Demirtaş ve Önder'in "terör örgütü propagandası" davası

- Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan yargılandığı davada, tüm talepler reddedildi - Salonda Demirtaş'ın fotoğrafını çektiği iddia edilen bir avukat, ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü

Google Haberlere Abone ol
Demirtaş ve Önder'in "terör örgütü propagandası" davası

İSTANBUL (AA) - Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in, Zeytinburnu'nda yaptıkları bir konuşmada "terör örgütü propagandası yaptıkları" iddiasıyla 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istemiyle yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri’de mahkeme salonuna dönüştürülen Alibey Spor Salonu’nda yapılan duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Selahattin Demirtaş ile tutuksuz sanık Sırrı Süreyya Önder katıldı.

Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Fatma Kurtulan, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, HDP Meclis Başkanvekili Mithat Sancar, HDP milletvekili Garo Paylan, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP’li eski vekil Ali Haydar Konca ile çok sayıda izleyici ve avukat da salonda hazır bulundu.

Duruşmanın başlamasının ardından söz alan sanık Demirtaş, dokunulmazlığının kaldırıldığına dair meclis kararının dava dosyasında bulunmadığı için heyetin kendisine soru dahi soramayacağını söyledi. İddianame okunmadan önce usule ilişkin 5 ayrı talepte bulunmak istediğini kaydeden Demirtaş, "Hakkımda 102 ayrı fezleke düzenlendi. Birçoğu Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığım dosya ile birleştirildi. Ben 12 yıllık milletvekiliyim. Binlerce konuşma yaptım. Bu konuşmalarla ilgili savunma yapabilmem için dosyaların birleştirilmesini istiyorum" dedi.

Mitinglerde yaptığı konuşmaların mecliste yasama sorumsuzluğu kapsamında yaptığı konuşmalarla benzerlik taşıdığı için müzekkere yazılarak TBMM’den konuşmalarının istenmesini talep eden Demirtaş, şöyle devam etti:

"Parlamentoya yazı yazılarak, ben ve Sırrı Süreyya Önder’in parlamentoda yaptığımız konuşmaların tamamını isteyip, tarafsız bir bilirkişiye göndermenizi istiyoruz. O güne kadar da bize iddianameyi okumamanız gerekir. Bunların dosyada olmaması sanık olarak bizim suçumuz değil. Savcılıkça ben ve Sırrı Süreyya Önder hakkında “Silahlı terör örgütü kurmak” suçundan fezleke hazırlanarak meclise gönderilmiş. Hakkımda düzenlenen iddianame ise ‘Terör örgütü propagandası yapmak’. Aynı konuya ilişkin bir suçtan fezleke hazırlanıyorsa, beni başka bir suçtan yargılayamazsınız. Daha ağır bir suç olsa da beni fezlekede yazan suçtan yargılamalısınız."

Dava konusu konuşmasına ilişkin aynı içerikle ancak farklı dosya numaralarıyla iki ayrı iddianame hazırlandığını ve bunların da birleştirilmesini isteyen Demirtaş, "Bir gün arayla hakkımda aynı kapsamda iki ayrı iddianame hazırlanmış. Bu düşme nedenidir. Ayrıca yargılamada durma kararı verip, Anayasa Mahkemesi’ne taşıyabilirsiniz. Ya da dokunulmazlığın usulüne uygun şekilde kaldırılması için dosyayı TBMM’ye gönderebilirsiniz. Bu ikisi de mümkün." dedi.

Demirtaş konuştuğu sırada duruşma salonunda cep telefonuyla fotoğraf çektiği iddia edilen bir avukat salondan çıkarılarak ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.

Sanık Önder de usule ilişkin birtakım taleplerde bulunmak için söz aldı. Çözüm süreci çerçeve yasası olarak bilinen 6551 sayılı yasaya değinen Önder, "Bu yasaya göre derhal beraat kararı vermeniz gerekir. Mahkemeyi oyalama derdinde değiliz. Bizim de işimiz gücümüz var. Konuşmamdaki sözlerim fezlekeye de yanlış yazılmıştır. Sayın başkanın taleplerine katılıyorum." dedi.

Taleplere ilişkin ara karar oluşturan heyet, Demirtaş ve Önder’in taleplerini reddetti. İddianameyi okuyan mahkeme başkanı, Demirtaş’a savunma yapıp yapmayacağını sordu. Demirtaş, iddianame eklerinin kendisine tebliğ edilmediğini, dava konusu konuşmasının tamamını görmek istediğini söyledi. Hakkındaki suçlamanın somutlaştırılmasını isteyen Demirtaş, "Ben mitingde çok uzun bir konuşma yaptım. Konuşmanın bir kısmı alınarak propaganda yaptığı iddia edilmiş. Hangi cümlem ne anlama geliyor? Bunun tespitini istiyorum" ifadesini kullandı.

Önder de iddianame eklerinin kendisine verilmesini isteyerek, "Konuşmamın tamamı, tarafsız bir bilirkişi tarafından çözülsün. Konuşmamda HDK(Halkların Demokratik Kongresi) diyorum, PKK yazılmış. Bazı kelimeler de yanlış yansımış. Ama Sayın Öcalan konusuna gelince… Evet mitingde ona selam gönderdim. 3 yıl yan yana çalıştım kendisiyle. Ondan çok feyz aldım. Almaya da devam edeceğim." diye konuştu.

Yeniden talep değerlendirmek üzere müzekkereye çekilen heyet, sanıkların konuşmalarının bilirkişiye gönderilmesi talebini, dosyada emniyetçe hazırlanan konuşma çözümlerinin bulunduğu gerekçesiyle reddetti.

Demirtaş ve Önder ile avukatları, tüm taleplerinin reddedilmesi, mahkemenin tarafsızlığına gölge düşmesi ve adil yargılama yapmadıklarını gerekçe göstererek, reddi hakim talebinde bulundular.

Ara kararını açıklayan heyet, reddi hakim talebini reddederek, sanıklara savunmalarını hazırlamalarını için bir sonraki duruşmaya kadar süre verdi. Sanıklar savunmalarını hazırlamadıkları takdirde bir daha süre verilmeyeceği ihtarında bulunan heyet, duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 17 Mart 2013'te Zeytinburnu'nda BDP organizasyonuyla gerçekleştirilen Nevruz kutlamalarında terör örgütü PKK adına yasa dışı sloganların atıldığı ve parti yöneticilerinin "Öcalan'a özgürlük-Kürtlere statü" yazılı slayt perdesinin önünde konuşma yaptığı belirtiliyor.

Kutlamaların terör örgütü yandaşları tarafından PKK/KCK terör örgütünün sözde bayrağının açılmasıyla tamamen yasa dışı bir eyleme dönüştüğü vurgulanan iddianamede, şüpheliler Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder'in, terörist başı Abdullah Öcalan'ın fotoğrafları önünde, yüzünü kapatan örgüt mensuplarının sözde bayrakları açtıkları sırada konuşma yaptıkları dile getiriliyor.

Söz konusu konuşmalarda terör örgütü ve Öcalan'ın propagandasının yapıldığı öne sürülüyor.

Dava kapsamında, şüphelilerin "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.


Yorumlar