Ekonomi Bakanı Zeybekci:
- "Boeing tedarik zincirine uygun Türk şirketleri yaratmak, Boeing'i Türk haline getirmek... Bizim sadece Boeing uçak serilerini yapan değil, o teknoloji kültür, anlayış ve Ar-Ge ile tedarik zincirinin ayrılmaz parçası haline gelebilecek Türk şirketleri üretmemiz lazım. Bu konuda onlarla uzlaştık" - "Gerek Tarım Bakanlığımızın standartlarının, gerekse bazı manevi hassasiyetlerimizin yerine getirilmesi kaydıyla Rusya'dan et ithal etme konusuna sıcak bakıyoruz. Ancak şarta bağlı olma gibi bir durumu asla kabul etmemiz söz konusu değil" - "E-ticaret platformlarına Türk ihracatçıların üyelikleriyle ilgili masraflarının yüzde 80'ini karşılıyoruz. Baktık olmuyor, 'Bu oran daha fazla artırılabilir mi?' konusunu da konuşuruz. Bizim, yıl sonuna kadar hedefimiz, 10 bin ihracatçımızı e-ticaret platformlarına üye yapmak" - "Türkiye, coğrafyası itibarıyla baktığımız zaman e-ticaretin lojistik merkezi olmakla ilgili çok büyük bir fonksiyon üstlenebilir" - "Hükümet olarak Eximbank'a, 'Sen müşteriye Alman, Fransız, Amerikan Eximbank'ı ne faiz veriyorsa aynısını ver. Aradaki farkı ben Hazine'den karşılayacağım.' diyoruz"
NEW YORK/İSTANBUL (AA) - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Boeing ile gerçekleştirilen görüşmeye ilişkin, "Boeing tedarik zincirine uygun Türk şirketleri yaratmak, Boeing'i Türk haline getirmek... Bizim sadece Boeing uçak serilerini yapan değil, o teknoloji, kültür, anlayış ve Ar-Ge ile tedarik zincirinin ayrılmaz parçası haline gelebilecek Türk şirketleri üretmemiz lazım. Bu konuda onlarla uzlaştık." dedi.
Bakan Zeybekci, New York'ta Türkiye Ticaret Merkezi (TTM)
açılışının ardından basın mensupları ile bir araya gelerek soruları
yanıtladı.
Serbest bölgelerdeki faaliyetlerle ilgili ödemelerde Türk lirası
kullanım zorunluluğunun kaldırıldığının anımsatılması üzerine
Zeybekci, burada artık hem TL hem döviz seçeneği sunduklarını,
ancak serbest bölge içinde verilen hizmetlerin tamamında TL olarak
devam edileceğini söyledi.
Zeybekci, Rusya'ya domates ihracatına karşılık bu ülkeden et
ithal edilmesine yönelik basına yansıyan haberlere ilişkin, bu
konuların asla birbiri ile bağlantılı olmadığını ifade
etti.
Türkiye'nin, halihazırda et ithal eden bir ülke olduğuna işaret
eden Zeybekci, şunları kaydetti:
"Gerek Tarım Bakanlığımızın standartlarının, gerekse bazı manevi hassasiyetlerimizin yerine getirilmesi kaydıyla Rusya'dan et ithal etme konusuna sıcak bakıyoruz ancak şarta bağlı olma gibi bir durumu asla kabul etmemiz söz konusu değil. Rusya'nın veya başka birinin bir şeyi dikte etmesi, şarta bağlaması bizim tarafımızdan asla kabul edilmez. Çünkü 3 milyar dolardan fazla tarım ürünü ithal ettiğimiz Rusya'ya, toplam ihracatımız yaklaşık 800 milyon dolar. Bunu teraziye koyduğumuz zaman biz çok alacaklıyız.
Rusya'ya şöylediğimiz şu; yasak yasağı, engel engeli
doğuracaktır. Dolayısıyla domatesle ilgili yasak kararını bizim
kabul etmemiz mümkün değil ama diğer taraftan Rusya'nın kendi
refleksleri ile sezonda kendi domates üreticisini korumakla ilgili
vergileri yükselterek uygulayacağı önlemleri de anlayışla
karşılarız. Onun dışında et veya diğer ürünlerle ilgili teknik
standartları tutmak kaydıyla her türlü şey görüşülebilir, ithalat
yapılabilir."
Zeybekci, domates ihracatı konusunda Rusya'nın yumuşadığını
aktararak, beklentilerinin ekim ayı itibarıyla başlayan sezonu
kaçırmamak olduğunu dile getirdi.
- "Alipay, yakın bir zamanda Visa ve Master Card'dan büyük bir
hale gelecek"
Nihat Zeybekci, bakanlık olarak ihracatçılara verilen
desteklerle ilgili de bilgi vererek, ihracatçılardan gelen
taleplerin birçoğunu karşıladıklarını ifade etti.
Gelişen dünyada ihracat yapılış şeklinin de hızla değiştiğine
dikkati çeken Zeybekci, Çin'in toplam ihracatının yüzde 22'sini
e-ticaretin oluşturduğunu, bu rakamın Türkiye'de son derece düşük
seviyede bulunduğunu dile getirdi.
Zeybekci, Türkiye'nin, e-ticaret alanında kapasite, lojistik ve
coğrafi gibi birçok açıdan en avantajlı potansiyele sahip
ülkelerden biri olduğunu vurgulayarak, "E-ticaret platformlarına
Türk ihracatçıların üyelikleriyle ilgili masraflarının yüzde 80'ini
karşılıyoruz. Baktık olmuyor, 'Bu oran daha fazla artırılabilir
mi?' konusunu da konuşuruz. 'Daha neler yapabiliriz' diye her gün
araştırıyoruz. Bizim, yıl sonuna kadar hedefimiz 10 bin
ihracatçımızı e-ticaret platformlarına üye yapmak. Şu anda sistemde
3 bine yakın ihracatçı var. Tamamı Alibaba'da değil, Turkish
Exporters ve Kompass da var." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın New York temasları
kapsamında Alibaba internet sitesinin kurucusu ve başkanı Jack Ma
ile görüştüğü, burada bir adım atılıp atılmadığının sorulması
üzerine Zeybekci, şunları kaydetti:
"Alibaba, inanılmaz bir noktaya geldi, yıllık cirosu 600 milyar
dolar. Alipay gibi o kadar çok enstrümanı var ki… Alipay, yakın bir
zamanda Visa ve Master Card'dan büyük bir hale gelecek. Şu anda
onlarla hemen hemen kafa kafaya gidiyor. Diğer taraftan Alibaba'nın
One Touch dedikleri bir sistemi var. En ufak çaptaki KOBİ bile One
Touch sistemine girdiğinde, bu sistem ona hiçbir şeye elini
dokundurtmadan, ihracat, kargo ve ödeme işlemlerinin tamamını
yapıyor. Türkiye, coğrafyası itibarıyla baktığımız zaman,
e-ticaretin lojistik merkezi olmakla ilgili çok büyük bir fonksiyon
üstlenebilir. Çin'de e-ticaretten satın aldığınız her şeyi bugün
Alibaba 24 saatte kapınıza getiriyor. Şu anda bu Avrupa'da 48 saat.
Dünyanın tamamında bu 24 saate inecek.
Bununla ilgili de belirli aralıklarla kurulmuş olan akıllı
merkezler var. Buralarda, bir yerden sipariş girildiği anda
saniyesiyle o depodaki ürün kendiliğinden robot sistemi ile
harekete geçiyor, barkodu okunuyor, paketlemesi düzgün hale
getiriliyor, kutuya giriyor ve kutunun üzerine de gideceği adres
yazılarak yaklaşık 2-3 dakika içinde arabanın içine
giriyor."
Zeybekci, "Böyle bir depo bizde de kurulabilir mi? Alibaba gelip
kurabilir mi?" sorusuna da, "Kurulur tabii. Zaten konuştuk bunu.
Bunlar çok kolay ama Alibaba böyle bir şey yapmaz, siz bunu
yaparsınız ve sisteme dahil olursunuz. Alibaba sistem sahibi, siz
de kullanıcısınız. Önemli olan sistem ve Türkiye'nin de bu sistemin
içinde bir nokta olması. Bir süre sonra o arabadaki paketlenmiş
ürünün 2-3 saat içinde otomatik uçması, uçabilecek noktalarda
bulunması. Şu anda bununla ilgili bizim elimizde çok avantajlı
kurumlarımız da var. Bunlara girmeyim çünkü spekülasyon olur."
şeklinde yanıtladı.
- "Boeing tedarik zincirine uygun Türk şirketleri yaratmamız
lazım"
Ekonomi Bakanı Zeybekci, Boeing ile gerçekleştirilen görüşmelere yönelik de değerlendirmelerde bulunarak, şunları söyledi:
"Boeing'in bir görüşme talebi vardı. Boeing tedarik zincirine
uygun Türk şirketleri yaratmak, Boeing'i Türk haline getirmek...
Tabii ki uçak üreticisi olarak değil. Boeing'den tüketici olarak
sadece uçak almak değil, eğitim alanında, bakım teknolojileri
alanında, bazı parçaların yapılması anlamında, koltuk, gövde gibi
iç donatıları anlamında her şeyine talibiz. Onlara dedik ki bize
net olarak, somut, önümüzdeki 2-3 yılla ilgili bir yol haritası
oluşturalım. Bizim, sadece Boeing uçak serilerini yapan değil, o
teknoloji, kültür, anlayış ve Ar-Ge ile tedarik zincirinin ayrılmaz
parçası haline gelebilecek Türk şirketleri üretmemiz lazım. Bu
konuda onlarla uzlaştık.
Bu konudaki şu andaki hedef de 150-160 milyon dolar civarında
Boeing'e yapılan ihracatı, Boeing'in Türkiye'den satın almalarını
çok kısa sürede 500 milyona doğru çıkarmamız. Alıcı olarak ilk
10'lar seviyelerindeyiz. Bunu çok iyi kullanmamız lazım. Onlarla
oturduk, bir sonraki adım olarak derhal Türkiye'de somut şeyler
istiyoruz dedik. Önümüzdeki sene şuna ulaşacağız. Şirketleri, bizim
standartlarımızı geçebilecek hale getireceğiz, onlardan ürün alır
hale getireceğiz. Şimdi koordine olamıyoruz. Bizim sıkıntımız,
satın alan elimizle, bunları çabalayan elimizin birbirinden haberi
yok."
Yatırımlar ve ortak iş birlikleri geliştirme konusunda ABD
izlenimlerinin nasıl olduğunun sorulması üzerine Zeybekci,
"Negatif. Türkiye anlamında söylemiyorum. 'Great America, Made
America, Use America, Produce America, Big America' diyen korumacı
bir psikolojinin yaygınlığını görüyoruz. Bu onlara şu anda cazip
görünüyor. Korumacılık eğiliminin artması yönünde çok net bir
şekilde ilerleme var. Bunun Amerika'ya negatif döngüsü yakında
başlayacak.' ifadelerini kullandı.
- "Yurt dışı projelerde Türkiye'den ithal ettiği her ürüne 1 yıl
vadeli sıfır faizli kredi veriyoruz"
İhracatçıların, sağlanan teşvik ve desteklerin tamamını
bilmediğini, verilen destekler konusunda eldeki mevcudun
tüketilemediğini anlatan Zeybekci, bu nedenle firmalara artık
ziyaretler gerçekleştirdiklerinden bahsetti.
Zeybekci, "Eximbank kredileriyle ilgili bir anlayış değişikliği
var. Bunun etkilerini görmeye başladık mı, yoksa alınacak daha yol
var mı?" sorusuna yönelik, şu yanıtı verdi:
"Eximbank ile ilgili elimizdeki tüm ürünler ve ihracatçıya
sağladığımız imkanlarla ilgili sıkıntımız yok. Hatta bunu daha da
genişletiyoruz. Ne yapıyoruz? Müteahhitlere, 'Yurt dışında bir
proje aldığınız zaman bu proje için Türkiye'den ithal ettiğin her
ürüne 1 yıl vadeli sıfır faizli kredi veriyoruz' diyoruz. Şu anda
Eximbank'ın ihracat kredisi ve sigorta desteğinin Türkiye ihracatı
içindeki payına baktığımızda bu yıl yüzde 25'i geçeceğiz ve
önümüzdeki yıl çok büyük bir ihtimalle bunu yüzde 26'nın biraz
üzerine çıkaracağız. Bu anlamda şu anda Kore bir numara, bizim de
Kore'yi geçme gibi bir hedefimiz var. Burada hedefimiz yüzde 30'u
geçmek. Şu anda hükümet olarak gerek Exim kredileri, gerekse
yatırım teşviklerindeki en büyük sıkıntımız yatırım yapabilmek,
üretmek ve yeteri kadar stok yapabilmek için ihtiyaç duyduğumuz
finansmanın pahalılığı. Bu nedenle dikkat ederseniz, yaptığımız her
adım faiz destekleri yönünde gidiyor. Gerek yatırım teşviklerinde,
gerek üretim ve ihracat desteklerinde biz faiz desteği
veriyoruz."
Bakan Zeybekci, Eximbank'ın geçen hafta 500 milyon dolarlık
tahvil ihracına yaklaşık 2,7 milyar dolarlık talep geldiğini
anımsatarak, söz konusu borçlanmada hedefledikleri faiz oranının 25
baz puan altına inildiğini, bunun dikkati çekmesi gereken bir figür
olduğunu söyledi.
Yabancı müşterilerin Türkiye'den alacakları ürünlerde, kendi ülkelerindeki Exim faiz oranını talep ettiklerini aktaran Zeybekci, "Hükümet olarak Eximbank'a diyoruz ki 'Sen müşteriye Alman, Fransız, Amerikan Eximbank'ı ne faiz veriyorsa aynısını ver. Aradaki farkı ben Hazine'den karşılayacağım. Bütün bu enstrümanların hepsi şu anda cari ve çalışıyor." dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Almanya'nın askeri ambargolarına otomotiv sektörü, Vestel ve Arçelik'i de dahil edeceği iddialarının yöneltilmesi karşısında da, "Böyle şeyleri konuşmalarını akli, mantıki ve reel görmüyorum. Birbiri ile ekonomik ortak olan iki şeyden bahsediyoruz. Sadece net alışverişi 160 milyar dolar. Birbirinde yatırım yapmış şirketlerin toplam ciroları itibarıyla baktığımı zaman korkunç bir rakamdan bahsediyoruz. Bizim bugüne kadar ticari ve ekonomik anlamda negatif hiçbir söylemimiz olmadı. Bu resmi çok daha net bir şekilde önlerine koyduklarında farklı şeyler söyleyeceklerdir." değerlendirmelerini yaptı.
Yorumlar