Darbe girişimi gecesinde Genelkurmay Başkanlığı'na giren darbe karşıtları, darbeciler tarafından taranırken, sivil vatandaşlardan birinin de genelkurmay binasından aşağı atıldığı ortaya çıktı
Genelkurmaya giren ilk gruptaki Aydoğdu, "Bir rütbeli, Kelime-i
şehadet getirmemi istedi ve 'öleceksin' dedi. Beni pencereye
çıkarttı, ateş ederek ikinci kattan aşağı düşürdü." dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini engellemek için
Genelkurmay Başkanlığına giren ilk grupta yer alan Resul Emin
Aydoğdu, bir rütbelinin kendisine silah doğrulttuğunu anlatarak,
"Tahrik edici sözler söyledi, kelime-i şehadet getirmemi istedi ve
'öleceksin' dedi. Daha sonra beni pencereye çıkarttı, ateş ederek
ikinci kattan aşağı düşürdü." dedi.
Aydoğdu, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında evinde olduğunu,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı meydanlara davet
etmesiyle dışarı çıktığını ifade etti. Aydoğdu, o andan
itibaren tek düşüncesinin "vatan, millet, Sakarya" olduğunu
söyledi.
Genelkurmay Başkanlığına giren ilk grupta yer aldığını ve
askerlerin üzerlerine ateş açtığını aktaran Aydoğdu, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Elimizde kendimizi savunabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Bir
rütbelinin vurduğu iki sivil orada öldü. O kişi sonrasında benim
yanıma geldi. Tahrik edici sözler söyledi, Kelime-i şehadet
getirmemi istedi ve 'öleceksin' dedi. Yanıma gelerek silahını
başıma doğrulttu ve ellerimi kafama dayamamı söyledi. Daha sonra
beni pencereye çıkarttı, ateş ederek ikinci kattan aşağı düşürdü.
Vurulduktan sonra 20-25 dakika yerde kaldım. Bir kaç asker
bacağımdan tutup Genelkurmay Başkanlığının bahçesine sürükledi.
'Buradan gitmezsen seni tarayacağım' diye tehdit etti. Ben
yuvarlanarak oradan uzaklaşmaya çalıştım. Bir vatansever aracıyla
beni alarak hastaneye getirdi. Şu an yine aynı durum olsa kalkar
giderim, her şey vatan için."
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yenimahalle Eğitim ve Araştırma
Hastanesinde tedavisi süren Aydoğdu, kaburgalarının, iki kolunun ve
leğencik kemiğinin kırıldığını, vücudunda da kurşun izleri olduğunu
belirtti.
Aydoğdu, "Önemli olan milletimin iyi olması. Ben kötü olmuşum,
şehit olmuşum umrumda değil. Vatanın ve milletin başı dik olsun
yeter." dedi.
"Çocuklarıma 'ihtilal oluyormuş, tepkinizi belli edin' dedim"
Resul Emin Aydoğdu'nun babası Murat Aydoğdu da olayın olduğu gece
Şanlıurfa'dan Ankara'ya seyir halinde olduğunu, hemen telefonla
çocuklarını aradığını belirterek, "Çocuklarıma 'ihtilal oluyormuş,
tepkinizi belli edin, biz cunta istemiyoruz, demokratik şekilde var
olan hükümetin arkasındayız' dedim. Daha sonra çocuğum yaralanmış,
onu bir hastanede buldum. Kızlarım Külliye'ye ve Emniyet'e
gitmişler, onlar sıhhatli çok şükür. Bu ülke bizim, bayrağımız,
ülkemiz için ne gerekiyorsa yaparız. Ben yoldaydım, burada olsam
ben de en ön safta yer alırdım." diye konuştu.
Abla Özlem Elmacı da meydanlara indiğini belirterek, orada büyük
bir coşkuyla karşılaştıklarını söyledi.
"Bizim için önce vatan dedik." ifadesini kullanan Elmacı, o gün
herkesin ölmeyi göze aldığını anlattı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar