Etkin Rehberlik ve Denetim Yoluyla Kayıtlı İstihdamın Teşviki Programı
SGK Sigorta Primleri Genel Müdürü Açıkgöz: - "Kayıt dışı istihdamı yüzde 32'lere kadar düşürdük. Ciddi bir düşüş sağlandı ama katetmemiz gereken çok mesafe var. Bizim 2023 yılı tarım alanı dışındaki kayıt dışı istihdam hedefimiz yüzde 15'tir" "Şu anda yaklaşık her iki çalışana karşı bir emeklimiz var. Bu oran uygun değil. Her 3-4 çalışana bir emekli seviyelerine gelmemiz gerekir"
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Sigorta Primleri Genel Müdürü Ahmet
Açıkgöz, kayıt dışı istihdamı yüzde 32'lere kadar düşürdüklerini
belirterek "Ciddi bir düşüş sağlandı ama katetmemiz gereken çok
mesafe var. Bizim 2023 yılı tarım alanı dışındaki kayıt dışı
istihdam hedefimiz yüzde 15'tir." dedi.
Açıkgöz, Rize'de bir otelde düzenlenen "Etkin Rehberlik ve Denetim
Yoluyla Kayıtlı İstihdamın Teşviki Programı" kapsamında
gazetecilere yaptığı açıklamada, kayıt dışı istihdamın sosyal
güvenliğin sürdürülebilirliğini zedelediğini, kayıt dışı çalışan
işçilerin haklarından mahrum bırakıldığını belirtti.
Avrupa Birliği ile ortaklaşa yürütülen "Etkin Rehberlik ve Denetim
Yoluyla Kayıtlı İstihdamın Teşviki Programı"nın 10 milyon 500 bin
avroluk önemli bir çalışma olduğunu, akademik çevrelerden önemli
destek aldıklarını dile getiren Açıkgöz, muhtar, imam ve
öğretmenler ile medya üzerinden farkındalık oluşturmayı
hedeflediklerini vurguladı.
Açıkgöz, SGK'nın son 10 yılda uyguladığı etkin politikalarla kayıt
dışıyla ciddi mücadele yaptıklarını anlatarak şöyle devam etti:
"2002'de kayıt dışı istihdam seviyemiz yüzde 52 seviyelerindeydi.
Kayıt dışı istihdamı yüzde 32'lere kadar düşürdük. Ciddi bir düşüş
sağlandı ama katetmemiz gereken çok mesafe var. Bizim 2023 yılı
tarım alanı dışındaki kayıt dışı istihdam hedefimiz yüzde 15'tir.
Bu hedefimizi tutturmak için gece gündüz çalışmalar yapıyoruz.
Kurumlara ciddi yaptırımlar uyguluyoruz. 13 ayrı kurum ile ortak
çalışarak kayıt dışını tespit etmenin mücadelesini veriyoruz."
Doğu Karadeniz'de TÜİK verilerine göre yüksek kayıt dışı oranı
görüldüğünü aktaran Açıkgöz, şunları söyledi:
"Bu bölgede tarım faaliyetleri yoğun olduğu için bu alandaki kayıt
dışı istihdam da yüksek gözleniyor. Bu bölgede tarım alanında kayıt
dışı istihdam yüzde 52’lerde görülüyor ama tarım dışı orana
bakıldığında yüzde 19 olduğunu görüyoruz. Bu rakam da Türkiye
ortalamasının altındadır. Tarım sektöründe çalışanların
sigortalılıklarının yapılması, işverene yani arazi sahiplerine ait
bir durum değil. Geçici ve günübirlik çalışan tarım işçilerinin
sigortalılıklarını tarla sahipleri yapmak zorunda değil. Bu konuda
getirilmiş bir düzenleme var. Tarlalarda çalışan işçilerimiz, kendi
sigortalarını yaptırmak ve primlerini ödemek sureti ile
sigortalılıklarını sağlayabiliyorlar." ifadelerini kullandı.
Bütün ülkelerde sosyal güvenlik sisteminde devlet katkısı olduğuna
dikkati çeken Açıkgöz, şöyle konuştu:
"Devlet katkısı olmayan bir sosyal güvenlik sistemi yoktur.
Anayasada da bu güvence altındadır. Dolayısıyla devletin garantisi
altındadır. Bu anlamda sosyal güvenlik sisteminin iflasa
sürüklenmesi söz konusu değildir ama elbette gelirine göre giderini
ayarlamak zorundadır. Bizde de bir açık vardır. Açığın
sürdürülebilir olması önemlidir. Bizim bu açığı sıfırlama gibi bir
niyet ve gayretimiz yok. 'Açığı sıfırlayacağız' diye vatandaşımızın
sağlık hizmetlerini kısıtlayamayız, emekli aylıklarını düşüremeyiz.
Eğer açığı kapatmak istesek emekli maaşlarına zam yapmayız, sağlık
giderlerinin bir kısmını karşılamayız ve açığı kapatırız ama
amacımız bu değil. Sağlık hizmetlerini kısıtlamadan, aylıkları
kısıtlamadan sürdürülebilir bir hizmet sağlamak için
çalışıyoruz."
- "Çalışan aktif-pasif oranlarımız iyileşme sürecinde"
Açıkgöz, kayıt dışı oranları azaldıkça sigortalı sayısında artış
olduğuna işaret ederek "Çalışan aktif-pasif oranlarımız iyileşme
sürecinde. Daha iyi olacağını ifade etmek istiyoruz. Şu anda
yaklaşık her iki çalışana karşı bir emeklimiz var. Bu oran uygun
değil. Her 3-4 çalışana bir emekli seviyelerine gelmemiz gerekir.
Bunun için mücadelemiz sürüyor." dedi.
Çalışanların sürekli "Günümü doldurdum, yaşımı bekliyorum, ne
yapabilirim?" şeklinde soruları olduğunu ve kamuoyunda böyle bir
tartışma oluşturulduğunu belirten Açıkgöz, şunları kaydetti:
"Emeklilik tanımı eşittir yaş. Avrupa'da böyledir. Avrupa
ülkelerinde gün tanımlaması yoktur. Belli yaşa gelenler emekliye
ayrılabilir. Çalışamayacak yaşa gelen insana emekli denir.
Emeklilik, yaşlılık aylığıdır. 'Ben 10 bin günü tamamladım ama 45
yaşındayım, bana maaş verin' denilemez çünkü bu sisteme aykırıdır.
Bunun aksi, sistemin dengelerini bozar. Bu konuda bir çalışma yok.
Kamuoyunda bu yönde bir tartışma yaratılıyor ama kurumun böyle bir
çalışması yok."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar