Eski Tunus Başkanı FETÖ hakkında batının tavrını eleştirdi
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Merzuki: "(Batılı ülkeler) Darbe başarılı olsaydı üzülmeyeceklerdi. Bilakis onları üzen darbenin başarısızlığı olmuştur" dedi.
Tunus'un 14 Ocak Devrimi sonrasındaki ilk Cumhurbaşkanı Muhammed
Munsif Merzuki, Batılı ülkelerin Türkiye'deki darbe girişimine
karşı geciken tepkisini eleştirerek, "Darbe başarılı olsaydı
üzülmeyeceklerdi. Bilakis onları üzen darbenin başarısızlığı
olmuştur." dedi.
Arap Baharı'yla birlikte demokrasi konusunda bölgeye örnek olan
Tunus'un eski Cumhurbaşkanı Merzuki, Fetullahçı Terör Örgütü'nün
(FETÖ) Türkiye'deki darbe girişimi, Batı'nın tavrı ve bölgedeki
yansımaları konusunda AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türk halkının demokrasi mücadelesinden Batı'da rahatsızlık duyanlar
olabileceğini söyleyen Merzuki, "Batılı ülkelerin Türkiye’deki
başarısız darbeye karşı aldıkları tavır ilginçtir. Gecikmiş,
utangaç, hatta utandıracak derecede kınamalar yapıldı. Bunun tek
açıklaması şudur: Darbenin başarısı onları üzmeyecekti. Bilakis
darbenin başarısızlığı onları üzmüştür." diye konuştu.
Batı'nın çifte standartlı yaklaşımına dikkati çeken Merzuki, Mısır
ve Suriye'deki rejimlerle ilişkilere devam eden ülkelerin insan
hakları konusundaki uyarılarının ciddiye alınamayacağını
vurguladı.
Merzuki şunları kaydetti:
"Mısır'daki darbenin ardından Kahire'deki Rabia ve Nahda
meydanlarında suçsuz insanları öldürmeye ve insan hakları
ihlallerine karşı uygulanan çifte standart ve Makyavelist siyaset,
büyük devletlerin inandırıcılığını kaybetmesine neden olmuştur. Bu
konuda Kahire canisi ve hele ki Şam kasabıyla ilişkide olan
devletlerden insan hakları ve özgürlüklerine dair gelen tüm sözleri
duvara çalmamız gerekir."
"Dertleri demokrasi değil"
Merzuki, Arap ve İslam dünyasındaki birçok aydının "Batı'nın
önemsediği bölgedeki demokrasi değil çıkarlarının korunmasıdır"
düşüncesinin doğru olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Bu ülkelerin derdi demokrasi değil, en kötü diktatör de olsa
önemli olan istikrarın korunmasıdır ki bu ilk öncelikleridir.
İkinci öncelikleri bizim güvenliğimizin aleyhine olsa da kendi
güvenlikleridir. Üçüncüsü ise pazarlarımızdır. Bunlardan
vazgeçemezler. İşte bundan dolayı insan hakları ve demokrasiye
ilişkin laf gevelemelerine en küçük bir değer vermememiz gerekir.
Nasıl ki İslam'ın arkasına sığınanlar varsa Batılılar da kendi
çıkarlarını korumak için yapmacık değerlerin arkasına sığınıyor.
Kendilerine boyun eğmeyenlere karşı bu değerleri öne sürerlerken,
işbirlikçi rejimler tarafından işlenen en kötü insan hakları
ihlallerine karşı susuyorlar."
Çifte standart uygulayan ülkelerin uyarılarının görmezden gelinmesi
gerektiğini aktaran Merzuki, "Ancak uyarının kaynağını
karıştırmamak gerekir. Çünkü Batılı ülkelerin tümü bu şüpheli tavrı
göstermemiştir. Çıkarları ilkelere önceleyen hükümetlerin
desteklediği despotlara karşı her zaman halkın yanında yer alan,
Batılı halklar ve sivil toplum kuruluşları da vardır." ifadelerini
kullandı.
"Halklar karar sahibidir"
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Merzuki, Arap coğrafyasındaki aydınların
demokrasiyi nasıl savunmaları gerektiği konusunda ise şunları
söyledi:
"Ulusal egemenlik, demokrasi ve adil kalkınmadaki hakkımız
konusunda sabit durmamız lazım. Ancak bir gün gelip düşmanlarımıza
benzemememiz gerekir. Büyük Türk halkı, meşru hükümeti ve seçilmiş
cumhurbaşkanıyla birlikte insan hakları alanında konuşan
münafıkların ağızlarına taş tıkama imkanı vererek onlara
unutamayacakları bir ders verebilir."
Arap ve İslam dünyasındaki aydınların bugün Türkiye'nin yanında yer
alması gerektiğinin altını çizen Merzuki, "Aydınlar, Türk halkının
verdiği en önemli dersi almalıdır. Bu ders, halkların kendilerini
diz çökmeye zorlayan tüm bozguncu azınlıklara karşı çıkarken tek
karar sahibi olmasıdır." ifadelerini kullandı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar