Dündar, Gül ve Berberoğlu'nun yargılandığı dava

- Can Dündar, Erdem Gül ve Enis Berberoğlu'nun, "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan yargılanmasına devam edildi - İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık avukatlarının davayla ilgili Yargıtay ve istinaf mahkemelerindeki diğer dava sonuçlarının bekletici mesele yapılması talebini reddederek duruşmayı 14 Mart'a erteledi - Can Dündar hakkında MİT tırlarının durdurulması görüntülerinin Youtube'de yayınlanmasıyla ilgili, "devletin gizli bilgilerini casusluk maksadıyla temin etme, açıklama" suçundan açılan yeni dava dosyasının mahkemenin 3. heyeti tarafından bu davayla birleştirildiğini hatırlatan heyet, yapılan incelemede bu eylemle dosyadaki eylemin farklı oldukları gerekçesiyle tekrar ayırma kararı verildiğini ve iddianamenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğini bildirdi

Google Haberlere Abone ol
Dündar, Gül ve Berberoğlu'nun yargılandığı dava

İSTANBUL (AA) - Can Dündar, Erdem Gül ve Enis Berberoğlu'nun MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin, "silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde kapalı yapılan dördüncü duruşmaya, tutuksuz sanık Erdem Gül katıldı. Tutuklu sanık Enis Berberoğlu'nun ise tutuklu bulunduğu cezaevinden, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılımı sağlandı. Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar ve Enis Berberoğlu'nun işe Oya Berberoğlu da duruşmayı izledi.

Celse arasında mahkemeye gelen belgelerin okunduğu duruşmada, sanık Berberoğlu'nun avukatları Murat Ergün ve Zeynel Öztürk'ün mazeret dilekçesi gönderdikleri, Can Dündar'ın avukatı Yiğit Acar'ın da mahkeme kalemini arayarak, "rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılamayacağını" bildirdiği ifade edildi.

- Can Dündar hakkındaki yeni dava

Sanıklardan Can Dündar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma sonucu, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi ve askeri casusluk amacıyla temin etme ve devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama" suçlarından hazırlanan iddianamenin bu dava dosyasıyla birleştirilmesinin talep edildiğini belirten heyet, mahkemenin 3. heyeti tarafından değerlendirilen iddianamenin kabul edildiği ve bu davayla birleştirilmesi kararı verilerek mahkemeye gönderildiği kaydedildi.

Duruşmada beyanı sorulan Can Dündar ve Erdem Gül'ün avukatları, Yargıtay'da görülen MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin dava ile daha öncesinde Can ve Dündar hakkındaki verilen kararın sonuçlarının beklenilmesini talep etti.

Aydınlık gazetesine ilişkin aynı kapsamdaki dava ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nde görülen Enis Berberoğlu hakkındaki yargılamada verilen kararın akıbetinin bu dosyayı etkileyeceği kanaatinde oldukların aktaran avukatlar, tüm bu dosyaların sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması talebinde bulundu.

Sanıklar Enis Berberoğlu ve Erdem Gül'ün de, dosyaların sonuçlanmalarının beklenilmesini istediği duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı ise eski mütalaasını tekrar ettiğini belirterek, taleplerin reddedilmesine karar verilmesini talep etti.

- "Bekletici mesele yapılması" talebine ret

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, ilgili dava dosyalarının bekletici mesele yapılmasına dair talepleri, yargılamanın uzamasına sebebiyet vereceği ve yargılamaya bir katkısı olmayacağı gerekçeleriyle reddetti.

Mahkemenin 3. heyeti tarafından bu dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilen Can Dündar hakkındaki yeni dava dosyasıyla ilgili görüş bildiren heyet, birleştirilme talebi nedeniyle öncelikle mahkemeye gönderilmesi gereken yeni dava dosyanın mahkemeye gönderilmeden iddianamesinin kabul edildiği ve birleştirme kararı verilmesinin ardından dosyanın mahkemeye gönderildiğine dikkati çekti.

Bu dava dosyasının incelendiğini kaydeden mahkeme heyeti, Can Dündar'a atılı suçun, "MİT tırlarının durdurulmasıyla ilgili görüntülerin 2017 yılında Youtube adlı internet sitesinde yayınlanması" olduğu, bu eylemle dosyadaki eylemin farklı oldukları, dosyaların birleştirilmesinde herhangi bir yarar bulunmadığı gibi her iki eylem arasında hukuki kesinti bulunduğu ve dosyanın genel tevziye sokularak gönderileceği mahkemece yargılamasının yapılması gerektiğinin anlaşıldığını dile getirdi.

Heyet, Can Dündar hakkında yeni açılan ve birleştirme kararıyla mahkemeye gönderilen dava dosyasının bu dosyadan ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesi ve genel tevziye (dağıtım) tabi tutulması için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini de hükme bağladı.

Sanık avukatlarının mazeretlerini kabul eden ve esasa ilişkin beyanlarını hazırlamaları için avukatlara süre veren heyet, duruşmayı 14 Mart'a erteledi.

- Davanın geçmişi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek", "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak" ve ''silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından tutuklanmıştı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT'e ait yardım tırlarının durdurulması olayına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara Cumhuriyet gazetesinde yer verdikleri gerekçesiyle yargılanan Dündar ve Gül hakkındaki kararı, 6 Mayıs 2016'da açıklamıştı. Mahkeme, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama" suçundan Dündar'ı 5 yıl 10 ay, Gül'ü ise 5 yıl hapisle cezalandırmıştı.

Dündar ve Gül'ün, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan beraatına karar veren mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan ise "FETÖ/ PDY örgütünün varlığı yönünde kesin bir yargı hükmü mevcut olmadığı, varlığı yönünde henüz kesin bir yargı hükmü mevcut olmayan bir örgüte yardım etmek şeklinde yüklenen suçtan herhangi bir suretle hüküm kurulamayacağı" gerekçeleriyle dosyanın ayrılmasına hükmetmişti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açılan Erdem Gül ve Can Dündar'ın yargılandığı evrede, sanık Can Dündar'ın "bana görüntüleri solcu bir milletvekili verdi" şeklindeki açıklamasının bir kısım GSM telefonlarının KDM bilgileri ve açık kaynaklardan yapılan tespitler ile adı geçenin cezaevinde tutuklu olarak bulunduğu sırada yazdığı "Tutuklandık" adlı kitap ile ilgili yayınların değerlendirilmesi sonucu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'na bildirilmesi üzerine Berberoğlu hakkında soruşturma açılmıştı.

Soruşturma sonucunda CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında, Adana ve Hatay'da yasa dışı yollarla durdurulan MİT tırlarının görüntülerini Can Dündar'a verdiği gerekçesiyle "Devletin gizli kalması gereken bilgi ve belgelerini askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin etme" ve "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) bilerek ve isteyerek yardım etme" suçlarından 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanmıştı.

Sanık Berberoğlu'na açılan davanın 21 Eylül 2016 tarihli ilk duruşmasında, MİT tırlarının görüntülerini yayınlaması için Can Dündar'a verdiği iddiasıyla hakkında "devletin gizli kalması gereken bilgi ve belgelerini askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin etme" ve "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçlarından yargılanması istemiyle dava dosyasının, aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu gerekçesiyle Dündar ve Gül'ün yargılandığı bu dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.

Mahkeme heyeti, sanık Berberoğlu'nun üzerine yüklenen "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçunu işlediği sabit olmakla beraber, suçun işlenişi biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, sanığın kasta dayalı kusurunun yoğunluğu, sanığın güttüğü amaç ve saik dikkate alınarak müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına ve tutuklanmasına karar vermişti.

Cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususları, sanık lehine takdiri hafifletici sebep olarak kabul edip Berberoğlu'nun cezasını 25 yıla indiren mahkeme heyeti, sanık Berberoğlu'nun üzerine atılı "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan açılan davayı ise aynı suçtan yargılanan Dündar ve Gül hakkında dosya ile birleştirmişti.

Geçen 20 Aralık 2017 tarihinde görülen celsede davanın esasına ilişkin mütalaasını sunan cumhuriyet savcısı, sanıklar Can Dündar, Erdem Gül ve Enis Berberoğlu’nun amaç ve eylem birliği ve bütünlüğü içinde terör örgütünün hiyerarşisine dahil olmaksızın terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu işlediklerinin anlaşıldığını belirterek, sanıkların üzerine atılı suçtan Can Dündar, Erdem Gül ve Enis Berberoğlu’nun 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti.

Yorumlar