Doğu Guta'dan zorunlu tahliyeler
- Suriye'de Esed rejiminin ablukada tuttuğu Doğu Guta'dan ayrılmak zorunda kalanları taşıyan dördüncü konvoy Hama'ya vardı - Konvoydaki yaklaşık 5 bin 300 kişi, muhaliflerin kontrolündeki İdlib ve Halep kırsalındaki geçici barınma merkezlerine yerleştirilecek - Doğu Guta'dan tahliye olmak zorunda kalanların sayısı 11 bini aştı
İDLİB (AA) - Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin abluka
altında tuttuğu Doğu Guta'dan tahliye edilmek zorunda kalanları
taşıyan dördüncü konvoy Hama iline ulaştı.
Doğu Guta'daki AA muhabirlerinin bildirdiğine göre, Rusya'nın garantörlüğünde yürütülen görüşmeler sonucu, Doğu Guta'nın Arbin, Zemelka ve Ayn Terma beldelerini kapsayan tahliyeler sürüyor.
İlk iki konvoy Haresta ilçesinden çıkmak zorunda kalanları tahliye etmişti. Bundan sonra Arbin, Zemalka ve Ayne Terma beldelerinden tahliye süreci başlamıştı.
Hasta ve yaralılar ile askeri muhalif unsurları taşıyan yaklaşık 5 bin 300 kişinin bulunduğu, 84 otobüs ve 14 hasta nakil aracından oluşan dördüncü konvoyun, ülkenin orta kesimindeki Hama'ya ulaştığı öğrenildi.
Konvoyda, daha önce yaralanmış ve hayati tehlikesi olan yaklaşık
600 kişinin bulunduğu kaydedildi.
Konvoyun Hama'dan muhalif ve rejim karşıtı silahlı grupların
kontrolündeki İdlib ve Halep kırsalındaki geçici barınma
merkezlerine gitmesi bekleniyor.
Geçen hafta başlayan zorunlu tahliyelerde bölgeden çıkanların
sayısı 11 bini aştı.
Doğu Guta'nın Arbin, Zemelka ve Ayn Terma ilçelerinde tehcir sürecinin devam edeceği öngörülüyor.
Tahliyeler devam ederken Esed rejimi ve destekçilerinin binlerce
kişiyi katlettiği Doğu Guta'nın Duma ilçesi ise hala abluka altında
bulunuyor.
- Tahliyeye giden süreç
Esed ve destekçileri, Rusya'nın hava desteğini alarak,
muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta'yı ele geçirmek için 19
Şubat'ta harekete geçmişti. Bu tarihten itibaren rejim ve Rus savaş
uçakları yaklaşık 400 bin sivilin yaşadığı bölgeye havadan ve
karadan düzenlediği saldırıları yoğunlaştırmıştı.
Saldırılar sonucu çok sayıda sivil yaşamını yitirirken, evleri yıkılan ve sürekli saldırılara maruz kalan binlerce sivil yer altındaki sığınak ve bodrum katlarına saklanmıştı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 24 Şubat'ta aldığı ancak başlama süresi belirtilmeyen ateşkes kararına rağmen rejim ve destekçilerinin yoğun saldırısı altında kalan Doğu Guta'da sivil ölümleri devam etmiş, uluslararası toplumun girişimleri sonuç vermemişti.
Ayrıca Rusya, BMGK kararının ardından 27 Şubat'ta ateşkesin her gün yerel saatle 09.00-14.00 (TSİ 10.00-15.00) arasında geçerli olacak şekilde başladığını ilan edip rejimin buna uyacağını ileri sürmüştü.
Ancak rejim güçleri, BMGK ve Rusya'nın ateşkes karalarına rağmen saldırılarına ara vermemiş, 3 Mart'tan itibaren bölgeye kara operasyonu başlatmış ve sivil yerleşimleri bombalamayı sürdürmüştü.
Rejim ve destekçileri, 11-12 Mart'ta Doğu Guta'nın doğusundan batısına doğru ilerleyerek Haresta ilçesini de kuşatmış ve Doğu Guta bölgesini 3 parçaya bölmüştü.
Muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta'da 400 bin kişi 5 yıldır abluka altında yaşıyordu. Esed rejiminin Rusya'nın desteğiyle son aylarda yoğun saldırılarla bölgenin yarıdan fazlasını ele geçirmesiyle on binlerce kişi rejim kontrolündeki alanlara göç etmek zorunda kaldı.
Yorumlar