Eski BDDK çalışanlarının "ByLock" davası

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandıkları iddiasıyla eski Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) müşaviri, murakıbı, uzman ve uzman yardımcılarından oluşan 22'si tutuklu 26 sanığın yargılandığı davanın duruşması, yarına ertelendi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Aytunç Bakır, eğitim hayatının devlet kurumlarında geçtiğini öne sürdü.

Suçlamaları reddeden Bakır, "İddianamede, kriptolu yazılım programı kullandığım öne sürülmektedir. Kripto esasen 'şifre' demektir. Akıllı cihazlardaki popüler haberleşme uygulamalarının tamamı şifrelemeyle uçtan uca korunur. İnsanların bu tarz programları kullanması, o programın güven verdiği anlamına gelir. 'Kripto' ifadesi kullanılarak algı oluşturulmaktadır. Ben, 'ByLock' programını indirmedim ve kullanmadım." diye konuştu.

Bakır, BDDK’da siber saldırı ve adli bilişim alanında yetkin biri olduğunu savunarak, "banka verilerine sızma testi" konusunda ilgili devlet kurumlarında eğitim gördüğünü ifade etti.

Bankaların güvenlik testleriyle ilgili deneyimi olduğunu anlatan Bakır, şöyle devam etti:

"Ergenekon ve Balyoz davalarında suça konu delil niteliğindeki bazı CD’lerin içindeki bazı dosya isimleri, içerikleri ve hatta bilginin değiştirilme tarihi profesyonelce tahrip edilmiştir. Kusursuzca yapılan bu değişiklik ön incelemelerde anlaşılmamış ve mahkemeler böylelikle yanlış yönlendirilmişti. Daha sonra suça konu bu içeriklerin değiştirildiği ortaya çıktı. 2007 yılına ait bir programın yazı karakteriyle oluşturulan deliller, 2013 yılındaki benzer programın yazı karakteriyle yeniden adlandırılmıştı. Dosya içeriklerin değiştirildiği anlaşılmasıyla bu davaların tamamı düşürülmüştür."

Bakır, "Suçlu biri olsaydım. telefonumu bilgilerin geri dönüşümü mümkün olmayacak şekilde formatlardım. Bunların nasıl yapıldığını bilen biriyim ama yapmadım. Bu durumu dikkate almanızı istiyorum." dedi.

Söz alarak savunmasını yapan tutuklu sanık Arif Özoğlu da "ByLock" kullanmadığını ve hakkında düzenlenen raporun yanlış olduğunu iddia etti.

"BDDK'nın adli soruşturma yapma görevi yoktur" diyen Özoğlu, "Telefonum incelenmek üzere emniyetin ilgili birimindedir. BDDK'nın, kişilerin "ByLock" kullanıp kullanmadığını araştıracak bir görevi bulunmamaktadır. Bu sayede düzenlenen raporun da hiçbir hukuki bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bir A4 kağıdında ismim var diye, yaklaşık 280 gündür tutukluyum. Örgüt üyesi değilim, kaçma şüphem de yoktur. Tahliyemi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.

Savunmasını tamamlayan tutuklu sanıklardan Bayram Çakar da FETÖ üyesi olmadığını ve örgüte üye herhangi birini tanımadığını öne sürdü.

Hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu savunan Çakar, "Mobil hattıma 'ByLock' yüklediğim iddia edilmiş. Bu iddiaya bakacak olursak, ne zaman yüklendiğinin ve kimlerle konuştuğumun da bilinmesi gerekir. Oysa ki iddianamede bu ortaya koyulmamıştır. Ben 'ByLock' programını hiçbir şekilde ne telefonuma indirdim ne de kullandım. Bu programın adını da medyada çıkan haberlerle öğrendim." diye konuştu.

Çakar, ailesinin geçimiyle ilgilendiğini belirterek, tahliye talebinde bulundu.

Sırasıyla söz alan tutuklu sanıklar Eren Özen, Gökhan Konak, Kayhan Kahyalar ve Murat Türker de savunma yaptı.

Duruşma, sanık savunmalarının tamamlanması için yarına ertelendi.