Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) "Bölgesel Ekonomik
Görünüm" raporunda, Türkiye'nin bankacılık ve kamu finansmanı
görünümünün istikrarlı olduğu belirtildi.
Raporda, Türkiye’nin bu yılın ilk yarısında yaklaşık yüzde 4
seviyesindeki büyümesinin nispeten daha zayıf yatırım ortamı
görümünü nedeniyle 2016-2017 döneminde yaklaşık yüzde 3 seviyesine
doğru yavaşlamasının beklendiği kaydedildi.
EBRD raporunda, "2016 yılının ilk yarısında görece istikrarlı
görünümün devamında 15 Temmuz’da darbe girişiminin, olağanüstü hal
uygulamasının, S&P ve Moody’s’in not indirimlerinin yaşanması
ve bölgesel gerilimlerin artmasıyla 3'üncü çeyrekte Türk
lirasındaki oynaklık arttı." ifadesine yer verildi.
Raporda, Türkiye’de cari açık oranının düşük petrol fiyatlarının
etkisiyle 2014 sonundaki yüzde 5,7 seviyesinden bu yılın ağustos
ayında yüzde 4,3 seviyesine gerilediği, ancak mevcut seviyenin
halen yüksek olduğu belirtildi.
Gelecek 2 yıla ilişkin riskler...
Raporda, Türkiye’nin ekonomik görünümüne ilişkin şu ifadelere yer
verildi:
"Türkiye’de dış finansman ihtiyacının 2016'da Gayrisafi Yurt İçi
Hasıla’nın yüzde 25’i seviyesinde seyretmesi tahmin ediliyor. Buna
ek olarak, 2016 yılı eylül ayı itibarıyla enflasyon oranının yüzde
7,3 seviyesine gelmesiyle enflasyon, 5 yıl peş peşe Merkez
Bankası’nın yüzde 5 hedefinin üzerinde gerçekleşmiş oldu. 2016
yılının geri kalanında ve 2017’de ekonomik büyüme, yakın zamanda
sunulan makroihtiyati tedbirler yoluyla (kredi kartlarına ilişkin
düzenlemeler, turizmdeki iyileşme, Rusya ile charter uçuşların
yeniden başlatılması) desteklenen tüketim ile sağlanacak.
Önümüzdeki 2 yıla ilişkin görünümde aşağı yönlü riskler petrol
fiyatlarında beklenenin üzerinde artışın yaşanmasından, yapısal
reform çabalarını hız kesmesinden, reytinglerin düşürülmesinin
sonucunda beklenenden daha büyük bir sermaye çıkışının
yaşanmasından ya da bölgesel gerilimlerin artmasından
kaynaklanabilir. Eğer devam ederse yapısal reformların uygulanması
konusundaki siyasi uzlaşma bu risklerin bir kısmını azaltabilir,
daha yüksek uzun vadeli büyüme potansiyeline ulaşılmasına
sağlayabilir."
Türkiye’nin bankacılık ve kamu finansmanı görünümünün istikrarlı
olduğu vurgulanan raporda, takipteki kredilerin oranının ağustos
ayı itibariyle yüzde 3,3 seviyesinde bulunduğu, dış finansmanın ise
ülke ekonomisi için kilit hassasiyette olduğu belirtildi.
"Yunanistan ekonomisi zorlu kavşağı geride
bıraktı"
Bankanın faaliyet gösterdiği Güney ve Doğu Akdeniz, doğu ve merkez
Avrupa bölgelerinin ortalama büyümesinin bu yılın sonu itibarıyla
yüzde 1,6 oranında gerçekleşmesinin beklendiği kaydedilen raporda,
Rusya ve Yunanistan’ın resesyonda çıkış emareleri gösterdiği, ancak
her iki ekonominin de bu yılın ilk yarısında daralmaya devam ettiği
bildirildi.
Yunanistan ekonomisinin zorlu kavşağı geride bıraktığı, Rusya’nın
da evreye çok yakın olduğu belirtilen raporda, Yunanistan’ın bu
yılın sonunda büyüme kaydetmemesi, gelecek yıl ise pozitif büyümeye
geçmesinin beklendiği kaydedildi.
Güneydoğu Avrupa’da ekonomik büyümenin artış ivmesinde olduğu,
Sırbistan ve Romanya’da ortalama büyümenin hız kazandığı,
Makedonya’nın siyasi krizden negatif olarak etkilendiği ifade
edilen raporda, Azerbaycan’ın düşük petrol fiyatlarından, Beyaz
Rusya’nın ise Rusya’daki resesyondan olumsuz etkilendiği, her iki
ülkede 2017'de büyümenin artmasının beklendiği belirtildi.
Raporda, İngiltere’nin AB'den ayrılma kararı almasının EBRD’nin
faaliyet gösterdiği ülkelere olan sermaye akışını artırdığı,
yatırımcıların daha yüksek getiri beklentisiyle yönünü gelişmekte
olan ekonomilere çevirdiği kaydedildi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar