Demans hastalığı ile mücadelede sürpriz gelişme

Demans hastalığıyla mücadele için yıllardır üzerinde uğraşılan ilaçlardan biri ilk kez olumlu sonuç vermeye başladı.

Google Haberlere Abone ol
Demans hastalığı ile mücadelede sürpriz gelişme

Demans hastalarını sevindiren haber ABD'den geldi. Japonların sahip olduğu Amerikalı ilaç firması tarafından yıllardır üzerinde çalışılan Demans ilacı olumlu sonuç verdi. Yapılan testler sonucunda, toplumda yaygın olarak görülen demans hastalığına karşı geliştirilen bu yeni ilacın, insan hafızasını hedef alan Alzheimer hastalığını da yavaşlattığı belirlendi.

Bu alanda şu ana kadar bilimsel çalışmalarla uygun bir tedavi yöntemi geliştirmenin mümkün olmadığı demans hastalığına karşı geliştirilen bir ilaç ilk kez başarılı sonuçlar verdi.

The Sun'da yer alan habere göre, ABD merkezli Japon ilaç firması Eisai ve Biogen tarafından geliştirilen "lecanemab" adlı "enjeksiyon" türündeki ilaç, beyinde biriken ve hastalığa neden olan proteinleri temizleyerek etkisini gösteriyor. Şirket temsilcileri, uygulanan iğnelerin sinir hasarını önlemeye yardımcı olduğunu ve hastalara ekstra zaman kazandırdığını söylüyor.

Habere göre, 18 ay boyunca ilaç verilen 900 kişinin testlerinde yüzde 27 daha yüksek beyin skorları kaydedildi. İngiltere Alzheimer Araştırmaları sözcüsü geliştirilen bu yeni ilacı, “Bunama araştırmaları alanında tarihi bir an" sözleriyle özetledi.

University College London'da "bunama uzmanı" olan Prof. Rob Howard, konuya ilişkin demecinde, "Bu ilaç yalnızca protein birikimini ortadan kaldırmakla kalmayıp, bilişsel gerileme üzerinde de önemli bir etkiye sahip olduğu gösteren ilk ilaçtır" dedi.

Eisai tarafından yapılan açıklamada, ilacı hastaların kullanımına sunmanın ilk adımı olan onay için gelecek yılın başlarında başvurmayı planladıklarını söyledi.

The Sun'a göre, sağlık izninin çıkması uzun zaman alabilir ve ilaç her halükarda "çok pahalı" olabilir. Bunun yanı sıra "Tedavi, sağlık görevlilerinin yararlarına karşı tartmak zorunda kalacağı ölümcül beyin kanamaları da dahil olmak üzere ciddi yan etkilere neden olabilir."

TÜRKİYE'DE 600 BİN KİŞİ DEMANS HASTASI

Alzheimer Derneği tarafından paylaşılan verilere göre, Türkiye nüfusunun yüzde 8,7’sini oluşturan 65 yaş üstü nüfus hızla artıyor. Buna karşın, diğer yaş grupları bu hızda bir artış göstermiyor. Bu nedenle demans hastalarının sayısında hızlı bir artış izleniyor. Halen dünyada 47 milyon Alzheimer hastası var ve 2030’da buna 76 milyon ve 2050’de ise 135.5 milyon yeni hasta eklenmesi bekleniyor. Türkiye’de ise 600 bin aile bu hastalıkla mücadele ediyor. Her 3 saniyede 1 kişi demans hastası oluyor.

DÜNYADA 50 MİLYON DEMANS HASTASI OLDUĞU TAHMİN EDİLİYOR

Dünya genelinde hafızada, düşüncede, davranışta ve günlük aktiviteleri gerçekleştirme becerisinde bozulma olarak tanımlanan demans (bunama) hastası 50 milyon kişi bulunuyor ve her yıl 10 milyon yeni vaka teşhis ediliyor.

Demansın en yaygın biçimi olan alzaymır; hafızayı, düşünmeyi, yönelimi, anlamayı, hesaplamayı, öğrenme kapasitesini, dili ve yargılama yeteneğini etkiliyor.

İlk kez 1906'da Alman psikiyatrist ve patolog Alois Alzheimer tarafından tanımlanan alzaymırın, mevcut bir tedavi yöntemi bulunmuyor.

AA muhabirinin "Dünya Alzaymır Günü" dolayısıyla derlediği bilgilere göre, her yıl 21 Eylül'de toplumsal farkındalığın artırılması amacıyla çeşitli etkinlikler ve faaliyetler düzenleniyor.

DÜNYA ÇAPINDA HER YIL 10 MİLYON VAKA

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya çapında 50 milyon demans hastası bulunuyor. Her yıl yaklaşık 10 milyon yeni vaka teşhis edilirken demanslı toplam kişi sayısının ise 2030'da 82 milyona ve 2050'de 152 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.

Demans, 60 yaş ve üstü grubun yüzde 5 ila 8'inde görülüyor. Hastalık esas olarak yaşlıları etkilese de yaşlanmanın normal bir parçası olarak görülmüyor.

Öte yandan, hastalığın sadece demans hastaları üzerinde değil, bakıcıları, aileleri ve genel olarak toplum üzerinde de fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik etkilerinin olduğu da biliniyor.

Demans hastalığının mevcut yıllık maliyetinin 1 trilyon ABD doları olduğu tahmin edilirken bu rakamın 2030'a kadar iki katına çıkması öngörülüyor.

HALKIN YÜZDE 80'İ DEMANS GELİŞTİRMEKTEN ENDİŞE DUYUYOR

Dünya genelinde 100'den fazla alzaymır derneğinin çatı örgütü olan Uluslararası Alzheimer Hastalığının (ADI) "2019 Dünya Alzheimer Raporu"na göre, halkın yüzde 80'i demans geliştirmekten endişe duyuyor ve her 4 kişiden 1'i bunamayı önlemek için yapılabilecek hiçbir şeyin olmadığını düşünüyor.

Dünyadaki sağlık hizmeti sağlayıcılarının yüzde 62'si ise demansın normal yaşlanmanın bir parçası olduğu düşüncesini paylaşıyor.

Dünyanın dört bir yanındaki bakıcıların yüzde 35'i, bir aile üyesinin demans teşhisini gizlediğini belirtiyor.

Demans hastalığı ile mücadelede sürpriz gelişme
Demans hastalığı ile mücadelede sürpriz gelişme

 

Bununla birlikte, halkın yüzde 40'ı, doktorların ve hemşirelerin demans hastalarını görmezden geldiğini düşünüyor.

Ayrıca, demans hastalarının yüzde 54'ü, hastalığın gelişiminde yaşam tarzının rol oynadığını ifade ediyor.

HASTALARIN YÜZDE 20'Sİ DEMANS OLDUĞUNU GİZLİYOR

Afrika'da demansla yaşayan insanların yüzde 67'si ve Güney Doğu Asya'da yüzde 63'ü, demans semptomlarının başkaları tarafından alaya alındığını belirtiyor.

Bununla birlikte, hastaların yaklaşık yüzde 20'si insanlarla tanışırken bu durumlarını saklıyor.

Demansın gizlenmesi, bölgesel olarak değişiklik gösteriyor. Avrupa kıtasında halkın yüzde 25,7'si ve Amerika'da yüzde 24,5'i demans hastası olduğunu gizliyor.

İnsanlarla tanıştıklarında demans hastalıkları olduğunu gizleyeceklerini söyleyenler arasında en yüksek oran Rusya (yüzde 66,7), Polonya (yüzde 57,9) ve Porto Riko'da (yüzde 51,1) bulunuyor.

Öte yandan, Güneydoğu Asya'da yaşayan kişilerin yüzde 45'i ve bölgedeki sağlık pratisyenlerinin yüzde 48'i, demans hastalarının tehlikeli olduğunu düşünüyor.

Tedavi ve bakım
Demansı iyileştirmek veya ilerleyen seyrini değiştirmek için halihazırda mevcut bir tedavi yöntemi bulunmuyor. Bununla birlikte, klinik deneylerin çeşitli aşamalarında çok sayıda yeni tedaviler araştırılıyor.

Araştırmalar, insanların düzenli egzersiz yaparak, sigara içmeyerek, alkol kullanımından kaçınarak, kilolarını kontrol ederek, sağlıklı beslenerek ve tansiyon, kolesterol ve kan şekeri seviyelerini koruyarak bunama riskini azaltabileceklerini ortaya koyuyor.

Farkındalığı artırmak, bunama ile ilgili kalıcı mitleri ortadan kaldırmak ve nihayetinde hastalarının damgalanmasını azaltmayı amaçlamak da önem arz ediyor.


 

Yorumlar