Eskrimde cinsel taciz iddiası

- Türkiye Eskrim Federasyonunun açıklamasından: - "Olayın, söz konusu antrenörün görev yaptığı kulüp bünyesinde yaşandığı iddia edilmesine karşın, başlığı ve içeriği itibarıyla bu röportaj, olayı eskrim milli takımında vuku bulan bir cinsel istismar gibi sunmaktadır" - "Bu ve benzeri istismar vakalarının ortaya çıkardığı bireysel, ailevi ve toplumsal travmalar düşünüldüğünde adli mercilerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, basınımızın ve elbette ki toplumumuzun duyarlılığını takdirle karşıladığımızın ve bu duyarlı sese Türkiye Eskrim Federasyonu olarak en güçlü şekilde katkı sağlamayı görev addettiğimizin bilinmesini istiyoruz"

Google Haberlere Abone ol
Eskrimde cinsel taciz iddiası


ANKARA (AA) - Türkiye Eskrim Federasyonu Yönetimi, bir gazetede yayımlanan cinsel taciz iddialarıyla ilgili açıklama yaptı.

Federasyondan yapılan açıklamada, bugün bir gazetede yer verilen Eskrim Milli Takımı'nda cinsel taciz yaşandığı yönündeki iddiaların Türk eskrimini yıpratmaya, kurumsal bir yapı olan federasyonu ve milli takımları karalamaya yönelik ifadeler içerdiği belirtildi.

Açıklamada, röportajda bahsi geçen antrenörün, Türkiye Eskrim Federasyonu Teknik Kurulu'nun kararıyla milli takıma sporcu gönderme kriterini karşıladığı için milli takımda ilk kez 2011 yılında antrenör olarak görevlendirildiği vurgulanarak, "Bir sporcu velisiyle gerçekleştirilen söz konusu röportajda, röportajı veren velinin çocuğu olan bir evladımızın, antrenörü tarafından cinsel istismara uğradığı belirtilmektedir. Ancak olayın, söz konusu antrenörün görev yaptığı kulüp bünyesinde yaşandığı iddia edilmesine karşın, başlığı ve içeriği itibarıyla bu röportaj, olayı eskrim milli takımında vuku bulan bir cinsel istismar gibi sunmaktadır. 26 Ekim 2016 tarihinden itibaren de ilgili kriteri karşılayamadığı gerekçesiyle söz konusu antrenöre, milli takımlarda görev verilmemektedir." ifadeleri kullanıldı.

"İddia edilen cinsel istismar olayının mağduriyetini yaşayan evladımız ise bugüne kadar hiçbir şekilde milli takım kafilelerinde yer almamıştır." denilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

"Milli takım düzeyinde vuku bulmayan bu vahim iddia üzerinden, özellikle son yıllarda Türk sporunun göz bebeği haline gelen Türk eskrimini karalamanın hiç kimseye faydasının olmadığını düşünüyoruz. Federasyonumuz, ilk kez 8 Ocak 2018 tarihinde sporcu velisinden ulaşan ihbar üzerine ilgili antrenör hakkında idari tedbir kararı çıkarmış, kendi bünyesinde gerekli soruşturmaları açmış, Spor Genel Müdürlüğünü bilgilendirmiş, adli süreç sonuçlanana kadar söz konusu antrenörü tüm eskrim müsabakalarına katılmaktan men etmiş, sporcu evladımıza ve ailesine psikolojik destek sağlanması için seferber olmuş ve maddi-manevi tüm sorumluluğu üstlenmiştir. Kaldı ki Türkiye Eskrim Federasyonu, Sporda Çocuk Koruma ve İstismarın Önlenmesi eğitim seminerini ülkemizde ilk düzenleyen federasyon olmuş, antrenörlere 2018 yılı vize şartı olarak da bu seminere katılma zorunluluğunu getirmiştir. Federasyonumuz, bununla da yetinmeyip, Uluslararası Çocuk Kupası'nda bir hafta boyunca sporcu velilerine yönelik olarak bu seminerin verilmesini sağlamıştır."

Yargıya intikal eden olayın son derece vahim ve bir o kadar da düşündürücü olduğunun altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu ve benzeri istismar vakalarının ortaya çıkardığı bireysel, ailevi ve toplumsal travmalar düşünüldüğünde adli mercilerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, basınımızın ve elbette ki toplumumuzun duyarlılığını takdirle karşıladığımızın ve bu duyarlı sese Türkiye Eskrim Federasyonu olarak en güçlü şekilde katkı sağlamayı görev addettiğimizin bilinmesini istiyoruz. Toplumsal hassasiyetlerimizi ve insanlık onurunu rencide eden her türlü istismar eyleminin karşısında dimdik durmalı ve içimizde bir virüs gibi büyüyen bu istismar illetini el birliğiyle yok etmeliyiz. Ancak bu virüsü yok ederken kurumsal kimliği olan, ay-yıldızlı bayrağımızı dünyanın dört bir köşesinde gururla dalgalandıran milli takımlarımızı sorunun kaynağıymış gibi hedef göstermenin, virüsü değil ama Türk sporunu yok edeceğini bilmeliyiz. Kurumsal yapıları hedef göstermek yerine, toplumu bilgilendirmenin ve bilinçlendirmenin, sosyal bir yaraya dönüşen istismar suçunun çözümüne daha çok katkı sunacağına inanıyoruz."


Yorumlar