Erdoğan: 16 Nisan bize düğün onlara kâbus
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "16 Nisan Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacak Türkiye için düğün günüdür." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Antalya'da Kepez
Arena önünde düzenlenen yaklaşık 781 milyon lira yatırımla hayata
geçirilen eserlerin toplu açılışını yaptı, ardından Memur-Sen 5.
Büyük Türkiye Buluşması'na katıldı. Erdoğan özetle şu mesajları
verdi:
BAYRAM GÜNÜ: Bu milletin cebinden paralarını
çalanlar, hak etmedikleri bir gücü kullanarak kendilerine paralel
iktidar kuranlar için 16 Nisan elbette kabus günüdür. Onun için
istemiyorlar. Ama istikrar ve güven ortamını garanti altına alacak
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile 2023 hedeflerine ulaşarak,
dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacak Türkiye için 16
Nisan düğün günüdür, bayram günüdür.
İSTİKRAR VE GÜVEN: Yeni hükümet sisteminin en önemli kazanımı istikrar ve güvendir. Ekonomik sıkıntılarla, terör, sınır komşularımızdan kaynaklanan sorunlarla mücadelemizi başarıya ulaştırabilmemiz için istikrar gerekiyor.
İHANET EDİYORSUN?: 18-25 yaş arası gençlere seçilme imkanı verilmesi ana muhalefeti niye rahatsız ediyor. Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyeti gençlere emanet etmemiş miydi? Ee, Kılıçdaroğlu sen Gazi Mustafa Kemal'in partisinin başında değil misin? O zaman Gazi Mustafa Kemal'e niye ihanet ediyorsun. Biz de gençlere güveniyoruz ve Türkiye'nin geleceğini biz gençlerimize emanet ediyoruz.
VESAYET SİSTEMİDİR: Bu sistemle birlikte
Türkiye'nin değişim taleplerine en büyük direnci gösteren
bürokratik oligarşinin, vesayet odaklarının gücü tamamen kırılıyor.
Parlamenter demokrasi aslında bir vesayet sistemidir. Şimdi bu
sistemin beli kırıldığı için rahatsız oluyorlar.
UZLAŞMA ZORUNLU: Yeni sistemde Cumhurbaşkanı
yüzde 50'nin üzerinde 1 oyla seçilmek mecburiyetinde. Sandıkta
milletin yarısından fazlasının desteğini almayı hedefleyen bir
Cumhurbaşkanı adayı, mümkün olan en kucaklayıcı siyaseti izlemek
zorunda. Seçilen Cumhurbaşkanı da millete verdiği taahhütleri
yerine getirmek için Meclis'te kendi partisinin yanında tüm
milletvekilleriyle müspet ilişkiler kurmak isteyecektir. Bu durum
hem Meclis dışında ve Meclis'te geniş tabanlı bir uzlaşmayı zorunlu
kılıyor.
HESAP VEREN CUMHURBAŞKANI: Yeni sistemdeki
Cumhurbaşkanı öyle iddia edildiği gibi layüsel değil. Şu anda
Cumhurbaşkanı olarak çok daha rahatım. Yeni sistemde böyle
olmayacak. Yeni sistemde sorgulanabileceksin. Meclis soru önergesi,
araştırma ve soruşturma komisyonu gibi araçlarla Cumhurbaşkanı ve
hükümeti sürekli denetleyebiliyor. Suç işlemesi halinde Yüce Divana
dahi gönderilebiliyor. Seçimlerde millet doğrudan doğruya hesap
soracaktır. Hesap veren bir Cumhurbaşkanı için evet mi? Rahatladın
mı Kılıçdaroğlu?
PARTİZAN OLMAYACAK: Cumhurbaşkanı partili olacak ama partizan olmayacak. Gazi Mustafa Kemal, İnönü parti lideri değil miydi? İşte onlar nasıl Başbakan veya Cumhurbaşkanı olarak partilerinin genel başkanları oluyorsa aynı şeyi şimdi biz getiriyoruz. Yeni sistem çift başlılığa yol açmıyor. Tam tersine dürüstlüğü getiriyor.
AH BU KARARI
BİR VEREBİLSELER: İçeride ve dışarıdaki
hayırcılar bir oldular milletimizi tehdit ediyorlar. Neymiş, 16
Nisan'da 'evet' çıkarsa bizi AB'ye almazlarmış. Ah bu kararı bir
verebilseler. İşimizi kolaylaştırırlar.
KOLPACI: (Kılıçdaroğlu'na) Bu beyefendinin
yaptığı siyaset değildir. Dün ak dediğine bugün kara diyenden
siyasetçi olmaz. Milletimiz bu tiplere 'kolpacı' der.
'GİTMEM' DEDİ KUZU KUZU GELDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Antalya Büyükşehir Belediyesi
hizmet binasının açılışını yaptı. Açılışta vatandaşlara hitap eden
Erdoğan şöyle dedi: "Antalya gibi bir yerde böyle bir muhteşem
belediye hizmet binasının olmaması düşünülebilir mi? Daha büyük
hizmetler için burada böyle mükellef, muhteşem bir binanın olması
şarttı. Sayın Türel, 'Demirler korozyona uğramıştı' diyor. İnanın
bunlara beş tane keçi teslim edin, kaybeder gelirler. Bu binayı
kaybettikleri gibi. Allah'tan ki erken dönüş oldu da nerede
kaybolduğu belliydi, ele alındı, yapıldı. Ankara başkentimiz,
başkentimize Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni yaptık, demedik laf
bırakmadılar. Gitmedik mahkemeleri kalmadı. Gittiler döndüler. 'Ben
oraya gitmeyeceğim' dedi malum zat, ondan sonra da kuzu kuzu
geldi."
'SEN YALAN MAKİNESİSİN'
"Çıkmış 'Cumhurbaşkanı lokantaları kapatacak' diyor. 'Muhtarlıklar, belediyeler, sendikalar kapatılacak' diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Yalan üstüne yalan. Yalanı bunun kadar güzel kullanan yok. Sen yalan makinesisin. Hatta 'simit camekanları, karpuz tablaları, boyacı sandıkları kapatılacak' dedi. Ben de diyorum ki asla böyle bir şey olmaz, olamaz. Aynı şekilde öğrenciler okullarından, memurlar işlerinden, hanımlar altın günlerinden çıkartılmayacak. 14 yılda da bu ülkeyi nereden nereye getirdiğimiz ortada. Ama sen bu işlerden anlamazsın. Maalesef dervişin fikri neyse zikri de odur, akıl neyle meşgul olursa dil de onu söyler. Her ne kadar genel müdürlükten gelme olsa da anlaşılan o ki bu zat, hiç devlet terbiyesi almamış. Senelerce kamuda çalışmış ama usul erkan öğrenmemiş."
DÜNYADA DAHA ÇOK SÖZÜ DİNLENEN TÜRKİYE İÇİN
"Dünya ile birlikte bölgemizde yeniden bir yapılanma sürecine giriyoruz. Böyle kritik bir dönemde gerçekleştirdiğimiz bu yönetim sistemi değişimi Türkiye'ye büyük avantajlar sağlayacaktır. Yeni dönemde birileri bize dayattığı için değil, kendi vatandaşımıza olan saygımızın gereği olarak, demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konularındaki standartları yükseltmek için 'evet' mi? İstikrarlı, güvenli, huzurlu, zengin, güçlü bir Türkiye, bölgesinde ve dünyada sözü daha çok dinlenir bir hale gelecektir, 'evet' mi? Böylece hedeflediğimiz büyük, güçlü, müreffeh Türkiye'nin kapıları açılacaktır. İtibarlı Türkiye için 'evet' mi?"
Yorumlar