Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti hükümetleri olarak, son 14 yılda
denizciliğe çok büyük önem verdiklerini belirterek, "Her zaman
istikrarlı ve kuvvetli bir ekonomi için denizler vazgeçilmezdir.
Denizcilik, sadece dünya için vazgeçilmez değil, denizcilik,
denizci bir ülke olan Türkiye için de vazgeçilmezdir. 2008'de
başlayan ve halen devam eden küresel kriz en önce denizcilik
sektörünü daha doğrusu taşımacılık sektörünü etkiledi" dedi.
Dünya Denizcilik Günü dolayısıyla Haliç Kongre Merkezinde
düzenlenen etkinlikte konuşan Yıldırım, rızkını denizden çıkarmayı
bekleyen balıkçı esnafına fırtına, yağmur demeden deniz
taşımacılığı yapan nakliyecilere, denizlerin güvenliği için
denizleri evi bilen tüm denizcileri selam gönderdi.
Kendisinin de bir denizci olduğunu vurgulayan Yıldırım, denizi
olmayan bir şehirde doğmasına rağmen denizcilik okuduğunu ve
hayatının büyük bir kısmının denizcilik işiyle geçtiğini
anlattı.
Yıldırım, denizcilik konusunda teorik ve akademik eğitimler
aldığının altını çizerek, eğitimi sırasında dünyanın dört bir
yanından gelen öğrencilerle tanışma ve dostluk kurma fırsatı
bulduğunu dile getirdi.
O günlerden bu yana içindeki denizcilik aşkı ve sevgisinin hiç
eksilmediğine vurgu yapan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
olduğu dönemde deniz ulaşımında görev aldım ve toplu taşımacılığın
denize kaydırılmasında ciddi bir mesafe kaydettik. AK Parti
hükümetleri olarak, son 14 yılda denizciliğe çok büyük önem verdik.
Her zaman istikrarlı ve kuvvetli bir ekonomi için denizler
vazgeçilmezdir. Denizcilik, sadece dünya için vazgeçilmez değil,
denizcilik, denizci bir ülke olan Türkiye için de vazgeçilmezdir.
2008'de başlayan ve halen devam eden küresel kriz en önce
denizcilik sektörünü daha doğrusu taşımacılık sektörünü etkiledi.
Taşımacılığın en büyük payını da bildiğiniz gibi denizcilik alıyor.
Dünyanın 4'te 3'ü denizlerle kaplı, küresel taşımacılığın büyük bir
kısmı da denizle gerçekleşiyor. Bir örnek vermek gerekirse İstanbul
Boğazı'ndan 2007'de 55-56 binin üzerinde gemi geçerken bugün bu
sayı 44 bine gerilemiş durumda. Bundan ne anlamamız gerekiyor?
Küresel krizin etkileri hala devam ediyor. Dünyadaki büyüme
maalesef istenen düzeyde değil. Dünya ekonomisi daralıyor."
"Yapılması gereken krizleri fırsata
dönüştürmek"
Yıldırım, dünya ekonomisinin daralmasının denizcilik sektörünün de
büyümemesi anlamına geldiğine vurgu yaparak, " O halde yapılması
gereken bir an önce bu küresel krizin etkilerini ortadan
kaldıracak, küresel tedbirlerin alınmasıdır. Özellikle gelişmiş
ülkeler diye nitelediğimiz Avrupa ülkelerinde büyüme neredeyse yok
denecek kadar az. Çin ve Hindistan'ı ayrı tutarsak Türkiye büyümede
bütün olumsuzluklara rağmen dünya ortalamasının iki katı bir
performans gerçekleştiriyor." dedi.
Denizler olmasaydı insanların yarısının açlıktan yarısının da
soğuktan öleceğini bu nedenle hayati öneme sahip bir sektörden
bahsedildiğini ifade eden Yıldırım, yapılması gerekenin krizleri
fırsata dönüştürmek olduğunu söyledi.
Binali Yıldırım, özellikle deniz ticaretinin ana unsuru olan
filonun rekabet gücünün artırılması gerektiğini dile getirerek,
şöyle devam etti:
"Filoların yenilenmesi, kriz sonrası döneme hazırlanması için daha
çok gayret edeceğiz. Yeni inşada yaşanan gerileme durgunluğa karşı
mevcut filonun bakım onarım faaliyetleri bakımından hazır hale
getirilmesi önem arz ediyor. Türkiye'de yeni inşadaki durgunluğun
oluşturduğu olumsuzluğu kapatmak için bakım onarım tarafının bu
yıllarda daha fazla ön plana çıktığını söylemek mümkündür.
Denizciliğe son 14 yılda çok önemli yatırımlar yapıldı.
Denizciliğimizin standardının yükselmesi gemi adamlarımızın eğitim
ve stajlarına yönelik yaptığımız yatırımlar çok dikkat çekicidir.
Denizcilik eğitimi veren üniversite sayıları ve bölümler 3-5 kat
arttı, 50'nin üzerinde okula sahibiz. Gemi adamı yetiştirmede
dünyanın önde gelen ülkeleri arasındayız. Denizcilik sektörünün
önemli konularından biri de denizlerin temiz tutulması ve
denizlerde mal ve can emniyetinin sağlanmasıdır. Dünya denizcilik
üniversitesinde bize okutulan derslerin başında bu gelir. Denizler
bize tarihimizin miraslarıdır. Denizlere gözümüz gibi bakmalıyız.
Sadece bizim hayat kaynağımız değil aynı zamanda
geleceğimizdir."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar