DenizBank'ın yuan cinsinden ilk reeskont kredisi kullandırması
- DenizBank Genel Müdürü Ateş:
- "Yuan üzerinden reeskont kredisi vermeye başladık"
- "İlk işlemi Denizbank olarak biz yaptığımız için çok mutluyuz"
- "Yuan cinsinden bir reeskont kredisi kullanıldığı zaman, yuan yükümlülüğü TL swapı ile TL cinsinden kapatılıyor. Dolayısıyla kullanıcı TL'de yüzde 10'lar civarında bir maliyete katlanıyor. Bu da ucuz finansman sağlamak anlamına geliyor"
İSTANBUL (AA) - SÜMEYYE DALKILINÇ - Çin yuanı cinsinden reeskont
kredisi vermeye başlayan Denizbank, söz konusu kredi imkanını Çin
ile ticaret yapan Türk reel sektör firmalarına kullandıracak.
Türkiye'de yerel para birimleri ile ticarette gelişmeler devam
ederken, geçen yılın son çeyreğinde Rusya ile Türkiye'nin
karşılıklı attığı adımlar ve 30 Kasım 2016'da Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankasının (TCMB) Çin Merkez Bankası ile gerçekleştirdiği
ilk para takasıyla gelişmeler yeni bir aşamaya taşındı.
Bu kapsamda DenizBank, TCMB iş birliğinde reel sektöre Çin yuanı
cinsinden ilk reeskont kredisi kullandıran banka oldu. Söz konusu
kredi imkanı Çin ile ticaret yapan Türk reel sektör firmalarına
kullandırılacak.
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, yuan üzerinden reeskont kredisi vermeye başladıklarını
ifade ederek, yuan üzerinden kredi verilmesi meselesinin Çin'den
yapılan ithalatı içerdiğini söyledi.
Yuanın bir kaynak olduğunu ve reeskont kredisinin Türkiye'nin
ticaretini artırıcı bir özelliği bulunduğunu ifade eden Ateş, "İlk
işlemi biz yaptığımız için çok mutluyuz." dedi.
Ateş, yuan cinsinden bir reeskont kredisi kullanıldığı zaman, yuan
yükümlülüğünün Türk lirası swapı ile TL cinsinden kapatıldığını,
dolayısıyla kullanıcının TL'de yüzde 10'lar civarında bir maliyete
katlandığını, bunun da ucuz finansman sağlamak anlamına geldiğini
kaydetti.
- "Türkiye yurt dışından sermaye ithal etmek zorunda"
Hakan Ateş, Türkiye'nin sermaye birikiminin az ve tasarrufunun da
düşük olduğunu, bu oranın Hindistan'ın altında, Pakistan'ın ise
biraz üzerinde bulunduğunu, bu nedenle Türkiye'nin yurt dışından
sermaye ithal etmek zorunda kaldığını vurguladı.
Ateş, şunları kaydetti:
"Bu borç veya doğrudan yatırım şeklinde olabilir. Jeopolitik
durumlar nedeniyle doğrudan yatırımlarda dünya çok parlak bir dönem
geçirmiyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın politikaları daha
netleşmedi. O da bütün gelişmiş ülkelere ve para gönderen diğer
gelişmekte olan ülkelere etki ediyor. Ama bizim borçlanma yönünden
hayatımızı daha iyi sürdürmek, daha iyi kaldıraç kullanabilmek için
yurt dışından kaynak ithal etmemiz lazım. Bu sendikasyon oluyor,
bono ihraçları oluyor, ikinci kuşak sermaye oluyor.
Ülkenin sadece bankalar üzerinden 155 milyar dolar civarında böyle
bir borçlanması var. Mevduatı kredi olarak veriyoruz, üstüne yüzde
20'nin üzerinde bir de yurt dışından alınan kaynaklar veriliyor. Bu
da onlara ilave genişletici bir kaynak. Çünkü yurt dışında bir
imkan yaratmış oluyor."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar