Erdoğan, hiçbir şekilde kimseden çekinmeden atılması gereken adımları atmaya devam edeceklerini söyledi. Erdoğan ayrıca, Türkiye'nin mevcut sınırlarını isteyerek kabul etmediklerini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'da düzenlenen toplu açılış töreninde
konuşuyor. Erdoğan, konuşmasında Suriye, Musul ve terörle mücadele
konularına değindi. Erdoğan, hiçbir şekilde kimseden çekinmeden
atılması gereken adımları atmaya devam edeceklerini
söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'deki ilerleyişine karşı
çıkanlara tepki göstererek, ilerlemeye devam edeceklerini ifade
etti. Erdoğan, "Cumhurbaşkanı Erdoğan: “(Fırat Kalkanı Harekatı)
Şimdi El Bab, ama 'oraya inmeyin' diyorlar. Mecburuz, ineceğiz.
Niye? Çünkü burada terörden arındırılmış bir bölgeyi hazırlamamız
lazım." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'nın İnegöl ilçesinde Hacı
Sevim Yıldız Meslek Eğitim Kampüsü Açılış töreninde halka hitap
etti. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
"ARTIK TERÖR EYLEMİ OLMADAN..."
Şu anda Doğu'da, Güneydoğu'da hala çılgınlık içinde olan
teröristler var. Bölücü terör örgütü nereye kaçarsanız, kaçın.
İnlerine kadar sizi kovalayacağız, kovalıyoruz. Artık terör eylemi
olduktan sonra değil, olmadan, o bataklığı kurutmak suretiyle bu
vatanı inşallah refaha, huzura kavuşturacağız. Şehitlerimiz var.
Şehit veriyoruz. Eyvallah ama ben şuna inanıyorum. Bizim şehidimiz
büyüktür. Hamdolsun bu değerlere sahip olan bir millet ne ölür, ne
yıkılır.
"TARİH DERSİ VERİYORUM, ANLAYIN!"
Halep gibi geçmişte bize ait olan topraklarda kütüphaneler,
medreseler, hastaneler enkaza döndü. Acımasızca vuruyorlar. Irak'ın
kadim şehirleri, geçmişte Kerkük, Musul bizimdi. Şimdi ben Misak-ı
Milli dedim diye rahatsız oldular. Niye rahatsız oluyorsunuz? Ben
tarih dersi veriyorum anlayın. Bu işin tarihinde bu var. Gazi
Mustafa Kemal'in de Misak-ı Milli'yi hedef olarak göstermesi yok
mu, var. Niye rahatsız oluyorlar? Biz milliyiz, biz yerliyiz. Biz
vatanseveriz. Biz milliyetperveriz, farkımız bu.
BATIYA İDAM YANITI: İZİN Mİ ALACAĞIZ!
Parlamentoda idam konusu gündeme gelip Genel Kurul'dan geçtiği anda
Cumhurbaşkanı olarak ben buna onayımı veririm. Bunu açıkladım. Bazı
Batılılar 'Siz bunu niçin dillendiriyorsunuz' diyor, ya ne
olacaktı? Sizden mi izin alacağız? Bugüne kadar on binlerce
şehidimin kanı yerde mi kalacak? Bugün dünyanın büyük bir kesiminde
hala idam uygulaması var. Dolayısıyla biz, o şehidimizin kanını
yerde bırakamayız.
"EL BAB'A MECBUR İNECEĞİZ, ÇÜNKÜ..."
Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren konuları tribünden
izlemeyeceğiz. Terör koridoruna izin vermeyeceğiz. Şimdi El
Bab, ama 'oraya inmeyin' diyorlar. Mecburuz, ineceğiz. Niye? Çünkü
burada terörden arındırılmış bir bölgeyi hazırlamamız lazım.
Koalisyon güçleri, eğer beraber hareket etmeye hazır olurlarsa
Rakka'da da DEAŞ'a karşı gereğini yapacağız. Ama PYD ile veya YPG
ile beraber değil. Amerika, koalisyon güçleri, beraber. Terör
örgütlerini yanımıza almayacağız.
"ACIRSANIZ ACINACAK HALE GELİRSİNİZ"
Demokrasiden, hukuktan ve adaletten asla taviz vermeden, adeta bir
kuyumcu hassasiyetiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak bu hain
örgüt bizim bu hassasiyetimizi dahi sulandırmaya, istismar
etmeye... Ne diyorlar, 'mağduriyetim giderilsin' diye yapılan
başvurular var. Sen ne diyorsun ya? Ne mağduriyeti? Benim 241
şehidimin ailesinin mağduriyetini kim giderecek? 2 bin 194 gazimin
ailesinin mağduriyetini kim giderecek? Biraz insan edep eder. Hangi
yüzle gelip bunu söylüyorsunuz. Acırsanız acınacak hale gelirsiniz.
Biz arkadaşlarımıza şunu söylüyoruz; hukuk içinde, adil bir şekilde
kararınızı verin.
"UZAYDAN GELMİŞ GİBİ BAKIYORLAR"
Biz Suriye, Irak, Bosna deyince birileri uzaydan gelmiş gibi
yüzümüze bakıyor. Hatta tam cahilce Türkiye'nin Irak'la, Bosna'yla
ilişkisi ne olabilir diye soruyorlar. Bu coğrafyalar bizim
canımızın parçasıdır.
"SINIRLARI İSTEYEREK KABUL ETMİŞ DEĞİLİZ"
Bu devletin sınırlarını isteyerek kabul etmiş değiliz. Uzun
zamandır yaşadığımız kesintisiz savaşların, kayıpların etkisiyle
biraz nefes alabilmek, kendimizi toparlayabilmek için o dönemde
buna tamam denmiş olabilir. Asıl yanlış dönemin tartışmaları
şartlarında yapılan bu fedakarlığa teslim olup, toplumu buna göre
inşa etmeye kalkışmaktır. İşte biz buna itiraz ediyoruz.
"YATA YATA BİR NESİL BÜYÜR MÜ?
Kültür ecdaddan devralınan maddi manevi mirasın tümüdür. Birileri
çıkmış bize geçmişimizi toptan unutturmaya çalışıyor. Biz unutsak
da tarih unutmuyor. Karşımızdakiler hiç unutmuyor. Maalesef bir
dönem bu büyük milleti kendi tarihinden, kendi geçmişinden koparmak
için kasıtlı bir politka izlendi. Uzun yıllar boyunca öyle çarpık
eğitim sistemi uygulanmıştır ki lisede okuduğu kadarıyla tarihinden
haberdar olan bir genç bu ülkeyi 90 yıldan ibaret sanır. Bize ne
okuttular? 'Yat yat uyu, uyu uyu yat' Bizi öyle yetiştirmeye
çalıştılar. Yata yata, uyuya uyuya bir nesil büyür mü?
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar