Devlet erkanı Şehit Tümgeneral Aydın'ın cenazesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şırnak'ta şehit düşen Tümgeneral Aydoğan Aydın'ın Ankara'daki cenaze töreninde, törene katılan ön sıradaki bütün subaylarla tek tek tokalaştı.

Google Haberlere Abone ol
Devlet erkanı Şehit Tümgeneral Aydın'ın cenazesinde

Sonhaberler | Haber Merkezi 

Şırnak'ta dün akşam meydana gelen helikopter kazasında şehit düşen askerler bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. Şehitler için ilk tören bugün Şırnak 23. Sınır Tümen Komutanlığında Bakanlar ve Kuvvet Komutanlarının da katıldığı bir tören düzenlendi. Törenlerden biri de Ankara'da düzenleniyor. Ankara'daki tören şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın'a için düzenleniyor. 

Şehit Adın'ın cenaze törenine devlet erkanı, iktidar ve muhalefet temsilcilerinin tamamı katıldı. Cenazeye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı, bakanlar, milletvekilleri sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Cenaze namazını ise Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez kıldırdı. Görmez cenaze töreninde yaptığı konuşmada, "Aslında şehitlerin bizim şehadetlerine ihtiyaçları yok. Ama Resülüllah efendimizin emriyle soruyoruz" diyerek Şehit Aydın için helallik istedi. Şehit Tümgeneral Aydın'ın cenaze törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan da katılıyor. Erdoğan, tören alanına geldikten sonra ön sırada hazır kıta bekleyen subayların tamamıyla tek tek tokalaştı. 

TÜMGENERAL AYDOĞAN AYDIN KİMDİR?

Şehit Aydın, bölücü terör örgütüyle mücadelede pek çok başarılı operasyona imza atmıştı. Aydın, 1987 yılında Kara Harp Okulundan mezun oldu. Aydın, 1988-1992 yıllarında İstanbul 6’ıncı Piyade Tugay Takım Komutanlığı, 1992-1998 yıllarında Özel Kuvvetler Komutanlığında TİM Komutanlığı gerçekleştirdi. Aydın, 2000-2001’de Hakkari Dağ Komando Tugay Komutanlığında Harekat Şube Müdürlüğü, 2001-2008’de Özel Kuvvetler Komutanlığında Tabur Komutanlığı ve Kurmay Başkanlığı, 2008-2010’da Almanya’da NATO daimi görevinde bulundu. Aydın, 2010-2012 yılları arasında Gökçeada’da Komando Alay Komutanlığı, 2012-2016’de Kayseri Komando Tugay Komutanlığı yaptı. Aydın, 2016 yılından itibaren Şırnak 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı görevini üstleniyordu.

DAĞLARDA DESTAN YAZDI

Bölücü terör örgütü PKK’yla mücadelede pek çok operasyonda yer alan Şehit Tümgeneral Aydın, İkiyakalar Dağlarında, Kato’da ve daha birçok bölgede destan yazdı. Helikopter kazasında şehit olan diğer askerler de Şırnak’ta ve son dönemde Kato Dağı bölgesinde çok sayıda başarılı operasyon gerçekleştirmişti.

Şehit Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın’ın operasyonlarda her girdiği mağarada üstlerine heyecanla telefon edip bilgi verdiği aktarıldı. Aydın’ın bu görevinden önce Kayseri Komando Tugay Komutanı olduğu ve Kayseri’de nadiren kaldığı öğrenildi. Aydın’ın genellikle Cizre, Diyarbakır Sur, Mardin Nusaybin ve İkiyakalar dağlarında görev yaptığı öğrenildi.

Özel Kuvvetler Komutanlığında TİM ve tabur komutanlığı görevlerini de icra eden Aydın, Irak’ın kuzeyine gerçekleştirilen operasyonların çoğunda yer aldı. 1997-1998 yıllarında Irak kuzeyindeki operasyonlar esnasında TİM komutanıyken bir ara kendisinden ve TİM’inden irtibat kesilen Aydın’ın bir anda TİM’iyle çemberi yararak ve PKK’lı teröristlerin birçoğunu etkisiz hale getirerek yurda döndüğü öğrenildi. 

"BULUNDUĞUM YERİ VURUN" DEMİŞ

Tümgeneral Aydın’ın 1997 yılında ortaya koyduğu kahramanlık destanı, şehitlerin acısıyla birlikte bugünün gündemine damgasını vurdu. Kuzey Irak'taki bir operasyonda önündeki peşmerge mevzileri birer birer düşen ve zor durumda kalan Aydoğan Aydın, telsizle irtibat kurduğu topçu birliğine, 'bulunduğum yeri ateş altına alın' talimatını vererek kendini feda etme pahasına PKK'lı teröristlerin imhasını istemişti.

Tümgeneral Aydoğan Aydın’ın şehit düşmesinin ardından 20 yıl önce yaşanan bu olayı silah arkadaşı Albay Alparslan Çakmakçı aktardı. Eski asker ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar da, Tümgeneral Aydın'ın 1997 yılında operasyon sırasında özel kuvvet timiyle çekilen bir fotoğrafını paylaştı. 1997 yılında çekilen fotoğrafı eski asker ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar paylaştı. Silah arkadaşı Albay Alparslan Çakmakçı tarafından aktarılan çarpıcı hikaye şöyle: "Bazı ülkelerin “meçhul asker” anıtları vardır. Bu anıtlar, yaptıkları bilinmeyen kahramanlar içindir. Ben de size, çok az insanın şahit olduğu bir kahramanı anlatmak istiyorum.

'ÇOK ŞİDDETLİ ÇATIŞMALARIN YAŞANDIĞI BİR GECE...'

Dün televizyonda 13 askerin şehit haberini duyunca kahroldum. İçlerinde bir generalin olduğunu öğrenince de içim ayrı bir cız etti. Ne yazık ki tahminim doğruymuş. Hafızam yanıltmıyorsa 1997 yılında ikinci kez Kuzey Irak’a girmiştik. Biz Zap doğusundaki “Mehmetçik” tepedeydik. Aynı tepe yakınında bir kaç ay öncesine bir helikopter düşmüş ve 11 vatan evladı şehit olmuştu. Bulunduğumuz tepe en hakim noktaydı. Karşımızda Link dağlarında bazı geceler çatışmalar oluyordu, ancak orada birliğimiz yoktu. Tugay Komuta grubundaki Muhabere Bölük Komutanımız tarama yaparak konuşulan frekansı buldu. Çatışanlar peşmergeyle birlikte Link dağında bulunan Özel Kuvvet timiydi.

'BULUNDUĞUM YERİ ATEŞ ALTINA ALIN'

Muhabere Bölük Komutanımız sesini tanıdığı için gündüz müsait bir zamanda tim komutanına çağrı yaptı ve IRMAK 117 çağrı isimli kişinin devre arkadaşı olduğunu anladık. Link dağındaki çatışmalar bir kaç gece devam etti. Bir gece çok şiddetli çatışma başladı. Patlayan roketler, el bombaları ve izli mermiler geceyi aydınlatıyordu. Konuşmaları takip ettik. IRMAK 117 Amediye’de bulunan üst makamına bilgi veriyordu. Son olarak “peşmergeler dayanamıyor, önümdeki mevzi düştü, çok zor durumdayız” dediğini duyduk. Tugay Komutanımız çağrı yaparak bizden bir isteğin var mı diye sordu. Kore’deki topçu ileri gözetleyicisinin isteğini tekrarladı ve,

“Bulunduğum yeri ateş altına alın” dedi. Bu isteğin şaşkınlığını atlattıktan sonra, Tugay Komutanı IRMAK 117’ye bir kaç kez çağrı yaptı, ancak cevap alamadık. Komuta grubundaki 3-5 kişi bir süre birbirimizin yüzüne bakamadık, derin bir sessizlikten sonra, bize tahsisli bütün ateş destek vasıtalarıyla o noktayı ateş altına aldık.

'ÜÇ GÜN SONRA...'

Takip eden günlerde zaman zaman IRMAK 117’ye çağrı yaparak ne olduğunu anlamaya çalıştık. Üç gün sonra Zap batısında çıkan bir çatışmada IRMAK 117’nin sesini duyduk ve dünyalar bizim oldu. Ben bu olayı yıllarca her yerde anlattım. Yıllar sonra İstanbul’daki NATO karargâhındaki bir tatbikat toplantısına çeşitli NATO Kh.larından temsilciler gelmişti. Bir arkadaşım yanında duran ve göğsü şerit rozet ve bröve dolu bir Kurmay Albayı bana “Komutanım bize anlattığınız IRMAK 117 işte bu” diye tanıttı. Kardeşime kavuşmuş gibi oldum. IRMAK 117, sonrasında tuğgeneralliğe terfi etti ve dört sene boyunca o bölgede, bizim bulunduğu yeri ateş altına aldığımız tugayın komutanlığını yaptı. Geçen sene tümgeneralliğe terfi edip, yıllarca uzak olduğu ailesinden gene uzakta Şırnak’ta tümen komutanı oldu. Ve dünkü şehitler listesinde adı en başta yer aldı. Türk milleti çok büyük bir kahramanı kaybettin."

ŞEHİT TÜMGENERALİN HANKE'YE AĞIT İSİMLİ ŞİİRİ

Tümgeneral Aydın'ın 1992 yılında Topçu Üsteğmen olarak görev yaptığı yıllarda yazdığı 'Hanke'ye ağıt' isimli şiiri şöyle:

"Doksan kişiydik biz o gün. Aç, susuz, uykusuz. Nasır tutmuş ayaklarla, yürüyorduk kaygusuz. Sis, çamur, kanla, terle, üzerindeydik bulutların. Ayrım Hanke Yaylası'nda, yeşerirken umutlarım. Soğuk namlular elimizde, yürüyorken dağlara. Şehitlerden selam geldi, savaşan tüm sağlara. Uzaklarım yakınlaştı, inancımla, davamla. Uyan Hanke geliyorum, heybetimle, havamla". 

Yorumlar