Darbe yapmaya kalkışan “Yurtta Sulh Konseyi” isimli oluşumun sadece
ismen var olduğunu belirten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu
konseyin isim isim kimlerden oluştuğuna dair bir tespitin var
olmadığı değerlendirmesi yaptı. Öte yandan savcılık yürüttüğü
soruşturmanın gelinen aşamasında Hava Kuvvetleri Komutanı ve
eski YAŞ üyesi Orgeneral Akın Öztürk’ün Cumhurbaşkanı
olmasının planlandığını belirtti.
Milliyet'ten Türker Karapınar'ın haberine göre, Anayasal
Suçlarla Mücadele Suçları Soruşturma Bürosu’nun 15 Temmuz darbe
girişimiyle ilgili başlattığı soruşturması sürerken, 15 Temmuz
gecesi TRT’de okunan bildiride geçen “Yurtta Sulh Konseyi” isimli
illegal oluşumun kimlerden oluştuğuna ilişkin bazı tespitler de
yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.
Soruşturmayı yürüten savcılık yetkilileri, kamuoyunun ilk günden bu
yana merak ettiği “Yurtta Sulh Konseyi” isimli oluşumun içinde
kimlerin olduğu sorusuna yanıt aradı. Savcılık kaynaklarından
verilen bilgiye göre, “Yurtta Sulh Konseyi” isimli illegal oluşumun
sadece ismen var olduğu, soruşturmanın bu aşamasında bu sözde
konseyin isim isim kimlerden oluştuğuna dair bir tespitin var
olmadığı açığa çıktı.
Darbe gecesi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, eski
Genelkurmay 2. Başkanı, Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral Yaşar Güler ile bazı kuvvet komutanları
bulundukları yerlerden derdest edilerek, Akıncı Üssü’ne
götürülmüşlerdi.
Savcılık yetkilileri, 2. Başkan Yaşar Güler’in yerine Mehmet
Dişli’nin getirileceği, Akıncı Üssü’nde Akar’la görüştürülen
Öztürk’ün ise Cumhurbaşkanlığı makamına oturtulacağı
olasılıklarının değerlendirildiğini, bu olasılıklara soruşturma
sonunda hazırlanacak iddianamede de yer verilebileceğini ifade
etti.
BİR NUMARALI ŞÜPHELİ
Savcılık yetkilileri, Öztürk’ün darbe girişiminin başında, bir
numaralı şüpheli olarak yer aldığı görüşünü de paylaştı. Öztürk,
darbe gecesi darbecilerin kuvvet komutanlarını esir aldığı Akıncı
Üssü’ndeydi. Öztürk, ifadesinde “Akıncı Üssü’ne vardım. Bir oda
içerisinde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Tümgeneral Kubilay
Selçuk ve Tuğgeneral Mehmet Dişli ile birlikte çay içiyordu.
Bana ‘Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş ikna et’ dedi. Ben
onlarla konuşmaya başladım. Selçuk ve Dişli’ye darbenin başarılı
olamayacağını, demokratik kurumların işlediğini, halkın bu işe
tepki gösterdiğini anlatıp ikna etmeye çalıştım. Kendilerine itiraz
ettikçe bağırıp, çağırdım. Aynı şekilde Genelkurmay Başkanı’nı da
onları ikna etmeye çalıştı” demişti.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar