Erdoğan: Trump ile görüşmeyi Peşrev gibi görüyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin görüşünü almadan Irak ve Suriye'de adım atanların şu ana kadar hep zararlı çıktığını bundan sonra da böyle olacağını söyledi. Trump ile yapacağı görüşmede bölgedeki gelişmeleri detaylı bir şekilde ele alacaklarını söyleyen Erdoğan, görüşmeyi "peşrev" gibi gördüğünü söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan: Trump ile görüşmeyi Peşrev gibi görüyorum

Sonhaberler | Haber Merkezi 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 16 Mayıs'ta yapacağı görüşmeyle ilgili, "Benim için Peşrev (Türk müziğinde girişten sonra ilk çalınan dörtlük) gibi olacak" dedi. Erdoğan, Ortadoğu'da Türkiye'den habersiz atılan her adımın sonunda pişmanlık getirdiğini belirterek, şu anda benzer şeylerin yaşandığını söyledi. Suriye'nin kuzeyinde terör örgütüne silah yardımı yapılması konusunda ABD yönetimiyle çeşitli görüşmeler yapıldığını ancak asıl görüşmenin kendisinin Donald Trump ile yapacağı görüşme olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Arkadaşlarımızla ben bugün-yarın görüşeceğim. O görüşmeler benim için nihai görüşmeler değildir. Nihai görüşme benim yapacağım görüşmelerdir. Bunlar ön görüşmeydi. Hangi ölçekte geçti, nasıl geçti, vs. bunları dinledikten sonra, inşallah bizim Sayın Donald Trump ile yapacağımız görüşmedir asıl belirleyici olan. Diğerleri bana göredir, belirleyici değildir. Sayın Başkan ile yapılacak görüşmenin neticelere göre, adeta ben peşrev gibi görüyorum. Arkadaşları tabii ki dinleyeceğiz ancak bizim bizzat karar verici ile yapacağımız görüşmemiz belirleyici olacaktır." dedi. 

Kuveyt dönüşü gazetecilere açıklamalarda bulunan Erdoğan'ın konuşmasından ilgili bölüm şöyle: Türkiye, üzerinde oyunların oynandığı bir ülkedir. Türkiye’nin kalkınmasını, güçlenmesini hazmedemeyenler dünyada çok fazla. Dolayısıyla bizim gerekirse her şeyden önce kendi göbeğimizi kendimiz kesebilmemiz lazım. Başka bunun çaresi yok. Gerektiğinde önleyici tedbirleri biz kendimiz alacağız. Kendimiz alamazsak bunlar bizim için her an sıkıntıdır. PYD- YPG’yi düşünün, bir bakıyorsunuz NATO’da beraber olduğumuz ülkeler bunlarla işbirliği yapıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. NATO’da sizinle beraber olan biziz, terör örgütü değil. “Ama YPG-PYD’nin Türkiye’ye zarar vermesini istemeyiz” diyorlar. Lafla olmuyor ki! Bu, PYD ile PKK arasındaki ilişkiyi tespit edememenizin alametidir. Tüm bunları NATO zirvesinde de tabii ki A’den Z’ye gündeme getireceğiz, Bunları ABD ziyaretimde konuşacağız. Konuşmak durumundayız. Çünkü birbirimizi anlamaya mecburuz.

Şu Ortadoğu’da Türkiye’siz bir karar verilmesi düşünülemez. Eğer Türkiye’nin fikrine müracaat etmeden birileri karar alıyorsa bunun bedelini aslında ağır ödüyorlar. Hem ekonomik olarak hem de insan kaybı olarak ödüyorlar. Bir de huzuru yok ediyorlar. Şu anda bölgede huzur var mı? Irak’ta var mı huzur? Yok. Suriye’ye var mı? Yok. Geç Filistin’e, orada da yok. O anlayışla olmaz.

Bu nedenle süratle bunu halletmemiz gerekir. İşte Suriye sınırımız 911 kilometre, Irak sınırımız 350 kilometre. Öyleyse “Türkiye ile ne yapabiliriz?” diye düşünmeleri gerekir; buna göre adım atmaları gerekir diye düşünüyorum.

(Hakan Fidan, Hulusi Akar ve İbrahim Kalın’dan oluşan...) Bir ön heyet sizin temaslarınızdan önce Amerika’ya gidip görüşmelere başladı. Beklentileriniz ne durumda? ABD’nin YPG’ye bakışı ve FETÖ’ye bakışı hakkında neler söyleyeceksiniz?

Arkadaşlarımızla ben bugün-yarın görüşeceğim. O görüşmeler benim için nihai görüşmeler değildir. Nihai görüşme benim yapacağım görüşmelerdir. Bunlar ön görüşmeydi. Hangi ölçekte geçti, nasıl geçti, vs. bunları dinledikten sonra, inşallah bizim Sayın Donald Trump ile yapacağımız görüşmedir asıl belirleyici olan. Diğerleri bana göredir, belirleyici değildir. Sayın Başkan ile yapılacak görüşmenin neticelere göre, adeta ben peşrev gibi görüyorum. Arkadaşları tabii ki dinleyeceğiz ancak bizim bizzat karar verici ile yapacağımız görüşmemiz belirleyici olacaktır.

Yorumlar

ihsan Erdoğan abd ye niyye gidiyorsunki senin adamların ordayken trump silah sevkiyatı yapıyor bozdağ ordayken güleni vermiyor boşunna zahmet edip gitme karşılığında suriyeyi bombala daha uygun olur