Erdoğan'dan serte tepki: Hepsi yalandır, iftiradır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemlerde Osmanlı İmparatorluğu dönemine yönelik dil uzatanlar olduğunu belirterek, anlatılanların tamamına yakınının iftira olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan'dan serte tepki: Hepsi yalandır, iftiradır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemlerde bir kez daha Osmanlı'yı hedef alanlara sert tepki gösterdi. Erdoğan, Osmanlı'ya iftira atıldığını, birçok konuda yalan konuşulduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 81. yıl dönümü münasebetiyle Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma töreninde konuştu.

Erdoğan yaptığı konuşmada "Son günlerde yine birileri ağızlarına sakız ettiler Osmanlı’da okuma yazma oranı çok düşükmüş.

Osmanlının kendi silah sanayi yokmuş. Osmanlı yönetimi altındaki halklara zulmedilmiş. Hepsi de yalandır, iftiradır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Bugün Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı cumhuriyetimizin kurucusu ilk cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 81. yıldönümü. Bu vesileyle gazi Mustafa Kemal’i ve onunla birlikte ahirete irtihal etmiş tüm kahramanlarımızı Bir kez daha hayırla yad ediyorum.

Türk tarihini binlerce yıllık devamlılığı ile kavramak yerine hala bir asra sıkıştırmaya çalışan ideolojik bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Üstelik bunların arasında siyasetçilerin de bulunuyor olması üzüntü vericidir.

Cumhuriyeti yüceltmek adına tüm geçmişimizi yok saymaya çalışanlar bize göre kendi geçmişlerinden utananlardır. 2200 yılı aşkın devlet tarihimiz en büyük gurur ve güven kaynağımızdır. Atatürk bu milletin en önemli değerlerindendir. Ne Atatürk'ü ne de Cumhuriyet'i bu istismarcı zihniyetin insafına terk etmedik etmeyeceğiz.

Gazi Mustafa Kemal’in hizmetlerini anlatmak için ondan önceki tarihimize kin kusanlar da aynı şekilde Atatürk maskesi takarak bu millete olan husumetlerini gizlemeye çalışıyorlar.

1 asır önce istiklal harbini başlatarak milletimizin önünde yeni bir ufuk açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bu milletin en önemli değerlerinden biridir.

Her fani gibi Atatürk’ün yaptığı hizmetlerin de eksiği fazlası olabilir. Bunlar işin ehli kişiler tarafından konuşulabilir tartışılabilir.

Ama bu durum tarihi bir şahsiyet olarak kendisinin milletimizin gönlündeki yerine asla halel getirmez.

Halen bu konuları konuşmamız üzüntü vericidir.

Atatürk’e ve cumhuriyete yapılacak en büyük katkı ülkemizin içinden geçtiği şu kritik dönemde birliğimize kardeşliğimize 2023 hedeflerimize sıkı sıkıya sahip çıkmaktır.

Sürekli Atatürk denilerek onun mirasına sahip çıkılamaz. Cumhuriyete en büyük katkıyı şahsımın başında bulunduğu hükümetler yapmıştır.

Ülkemizde yıllardır en büyük ticaret Atatürk ve cumhuriyet ticaretidir. Bu kavramlar perde gibi kullanılarak arkada ülkemizin nasıl sömürüldüğünü en iyi milletimiz biliyor.

Bize olan düşmanlığın en büyük sebeplerinden biri bu kirli ticareti ifşa etmiş ve önüne geçmiş olmamızdır.

Buna rağmen halen aynı kafayla kendi tarihine kültürüne küfretmeyi maharet sayanların ortada dolaşıyor olması henüz işimizin bitmediğini gösteriyor.

Tıpkı son teröristi imha etmeden terörle mücadelemizi sona ermeyeceği gibi, tarihimize kültürümüze husumet eden son müstevli kafayı da aydınlatmadan bu mücadelemiz bitmeyecektir.

Türkiye’nin geçtiği tarihi süreçte iktidarıyla muhalefetiyle her kesimden insanımızla ne yapmamız gerektiğini Gazi Mustafa Kemal’in şu sözü gayet iyi açıklıyor; Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır.

Bugün ülkemizdeki hiçbir bireyin kendi çıkarını düşünme lüksü yoktur. Türkiye’nin asıl gücü ne topu ne tüfeğidir. Türkiye’nin asıl gücü insanımızın birliği beraberliği kardeşliğidir ve bundan kaynaklanan cesaretidir.

Türkiye’deki ana muhalefet Suriye’de ne işiniz var diyor. Suriye’de benim işim yok da Suriye’nin benim topraklarımda ne işi var? Benim topraklarıma taciz ateşleri yapmıyorlar mı? Benim vatandaşım askerim şehit olmuyor mu?

Biz de hoş geldin mi diyeceğiz gereğini yapacağız. Yaptığımız bu.

Milletimizi kendi içinde çatıştırmak için her yolu denediler hamdolsun başaramadılar.

Terör örgütlerini kullanarak ülkemizi kana boğmak istediler. Bundan da başarılı olamadılar.

Kur enflasyonla ve faizle bizi eski günlere döndürmek istediler. Kısa sürede bu oyunu bozduk ve ekonomiye yeniden rayına oturttuk.

Devletimize darbe yapma girişimini 16 saate yok ettik.

Kimsenin beklemediği harekatlar gerçekleştirdik ve başarıya ulaştırdık.

Suriye’de 8100 kilometre kare alanı güvenli hale getirdik.

Ülkemizdeki Suriyelilerin geri dönüşünü sağlayacak zemini oluşturduk. 365 bin Suriyeli kendi topraklarına döndü.

Biz bunu yeterli bulmuyoruz. Ülkemizdeki Suriyelilerin geri dönmesi için planlarımızı yaptık.

Türkiye cumhuriyeti ve onun kurucusuna sahip çıkmak hepimizin görevdir.

Ama bunu yaparken geçmişe özellikle Osmanlı’ya Selçuklu’ya haksızlık etmemek gerekir.

Söğütte dikilen Osmanlı çıkarı 600 yıl boyunca başarıyla yaşamıştır.

Cumhuriyetimizi Osmanlıdan kurtarabildiğimiz miras üzerinde kurduk. O olmazsa kök olmazsa ağaç olur mu olmaz. Onun üzerinde yükseldik.

Bu mirasa sadece topraklarımız değil kurumlarımız geleneklerimiz de dahildir.

Gazi Mustafa Kemal Samsun’a, bir Osmanlı subayı olarak çıkmış Ankara’daki meclisi yine Osmanlı adına faaliyete geçirmiştir.

Cumhuriyetin inşası da Osmanlıdan devralınan mevcut idari sistem üzerinde gerçekleştirilmişti.

Bu hakikatler apaçık ortadayken sürekli olarak Osmanlı’ya hakareti bir siyaset tarzı haline getirmek ya cehalettir ya gaflettir ya da art niyettir.

Tarihimiz bizim yörüngemizdir.

Son günlerde yine birileri ağızlarına sakız ettiler Osmanlı’da okuma yazma oranı çok düşükmüş. Osmanlının kendi silah sanayi yokmuş. Osmanlı yönetimi altındaki halklara zulmedilmiş. Hepsi de yalandır iftiradır.

Her ülke ve toplu gibi elbette Osmanlının da eksikleri vardır.

Bunların tespitini yapmak tarihçiler ve uzmanların işidir.

Bize düşen görev ecdadımızın güçlü yönlerini kendi geleceğimizi aydınlatan bir ışık haline getirmektir.

Yorumlar