ABD'nin Louisville kentinde efsanevi boksör Muhammed Ali'nin cenaze
namazına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün
düzenlenecek ikinci töreni beklemeden Türkiye'ye döneceği
bildirildi.
Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Muhammed Ali'nin cenaze namazına
katılarak dini vecibeyi yerine getiren Erdoğan'ın, gün içinde ünlü
boksörün müzesini de ziyaret etmesinin ardından, bugün düzenlenecek
anma törenini beklemeksizin yurda dönmeyi kararlaştırdığını
belirttiler.
Erdoğan'ın, Ahıska Türklerinin vereceği iftara iştirak ettikten
sonra bu gece İstanbul'a hareket edeceği kaydedildi.
Muhammed Ali'nin vefat haberini öğrendikten sonra, Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın, merhumun cenazesine bizzat iştirak için Louisville'e
gideceği duyurulmuştu.
Efsane boksörün iki gün sürecek cenaze töreni kapsamında dün cenaze
namazı kılınmıştı. Bugün ise "KFC Yum! Center"da ikinci tören
yapılacak. Bu törene diğer dinlerden temsilciler ile farklı toplum
kesimlerinden Muhammed Ali'nin sevenlerinin katılması
bekleniyor.
Buradaki törende eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın yanı sıra, oyuncu
Will Smith, komedyen Billy Crystal ve spor sunucusu Bryant
Gumbel'ın da konuşma yapacağı belirtildi.
Naaşı Louisville caddelerinde belirlenen güzergahta taşınacak
efsane boksör Muhammed Ali, Cave Hill mezarlığında toprağa
verilecek.
ERDOĞAN İFTAR DAVETİNE KATILDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam coğrafyasının mübarek
ramazan ayında, başta Suriye ve Irak olmak üzere birlik, beraberlik
ve kardeşlikten uzak bir görüntü içinde olduğunu söyledi.
Erdoğan, Muhammed Ali'nin cenaze töreni için bulunduğu ABD'de,
Kentucky Ahıska Türkleri Merkezi'nde düzenlenen iftar programına
katıldı.
Cumhurbaşkanı, burada yaptığı konuşmada, ABD’ye geliş sebebinin
yakın tarihin en önemli sporculardan ve iyi bir Müslüman Muhammed
Ali’yi ebediyete uğurlamak olduğunu hatırlattı.
Mücadeleci kişiliğiyle kendi ülkesine ve tüm dünyaya damga vuran ve
adını altın harflerle tarihe yazdıran Muhammed Ali’ye Allah’tan bir
kez daha rahmet dileyen Erdoğan, “Bizim kuşağımız için Muhammed Ali
sporculuğundan öte farklı bir kişiliğe sahiptir. Onun ringlerdeki
başarısı kadar hayat karşısındaki duruşu da bizleri etkilemiştir.”
dedi.
Muhammed Ali’nin Türkiye’de gece yarısından sonraki saatlere denk
gelen müsabakalarını izlediklerini ifade eden Erdoğan, şunları dile
getirdi:
“Onun Amerika gibi bir ülkede 22 yaşından sonra Müslüman olup,
karşısına çıkartılan tüm engellere rağmen doğru bildiği yoldan
şaşmadan, dik duruşunu bozmadan yürüyüşünü devam ettirmesi bizim
hayranlığımızı cezbetmiştir. Muhammed Ali, ringlerde başarıdan
başarıya koşarken dünyanın dört bir yanında Müslümanlarla birlikte
mağdurların ve mazlumların sesi olmuştur. Attığı her yumruk
rakibini sarsarken mazlumların ve mağdurların yüreğine de ferahlık
veriyordu çünkü mazlumlar ve mağdurlar biliyorlardı ki Muhammed
Ali, aynı zamanda kendileri için bu mücadeleyi veriyordu.
Muhammed Ali’nin mücadelesi iyiyle kötünün dünyadaki kadim
mücadelesinin adeta ringlere taşınmış bir haliydi. Elbette burada
kötü olan Muhammed Ali’nin rakipleri değildi. Onlar sadece birer
sporcuydu. Kötü olan insanlara zulmeden, eziyet eden, haksızlık
eden, yüreklerini ve canlarını yakan herkes ve her şeydi. Muhammed
Ali, rakibinden çok işte onlarla dövüşüyordu. Bizim kendisine ve
onun mücadelesine bakışımız buydu. Biz Vietnam’a gitmeyişindeki
inceliği de burada gördük çünkü ‘Vietnamlılar bize zulmetmediler,
niçin oraya gideyim’ derken altındaki incelik de buydu.”
Erdoğan, Muhammed Ali’nin Vietnam Savaşı’na gitmediği için 5 yıl
mahkumiyet ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldığını
hatırlatarak, ringlerden ayrı kalışının onun için aslında çok
farklı bir zulüm olduğunu, tekrar ringlere döndükten sonra elinden
alınan şampiyonluklarını geri aldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim Müslümanlara ve tüm insanlığa
verdiği bu güzel hissiyatı inşallah kendisi için ecre sevaba
dönüştürür. Ben tekrar mekanı cennet olsun diye dua ediyor,
ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.” diye konuştu.
"DAYANIŞMANIZI ÖNEMSİYORUM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahıska bir muhabbet sofrasında bir arada
olduklarını anlatarak, "Muhabbetten Muhammed oldu hasıl,
Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl? Amerika'da bu iftar sofrasında
sizlerle birlikte olmanın, ramazanın manevi iklimini burada
teneffüs etmenin memnuniyeti içerisindeyiz. Amerika gibi
Müslümanların azınlıkta olduğu bir ülkede böyle bir sofrada bir
araya gelmek hakikaten mutlulukların en yücesidir diyebilirim. Onun
için dayanışmanızı çok önemsiyorum. Yardımlaşmanızı çok
önemsiyorum. Paylaşmanızı çok önemsiyorum. Ve bu akşam buradaki
tablo işte bu güzelliklerin en nadide ifadesidir" yorumunu
yaptı.
İslam'ın her türlü farklılığı bir kenara bırakarak Allah'ın birliği
ve Hz. Muhammed'in (SAV) etrafında buluşmak olduğunu kaydeden
Erdoğan, bu birlik, beraberlik ve ruhun güçlendirilerek
yaygınlaştırılmasıyla hem Müslümanlar hem de tüm insanlığın barış
ve huzura erişeceğini söyledi.
Müslüman dünyasında yaşanan çatışmalara da değinen Erdoğan,
"Maalesef Suriye ve Irak başta olmak üzere, İslam coğrafyası şu
mübarek günlerde dahi birlikten, beraberlikten, kardeşlikten çok
uzak bir görüntü içindedir. Karşımızda çarpık bir manzara var. Ölen
Müslüman, öldüren de 'Evet ben de Müslümanım' diyor. Ölen 'Allahu
ekber' diyerek ölüyor, öldüren 'Allahu ekber' diyerek öldürüyor.
Bugün birileri teröristle Müslüman kavramını bir arada rahatça
kullanabiliyorsa bunda art niyet kadar, İslam karşıtlığı kadar işte
bu manzaraların da etkisi vardır." diye konuştu.
"SURİYE'DE DEVLET TERÖRÜ ESTİRİLİYOR"
Suriye'deki iç savaşa ilişkin de açıklamalarda bulunan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'de bir devlet terörü estiriliyor.
Bir katil iş başındadır. 600 bin insanı ne yazık ki öldürmüştür. 12
milyon insan evlerinden, yurtlarından olmuştur. Sadece 3 milyon
insan şu anda bizim misafirimizdir. Biz Avrupa Birliği ülkeleri
gibi, Batı ülkeleri gibi 'bize şu kadar gelsin, bu kadar gelmesin'
gibi bir pazarlığın içerisinde değiliz. Varil bombalarından,
kimyasal bombalardan kaçan kim olursa olsun biz hepsine kapımızı
açtık, bundan sonra da açmaya devam edeceğiz." değerlendirmesini
yaptı.
Erdoğan, Ukrayna'daki Ahıska Türklerinin ölüm tehditleri ile karşı
karşıya olduğunu belirterek, "Biz bu kardeşlerimizin bir kısmını
Erzincan Üzümlü'ye bir kısmını ise Bitlis Ahlat'a almış durumdayız.
330 kadar aile şu anda gelmiş vaziyette. Bundan sonra da yine
gelecek olanları biz değişik yerlere yerleştiriyoruz,
yerleştireceğiz. Çünkü biz onları o bombaların altında bırakamayız.
Aynı şekilde Suriye'de, Irak'taki kardeşlerimizi de bırakamazdık."
dedi.
Ahıska Türklerine her türlü desteği veremeye devam edeceklerini
anlatan Erdoğan, "Şu ana kadar nüfus itibarıyla bin 300 Ahıska
Türkü'nü yurdumuza almış vaziyetteyiz. Ahıska Türklerinin nerede
yaşarlarsa yaşasınlar içinde bulundukları toplumun değerli ve
üretken bireyleri olmaya devam edeceklerine inancım tamdır."
ifadelerini kullandı.
Bazı dinleyicilerin Gazze'den söz etmeleri üzerine de Erdoğan,
"Tabi kardeşlerim Gazze'den bahsediyorlar. Bizim için başından
itibaren Filistin neyse, Gazze neyse, aynı şekilde bugün devam
etmektedir. Tunus böyledir, Yemen böyledir bundan sonra da bu
desteklerimiz kendilerine devam edecektir." diye konuştu.
Ahıska Türkleri Amerika Konseyi Başkanı Aydın Mamedov da
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı iftarda ağırlamanın kendileri için bir
hayal olduğunu anlatarak, bu hayalin gerçekleşmesinden duyduğu
memnuniyeti dile getirdi. Kendisinin davetlerine icabet etmesinden
çok onur duyduklarını aktaran Mamedov, destekleri için Erdoğan'a
müteşekkir ve minnettar olduklarını ifade etti.
MÜSLÜMAN TOPLUM TEMSİLCİLERİ DE KATILDI
İftar programına Ahıska Türklerinin yanı sıra Amerikalı Müslüman
toplum temsilcileri de katıldı. Bunlar arasında Kuzey Amerika İslam
Camiası (ICNA) Başkan Naim Beig, Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi
(CAIR) Başkanı Nihad Awad, ABD Müslüman Organizasyonları Konseyi
(USCMO) Genel Sekreteri Usame Cemal, Kuzey Amerika İslam Toplumu
(ISNA) Başkanı Azhar Azeez ve İngiliz Müslüman sanatçı Yusuf İslam
yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetinde ise Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç,
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Türkiye’nin Washington
Büyükelçisi Serdar Kılıç, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın,
Türkiye'nin profesyonel bokstaki ilk Avrupa şampiyonu sporcusu
Cemal Kamacı ve diğer davetliler bulundu.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar