Dünya klasiği "Giselle" balesi 10 yıl aradan sonra başkentte

- Romantik balenin baş yapıtlarından "Giselle", 10 yıl aranın ardından Ankara Devlet Opera ve Balesinde yarın akşam prömiyer yapacak - Eseri sahneleyen ADOB sanatçısı Öngün: "İnanılmaz güzel sezonlar geçiriyoruz. Zorba, Fındıkkıran, Harem, şimdi de Giselle kapalı gişe. Gurur duyuyoruz gerçekten. Çok mutlu oluyoruz" - "Giselle'i yıllar önce ilk olarak annem koymuştu sahneye. Ondan sonra ben devraldım. Benden sonra inşallah şimdi benimle birlikte çalışan arkadaşlarıma bırakacağım bu mirası" - "İnsanlar bence hayatlarında bir hava deliği açmalılar. Çünkü daima televizyonla yaşayan bir toplumuz, hayat şartları sebebiyle. Gerçekten sizi içine alan şeyler çok az. Mutlaka sanatın bir yerinden, dansın, müziğin bir yerinden tutsunlar. Bu, insanların yaşamları için işlerinin yanı sıra bir hava deliği, bir umut olacaktır"

Google Haberlere Abone ol
Dünya klasiği "Giselle" balesi 10 yıl aradan sonra başkentte

ANKARA (AA) - BURCU ÇALIK - Romantik balenin başyapıtlarından "Giselle", 10 yıl aranın ardından Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB) aracılığıyla başkent izleyicisiyle buluşacak.

ADOB sanatçısı Zeynep Sunal Öngün tarafından sahneye konulan Giselle, yarın akşam prömiyer yapacak.

Bir dünya klasiği olan eserin ödüllü dekor tasarımını Andan Öngün, kostüm tasarımını Gazal Erten, ışık tasarımını da Fuat Gök üstleniyor. İki perdelik yapıtın koreografisi Jean Coralli ile Jules Perrot'un imzasını taşıyor.

Balede dönüşümlü olarak Giselle'i Özge Başaran, Mine İzgi, Sultan Menteşe, Albrecht'i ise Eren Keleş, İlhan Durgut ve Berkay Saraçoğlu canlandırıyor. Myrtha rolünü Özge Onat, Cansın İravul, Gizem Tuncel, Hilarion'u ise Emre Güler, Uluç Aytan, David Khozashvili üstleniyor.

Adolphe Adam'ın en tanınmış balesi olan, ilk defa 1841 yılında oynanan Giselle'de dans etmeyi çok seven, çocuksu, kırılgan bir köylü kızı olan Giselle'in kılık değiştirip Loys olarak kendini tanıtan ve aslında bir kont olan Albrecht'le trajik aşk hikayesi anlatılıyor.

- "En değerli eserlerden bir tanesi"

Eseri sahneye koyan ADOB sanatçısı Zeynep Sunal Öngün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Giselle romantik dönem balesi. Çok önemli beyaz balelerden, ilk üç içerisindeki en değerli eserlerden bir tanesi." bilgisini paylaştı.

Bale topluluklarının daima oynadığı "Giselle", "Kuğu Gölü", "Uyuyan Güzel" gibi büyük eserlerin çok değerli olduğunu vurgulayan Öngün, "Uzun bir aradan sonra Ankara Devlet Opera ve Balesinde Giselle'i sahneleyeceğiz, beyaz baleyi gerçekleştireceğiz. Giselle, ADOB'da 1998'de sahnelenmişti. Ben Giselle'i oynamıştım. Bundan 10 yıl sonra 2008'de gösterildiğinde ise ben sahneye koymuştum. Şimdi 2018'de tekrar sahneye koyuyorum. Yani 30 yıl içerisinde 10'ar yıl aralıklarla Giselle yapmış olduk." dedi.

Öngün, bütün dansçıların canla başla emek verdiğini dile getirerek, "Atölyesinden tekniğine kadar bu eserin güzel, kıymetli olması için herkes elinden gelenin en iyisini yaptı." değerlendirmesinde bulundu.

Öngün, iki perdelik Giselle'de birinci perdenin gerçek hayatta geçtiğini, ikinci perdenin ise başka bir dünyada, nişanlı ama evlenememiş kızlara ait olduğunu anlattı. Giselle'in çok büyük ve trajik bir aşk hikayesi olduğunu aktaran Öngün, eserde aşkın her zorluğun, ölümün bile üstesinden gelebileceğinin işlendiğini ifade etti.

- "İnanılmaz güzel sezonlar geçiriyoruz"

Giselle'in kapalı gişe oynandığına olduğuna dikkati çeken Öngün, "İnanılmaz güzel sezonlar geçiriyoruz. Zorba, Fındıkkıran, Harem, şimdi de Giselle kapalı gişe. Gurur duyuyoruz gerçekten. Çok mutlu oluyoruz. Biz de seyirciye layık olabilmek için çok çalışıyoruz, en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bunun karşılığını görüyoruz diye düşünüyorum ve aynı zamanda seyirci de gerçekten her şeyi tamamlanmış, çok güzel prodüksiyonlar seyrediyor." diye konuştu.

Özellikle Bale Başkoreografı Hakan Odabaşı'nın belirlediği, seçilen nitelikli eserlere dikkati çeken Öngün, ADOB'un çok zengin, dört dörtlük bir program gerçekleştirdiğini vurguladı.

Öngün, insanlara sanatla olma çağrısında bulunarak, şu değerlendirmede bulundu:

"İnsanlar bence hayatlarında bir hava deliği açmalılar. Çünkü biz daima televizyonla yaşayan bir toplumuz, hayat şartları sebebiyle. Devamlı o kutunun karşısında hiçbir duygu hissetmeden, her gün bir başka dizi başlıyor, bitiyor ama hepsi birbirinin aynı. Gerçekten sizi içine alan şeyler çok az. Fakat buraya kapıdan girdiğinizde atmosfer, bir orkestra tınısı, bir sazın çalması, karşınızda rüya gibi bir temsil başka bir dünyaya geçiyorsunuz.

Bunu öneriyorum insanlara, çocuklara. Mutlaka sanatla ilgilensinler. Mutlaka sanatın bir yerinden, dansın, müziğin bir yerinden tutsunlar. Bu, insanların yaşamları için işlerinin yanı sıra bir hava deliği, bir umut olacaktır. Burası başka bir yer, sihirli bir dünya. 'Kapalı kutu' değil. İçine girince hiç gelmeyen bile bir iki sefer sonra buraya gelmeye başlıyor."

- "Beyaz baleler hep devam etsin"

Beyaz bale geleneğinin mutlaka gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurgulayan Öngün, "Giselle'i ilk annem koymuştu sahneye yıllar önce. Düşünün ondan sonra ben devraldım. Benden sonra inşallah şimdi benimle birlikte çalışan arkadaşlarıma bırakacağım bu mirası. Biz olmasak da beyaz baleler, gençler hep olacaktır. Bu sanatlar inşallah hep yaşasın, genç nesiller de beyaz baleleri oynama imkanına sahip olsun. Beyaz baleler hep devam etsin." ifadesini kullandı.

Giselle'in daha önce ödül alan dekor tasarımını gerçekleştiren Adnan Öngün de daha önce İstanbul'da Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde, 2 bin 500 kişilik bir salonda gösterilen eserin bu salona göre hazırlandığını dile getirdi.

Bu dekorla "Yılın En İyi Dekoratörü" ödülünü aldığını belirten Öngün, Ankara'daki dekorda ufak bazı eklemelerin de olduğunu bildirdi. Öngün, "Giselle'in dekoru burada daha da güzel, bazı ufak tefek eklemelerle daha da görkemli hale geldi." sözlerine yer verdi.











Yorumlar