Ege Ekonomik Forumu

- Başbakan Yıldırım: (1) - "Kuzey Irak Bölgesel Yönetim Başkanı Barzani 'Referandum öncesi şartlara dönüyoruz' diye açıklama yaptı. E peki buraya gelecektin niye bu yanlışta ısrar ettin, niye yıllardır sizi himaye eden, hayat alanı oluşturan Türkiye'nin sözünü dinlemedin? Her neyse 'Yanlış hesap Bağdat'tan döner' derler ve nihayet yanlış hesap Bağdat'a gitmeden dönmüş oldu" - "Bugün Ege Denizi'nde 2-3 yıl öncesine göre Avrupa'ya geçişler büyük oranda kontrol altına alınmıştır. Bütün bunları yaparken biz arzu ederiz ki Avrupalı dostlarımız Türkiye'nin katlandığı bu yüklerin, bu fedakarlığın daha iyi farkında olsun, takdir etsin ancak burada şunu söylemek isterim ki özellikle Avrupa'da son yıllarda yükselen milliyetçi akımlar ve İslam düşmanlığı, Avrupa'da gelecek vizyon öngörüsünü tamamen ortadan kaldırmıştır. Avrupa şu günlerde aşırılıklarla baş etmenin yollarını aramaktadır"

Google Haberlere Abone ol
Ege Ekonomik Forumu

İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Kuzey Irak Bölgesel Yönetim Başkanı Barzani 'Referandum öncesi şartlara dönüyoruz' diye açıklama yaptı. E peki buraya gelecektin niye bu yanlışta ısrar ettin. Niye yıllardır sizi himaye eden, hayat alanı oluşturan Türkiye'nin sözünü dinlemedin. Her neyse 'Yanlış hesap Bağdat'tan döner' derler ve nihayet yanlış hesap Bağdat'a gitmeden dönmüş oldu." dedi.

Başbakan Yıldırım, Ege Ekonomik Forumu'nda yaptığı konuşmada, 2 gün boyunca Ege'nin ekonomisi, geleceği, vizyonunun konuşulacağını, tarım, sanayi, ticaret ve üretim konularının ele alınacağını belirtti.

Küresel ekonomide iyileşme görüldüğünü, Avrupa ekonomisinde de bir toparlanmanın söz konusu olduğunu dile getiren Yıldırım, "Ancak yine de dikkat etmemiz gereken hususlar olduğunu işaret etmek isterim. İçinden geçtiğimiz bu dönemde küresel kriz sonrası ortaya çıkan ekonomik kırılganlık ve bölgesel gerilimler henüz bitmiş değil." dedi.

ABD'de yeni yönetimle birlikte korumacılık söylemlerinin ortaya çıktığına dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:

"Korumacılık yönündeki söylemler yeni bir küresel tehdidin habercisi gibi ancak ekonomi tarihi bize korumacılık politikalarının hiçbir zaman küresel ekonomiye, küresel barışa katkı sağlamadığını göstermiştir. Avrupa hiçbir zaman parasal genişleme sürecini bu kadar açmadı. Parasal genişleme Avrupa'da tüm hızıyla devam ediyor. Bu gelişme tabii ki Türkiye bakımından olumlu. İhracatımızdaki artışın arka planında bir anlamda Avrupa'daki parasal genişlemenin ciddi katkısı var. Bizim ihracatımızın neredeyse yarısı Avrupa ülkeleriyle yapılıyor. Ancak kıtadaki en büyük risk ve tehdit doğrusu gittikçe artan borç seviyesidir. Borç seviyesi aslında gelişmiş bütün ülkelerin gelişmekte olan ülkelere göre daha büyük bir riskidir, yumuşak karnıdır. Bugünkü küresel şartlar altında belki bunun sonuçları tam anlamıyla hissedilmese bile değişecek konjonktürlerde burada ortaya ciddi bir kriz alanı çıkabilir."

Bütün gelişmiş ülkelerin gayri safi hasılalarının en az 2,5-3 katı kadar borç seviyeleri olduğunu, rezerv para kullanmak suretiyle işlerini yürüttüklerini söyleyen Yıldırım, "Dünya değişiyor, bölgedeki dengeler değişiyor, zenginlik merkezleri değişiyor. Zenginlik merkezleri artık eskisi gibi Batı'da değil Doğu'ya doğru hicret ediyor. Yakın gelecekte, orta ve uzun vadede dünya ekonomisinde ve jeopolitik dengelerde de önemli bir değişimi hep beraber göreceğiz." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yıldırım, son dönemde ayrılma istekleri, referandum gibi gelişmelerin de bölgesel ekonomiyi önemli ölçüde etkilediğini vurgulayarak, "Çin ekonomisi ise ayrı bir fasıl. Orada büyüme odaklı gelişme tüm hızla gidiyor. Metal sanayisindeki kapasite farklılığı dünyanın geri kalanında korumacılık yanlılarının ekmeğine yağ sürüyor." dedi.

- "Yanlış hesap Bağdat'a gitmeden dönmüş oldu"

Ortadoğu'daki durumun şu an için ümit verici olmadığını dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kuzey Irak'ta verilen yanlış karar... Bugün az önce bu kararı veren Kuzey Irak Bölgesel Yönetim Başkanı Barzani 'Referandum öncesi şartlara dönüyoruz' diye açıklama yaptı. E peki buraya gelecektin niye bu yanlışta ısrar ettin, niye yıllardır sizi himaye eden, hayat alanı oluşturan Türkiye'nin sözünü dinlemedin? Her neyse 'Yanlış hesap Bağdat'tan döner' derler ve nihayet yanlış hesap Bağdat'a gitmeden dönmüş oldu."

Yıldırım, Suriye ve Irak'ta yıllardır devam eden siyasi otorite boşluğunun, terör örgütülerinin varlığının bölge için orta ve uzun vadede öngörü yapılmasına engel olduğuna işaret etti.

- "Bize bir adım gelene 2 adım yaklaşırız"

Türkiye'nin bölgenin teminatı olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Türkiye Avrupa'nın da güvenliğinin giriş kapısı. Düşünün 10 milyondan fazla nüfus haraketi olan bölge var. Bu nüfus hareketinin Avrupa'ya akın etmesi demek Avrupa'daki tüm dengeyi altüst etmesi demek. Türkiye geçtiğimiz 6 yıl içinde 3,5 milyondan fazla evinden, barkından, yurdundan edilmiş insanlara kucak açıyor, onlara ev sahipliği yapıyor. Bununla da yetinmiyor Avrupa'ya gidecek göç istilasınının da önüne geçiyor. Bugün Ege Denizi'ndeki 2-3 yıl öncesine göre Avrupa'ya geçişler büyük oranda kontrol altına alınmıştır. Bütün bunları yaparken biz arzu ederiz ki Avrupalı dostlarımız Türkiye'nin katlandığı bu yüklerin, bu fedakarlığın daha iyi farkında olsun, takdir etsin. Ancak burada şunu söylemek isterim ki özellikle Avrupa'da son yıllarda yükselen milliyetçi akımlar ve İslam düşmanlığı Avrupa'da gelecek vizyon öngörüsünü tamamemen ortadan kaldırmıştır. Avrupa şu günlerde aşırılıklarla baş etmenin yollarını aramaktadır. Türkiye olarak söylediğimiz bir şey var, bize bir adım gelene 2 adım yaklaşırız. Bu yaklaşımımız devam ediyor."

Coğrafya'nın kader olduğunu belirten Yıldırım, bölgedeki sorunları değil fırsatları ön plana çıkarmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.

(Sürecek)





Yorumlar