Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak Viyana'da
"Türkiye, Kapsamlı Güvence Denetimleri Anlaşması ve Ek Protokolleri imzalamayan, onaylamayan ve uygulamayan bütün devletleri ertelemeksizin imzalamaya, onaylamaya ve uygulamaya çağırmaktadır"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Ermenistan'daki 47
yıllık Metzamor Nükleer Santrali'nin deprem bölgesinde bulunduğunu
ve komşuları için endişe kaynağı olmaya devam ettiğini belirterek,
"Metzamor Nükleer Santrali kapatılmalıdır. Bölge ve dünya, Çernobil
kazasından sonra bir başka nükleer kazayı göze alamaz." dedi.
Albayrak, Avusturya'nın başkenti Viyana'da Birleşmiş Milletler (BM)
Viyana Ofisi'nde düzenlenen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın
(UAEA) Genel Kurulu'na katıldı.
Genel Kurul öncesinde BM Viyana Ofisi'nde çalışan Türk diplomatlar
ve vatandaşlarla bir araya gelen Albayrak, Japonya Devlet Bakanı
Hirotaka Ishihara ile de ayaküstü görüştü.
Albayrak, daha sonra Rusya Devlet Nükleer Enerji Şirketi (Rosatom)
Başkanı Sergey Kiriyenko ve UAEA Başkanı Yukiya Amano ile ayrı ayrı
görüşmelerde bulundu.
Genel Kurul'da yaptığı konuşmada Albayrak, UAEA'nın kurulduğu
günden beri önemli misyon yüklendiğini, insanoğlunun ihtiyacı olan
barışçıl nükleer enerjinin faydalarını genişletmeye ve nükleer
silahların yayılmasını önlemeye çalıştığını ifade etti.
UAEA'nın, üye ülkelerin ihtiyaçlarını başarılı şekilde
değerlendirdiğini dile getiren Albayrak, "Bugün UAEA, uluslararası
nükleer işbirliğinde merkezi rol üstlenmektedir. Küresel kalkınmaya
katkı sağlamakta ve nükleer silahların yayılmamasına her
zamankinden daha fazla katkı sağlamaktadır." diye konuştu.
Albayrak, Türkiye'nin, UAEA'nın görevine uygun hareket etmesini
memnuniyetle karşıladığını ifade ederek, "UAEA'nın görevlerini
etkili şekilde yerine getirmesi için gerekli siyasal, teknik ve
finansal desteğe sahip olmasını sağlamak zorundayız." dedi.
Nükleer güvenliğe yönelik sınamalar ve tehditlerin çözümü için
önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayan Albayrak, ABD'nin başkenti
Washington'da nisan ayında Nükleer Güvenlik Zirvesi yapıldığını ve
zirvede gelecek yıllarda nükleer risk görünümünü artıracak yeni
yükümlülüklerin değerlendirildiğini anımsattı.
Albayrak, Türkiye'nin zirvede yayınlanan ve UAEA'nın küresel
nükleer güvenlik işbirliğini genişletmeyi hedefleyen bildiriyi
memnuniyetle karşıladığını aktardı.
"Sınırlarımızı aşan güvenlik risklerini görmezden
gelemeyiz"
Nükleer güvenliğin sorumluluğu devletlere bağlı iken nükleer
tehditlerin ve nükleer terörizmin sonuçlarının uluslararası
sınırları aştığına işaret eden Albayrak, şunları kaydetti:
"Bugünün dünyasında bölgesel tehditler çok hızlı şekilde küresel
olguya dönüşmektedir. Her ülke kendi nükleer santrali ile ilgili
tedbirleri alsa bile sınırlarımızı aşan güvenlik risklerini
görmezden gelemeyiz. Bu nedenle yasal çerçeveyle
sınırlandırılmayacak geniş güvenlik perspektifine sahip olmalıyız.
Muhtemel tehditlere karşı işbirliği içerisinde kararlı hareket
etmek zorundayız. Her ülke en iyi çabalarını ortaya
koymalıdır."
Albayrak, Türkiye'nin nükleer güvenliğin artırılmasında ulusal ve
uluslararası çalışmalara katkı sunduğunu, Nükleer Terörizmin
Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme'yi (ICSANT) yürürlüğe
koyduğunu hatırlatarak, bu sözleşmeye uygun olarak ulusal mevzuatın
güncellendiğini vurguladı.
Türkiye'nin, dünyanın nükleer silahlardan arındırılması ile
güvenli, emniyetli ve barışçıl nükleer enerji kullanımının
sağlanmasına yönelik çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Albayrak, bu
kapsamda Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na
önem verdiklerini bildirdi.
"Protokolleri imzalayın" çağrısı
UAEA'nın, Kapsamlı Güvence Denetimleri Anlaşması ve Ek
Protokolleri'nin sıkı denetim için gerekli araç olduğunu anlatan
Albayrak, "Ek protokolleri imzalayan ülkelerin 127'ye çıkmasından
memnuniyet duyuyoruz. Türkiye, Kapsamlı Güvence Denetimleri
Anlaşması ve Ek Protokolleri imzalamayan, onaylamayan ve
uygulamayan bütün devletleri ertelemeksizin imzalamaya, onaylamaya
ve uygulamaya çağırmaktadır." dedi.
Türkiye'nin bu protokolleri sonuçlandırdığını kaydeden Albayrak,
UAEA'nın, 2012'de Türkiye'deki nükleer materyallerin barışçıl
faaliyetler içinde olduğunu onayladığını söyledi.
"Suriye toprakları UAEA denetçilerine
açılmalı"
Öte yandan Albayrak, İran'ın nükleer programıyla ilgili yapılan
nükleer anlaşmanın tam şeffaflık içinde ve tartışmasız
uygulanmasını beklediklerini aktardı.
UAEA'dan Suriye'de güvence denetimleri anlaşmasının uygulanmasını
isteyen Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, bugünkü Suriye'nin her zamankinden daha fazla kırılgan olduğu
gerçeğinin farkındayız. Bu güvence denetimlerini olumsuz yönde
etkilemektedir. Bu bağlamda Suriye'nin, güvence denetimleri
anlaşması ek protokollerini imzalaması ve topraklarını UAEA
denetçilerine açması sağlanmalıdır. Bu, Suriye gibi vatandaşları
üzerinde kimyasal silah kullanmaya devam eden bir ülkede büyük önem
taşımaktadır."
Türkiye'nin nükleer silahlardan arınmış bir Ortadoğu'ya destek
verdiğini kaydeden Albayrak, 2012'de bu yönde yapılacak konferansın
toplanamamasının hayal kırıklığı yarattığını hatırlattı.
Albayrak, "Bütün tarafları ileriye dönük bir anlaşma yapmaya
çağırıyoruz. Türkiye, Ortadoğu'daki her bir ülkenin nükleerden
arındırılmış bölgeye ulaşmak için güvence denetimleri anlaşmasını
imzalaması politikasını desteklemektedir." dedi.
"Metzamor Nükleer Santrali kapatılmalı"
Kullanım tarihi geçmiş nükleer santrallerin emniyetinin Türkiye
için endişe kaynağı olduğunu belirten Albayrak, bütün üye ülkeleri
bu tür nükleer santrallerini gözden geçirmeye davet etti.
Ermenistan'daki 47 yıllık Metzamor Nükleer Santrali'nin deprem
bölgesinde ve Türkiye'nin sadece 16 kilometre uzağında yer aldığını
anımsatan Albayrak, koruma yapılarından yoksun bu santralin Türkiye
ve Ermenistan'ın komşuları için endişe kaynağı olmaya devam
ettiğini bildirdi.
Albayrak, nükleer güvenliğin her şeyden önce geldiğini ve risklerin
ortadan kaldırılması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini
ifade ederek, "Metmazor Nükleer Santrali kapatılmalıdır. Bölge ve
dünya, Çernobil kazasından sonra bir başka nükleer kazayı göze
alamaz." diye konuştu.
Türkiye'nin enerji arzını artırmaya ve çeşitlendirmeye kararlı
olduğunu ve bu kapsamda farklı ülkelerle anlaşmalar imzaladığını
söyleyen Albayrak, her biri dört reaktörden oluşan üç nükleer
santral projesi için çalışmaların devam ettiğini aktardı.
Akkuyu Nükleer Santrali için Rusya'yla, Sinop Nükleer Santrali için
de Japonya ile anlaşma imzalandığını hatırlatan Albayrak, üçüncü
proje için fizibilite ve yer bakım çalışmalarının sürdüğünü
anlattı.
Albayrak, Türkiye'nin nükleer santrallerle ilgili bütün önlemleri
aldığını, UAEA güvenlik standartlarını takip ettiğini ve ikili
işbirliği anlaşmaları imzaladığını sözlerine ekledi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar