Ekonomi Bakanı Zeybekci:

- "Bugün Amerika'da mahkeme vasıtasıyla oynanan, ortaya konulan bir tiyatrodur. Bir şekilde rehin alınan, 1,5 yıl sonra hakim karşısına önce sanık olarak tutulup, sonra tanık olarak çıkarılan... Söylediği konularla ilgili bir şey diyecek değilim. Bunları mutlaka Türk savcıları da Türk adalet ve hukuk sistemi de takip ediyordur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk milletinin itibarının başka bir ülkede mahkeme salonlarında, tiyatro sahnelerinde yargılanmasını ve itibarının zedelenmesini asla kabul etmiyorum"

Google Haberlere Abone ol
Ekonomi Bakanı Zeybekci:

SAMSUN (AA) - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Bugün Amerika'da mahkeme vasıtasıyla oynanan, ortaya konulan bir tiyatrodur. Bir şekilde rehin alınan, 1,5 yıl sonra hakim karşısına önce sanık olarak tutulup, sonra tanık olarak çıkarılan... Söylediği konularla ilgili bir şey diyecek değilim. Bunları mutlaka Türk savcıları da Türk adalet ve hukuk sistemi de takip ediyordur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk milletinin itibarının başka bir ülkede mahkeme salonlarında, tiyatro sahnelerinde yargılanmasını ve itibarının zedelenmesini asla kabul etmiyorum." dedi.

Bakan Zeybekci, Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen İşadamları ile İstişare Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

ABD'de Rıza Sarraf'ın tanık olarak yer aldığı davanın 17-25 Aralık operasyonlarındaki eller tarafından kurgulandığını anlatan Zeybekci, aynı malzemelerle mekan değişikliği yapılarak getirilen bir uygulama olduğunu belirtti.

Siyaset kurumunun itibarını zayıflatır şekilde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu sürece alet olmasının söz konusu olduğu değerlendirmesinde bulunan Zeybekci, "Türkiye'de basın bu belgeleri tüm kamuoyu ile paylaşmaya hazırken, onun iddialarını her şekliyle özgür basın sonuna kadar araştırmaya muktedirken, bunu sanki gizliymiş gibi kendi cebinde saklayarak, üzeri bantlı kutularla açarak... Kılıçdaroğlu'nun biz dosyalarını biliyoruz. Belediye Başkanlığı adaylığı dönemindeki dosyalarını da biliyoruz. Her seçimde ortaya çıkardığı dosyaları da biliyoruz. Artık dosyalarla ilgili ciddiyeti ve samimiyeti yoktur. İnandırıcılığı da yoktur." ifadelerini kullandı.

Zeybekci, ABD'de Sarraf'ın tanık olarak yer aldığı davaya ilişkin şunları söyledi:

"Bugün Amerika'da mahkeme vasıtasıyla oynanan, ortaya konulan bir tiyatrodur. Bir şekilde rehin alınan, 1,5 yıl sonra hakim karşısına önce sanık olarak tutulup, sonra tanık olarak çıkarılan... Söylediği konularla ilgili bir şey diyecek değilim. Bunları mutlaka Türk savcıları da Türk adalet ve hukuk sistemi de takip ediyordur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk milletinin itibarının başka bir ülkede mahkeme salonlarında, tiyatro sahnelerinde yargılanmasını ve itibarının zedelenmesini asla kabul etmiyorum. Asla bunu kabul edecek de değiliz. Bunu da kınıyorum ama diğer taraftan Türkiye'de bunları takip eden hukuk sistemimiz var tabii."

Zeybekci, bir gazetecinin faizlerin düşürülmesiyle ilgili görüşlerini sorması üzerine, "Bal bal demekle ağız tatlanmaz. Düşmesini istiyoruz, artırılmasına kesinlikle karşıyız ama bazı uygulamaları tekrar tartışmamız, gözden geçirmemiz lazım. Bu para maliyetiyle yatırım yapmak mümkün değil. Bu para maliyetiyle istihdamı artırmak mümkün değil. Bu para maliyetiyle üretim yapmak veya üretimi stoklamak da mümkün değil. Bunu zor anlamında söylüyorum. Türkiye'nin büyümesi için gerekli olan adımları da bu sebepten dolayı atamıyoruz. Tabii ki düşmesini istiyoruz. İnşallah önemli adımlar atabileceğimiz döneme doğru yaklaşıyoruz." diye konuştu.

Kurdaki dalgalanmalara değinen Zeybekci, şunları kaydetti:

"Aralığın ikinci yarısına doğru, aralığın sonundan önce bir dengeye oturur, rahatlamaya girer ama şu anda yaşanan kur yükselişleri, kur hareketliliği Türkiye'nin hak ettiği bir hareketlilik değildir. Şöyle bir bakalım. Merkez Bankamızın bununla ilgili döviz satarak, veyahut başka şekilde müdahale etme ihtiyacı var mı? Ben olmaması gerektiğine inanıyorum. Olmamasını da destekliyorum. Diğer taraftan spekülatif amaçlarla oynanan bir oyun var. Gerek özel sektör gerekse kamu sektörü anlamında bir yıl vadeli döviz mükellefiyetlerine baktığımızda, endişe edecek hiçbir şey yoktur. Borçlarından çok daha fazla varlıkları olan bir şirket düşünün. Bu şirketin herhangi bir şekilde rahatsız olacağı bir ortam olur mu? Olmaz. Bunu şu an niye yaşıyoruz? Türkiye'nin içinden geçirdiği veyahut bazı abartılı ortamların spekülatif amaçlı kullanılmasını yaşıyoruz. Ondan başka bir şey de değildir. Oturacaktır ve rahatlayacaktır."



Yorumlar