Erzurum Valisi darbe girişimi gecesini anlattı

Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, FETÖ'nün darbe girişiminin olduğu geceyle ilgili, "Biz Polisevi'nin balkonunda vaziyet alırken, o ara bunun artık bir kalkışma, bir darbe, cunta hareketi olduğunu hissettik ama çapını bilmiyorduk. Fakat bütün samimiyetimle söyleyeyim ki hiçbir arkadaşımda asla bir keder, yılgınlık, korkaklık ve çekingenlik olmadı. Tek karar; buna karşı duracağız, bunu engelleyeceğiz." dedi.

Azizoğlu, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk ve İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Mustafa Çelik ile Öğretmenevi'nde düzenlendiği basın toplantısında, darbe girişimi sırasında Erzurum'da yaşananları anlattı.

Türkiye'nin Osmanlı tarihinden bugüne değin en buhranlı ve sıkıntılı haftasını geçirdiğini ifade eden Azizoğlu, hem Erzurum'da hem de Türkiye'nin her yerinde milletin duruma vaziyet etmesi, kaderine sahip çıkmasıyla menfur darbe girişiminin başlar başlamaz bitirildiğini söyledi.

Azizoğlu, kalkışmanın ortaya çıktığı ilk saatlerde Erzurum'da yaşananları şöyle anlattı:
"İçişleri ve Sağlık Bakanımız Erzurum'daydı. İçişleri Bakanımızı 21.30 gibi yolcu ettik ve 22.00'ye doğru Sağlık Bakanımızın taziyesi için meydana geldik. Taziye çadırında otururken bana bir arkadaşım bir mesaj gönderdi. Biz de Polisevi'ne geçtik. Biz o çadırdan geldiğimizde Sağlık Bakanımız taziyeleri kabul ediyordu. Polisevi'nin balkonunda vaziyet alırken Belediye Başkanımız da geldiler. O arada bunun artık bir kalkışma, bir darbe ve cunta hareketi olduğunu hissettik ama çapını bilmiyorduk. Bütün samimiyetimle söyleyeyim ki, hiçbir arkadaşımda asla bir keder, yılgınlık, korkaklık ve çekingenlik olmadı. Tek karar; buna karşı duracağız ve bunu engelleyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti artık darbelerle anılan bir ülke olmayacak."

'İl Jandarma ve Kolordu bizimle birlikte mücadele etti'

İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk de darbe girişiminin ortaya çıkmasının ardından öncelikli olarak yarım saat içerisinde izinliler dahil tüm personele görev başına geçmeleri yönünde telsizden talimat verdiğini belirterek, "Bu sırada izinli olmayıp da çalışan tüm personelimi ve bütün zırhlı araçlarımızı valiliğimiz ve emniyet müdürlüğümüzün önüne çekerek buraya hareketlenen her kim olursa olsun silahla mukavemet etmek şartıyla hiç kimsenin buraya alınmaması talimatını verdim." dedi.

Erzurum'da herhangi bir hareketlilik yaşanmamasına rağmen her ihtimale karşı askeri birlikler önünde önlem aldıklarını anlatan Karabörk, şunları söyledi:
"Ben, Polisevi'nin PTT'ye bakan köşesinde personelimi yerleştirip, düzen verirken telefonum çaldı. Kim olduğunu bilmediğim ve Genelkurmaydan aradığını söyleyen kişi 'Genelkurmayın bildirisini okuyacağım' dedi ve okumaya başladı. 'Dost ateşine maruz kalmamak için tüm birliklerinizin bulunduğu yerde sabit kalmasını ve gelen askeri birliklerle uyum içerisinde silahların teslim edilmesini' istedi. Ben de devletime ve milletime yakışır bir cevap verdim. Bundan sonra personelime, gelen herkese gerekli cevabın verilmesi yönündeki talimatımı yeniledim. Allah'a şükür sonrasında ilimizde herhangi bir hareketlenme olmadı. Hem Jandarma hem Kolordu Komutanımız hem de diğerleri devletimizin yanında bizimle birlikte mücadele ettiler. Kazasız belasız atlatmış olduk."

Hareket içindeki 4 subayı tutuklattı

İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Mustafa Çelik de darbe girişimine ilişkin elektronik sistem üzerinden mesaj gelmesi üzerine, bu bildiriyi de alarak Vali Azizoğlu ile görüşmek için Polisevi'ne geldiğini belirterek, "Yaptığımız inceleme sonucunda bu mesajları Fetullah Terör Örgütü yandaşlarının bir kalkışma hareketi kapsamında değerlendirdik. Hemen duruma el koymak üzere olası bir durum karşısında, yanlış yapılmaması maksadında birliğime geçtim." dedi.
Karargah içinde ısrarla Genelkurmaydan geldiğini söyledikleri emri uygulamaları gerektiğini savunan 4 subay bulunduğunu kaydeden Çelik, Vali Azizoğlu ile irtibat halinde cumhuriyet savcılığınca bu subaylar hakkında yakalama kararı çıkartılarak gözaltına alınmalarının sağlandığını sözlerine ekledi.