Darbe girişiminde Kartal Köprüsü’ndeki olaylara ilişkin dava
İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, Kartal Köprüsü’nün kontrol altına alınmaya çalışılması ve 11 kişinin yaralanmasına ilişkin 34 kişinin yargılandığı davanın,...
İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz
2016'daki darbe girişimi sırasında, Kartal Köprüsü’nün kontrol
altına alınmaya çalışılması ve 11 kişinin yaralanmasına ilişkin 34
kişinin yargılandığı davanın, Samandıra Gişeler dosyasından
ayrılmasından sonraki ilk duruşması görüldü.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yer alan
salonda İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya, 26
tutuklu, 8 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.
Bir kısım müştekiler de duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Osman Ünal, darbe
teşebbüsünün yapıldığı gece 23.18’te alaydan araçların çıkışlarının
olduğunu, Alay Komutanı Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse’nin sürekli
nizamiyeye gidip geldiğini, alay komutanının bir Mercedes marka
araç ile birlikte geri döndüğünü, 02.27’de bir girişimin olduğunu
öğrendiğini aktardı.
Sanık Ünal, ne olduğunu bilmediğini, küçük bir televizyondan köprülerin kapatıldığını öğrendiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Yanlış bir şeyler yapmasınlar diye dışarıdaki arkadaşları
aradım, onlar da bize, 'dönmeye çalışıyoruz' dediler. Nizamiyenin
önüne çöp aracı geldi, beklemeye başladı. Yabancı gelen araçların
listelerini tuttum, kayıtlar kaybolursa diye cep telefonuna
fotoğrafımı çektim. Normalde nizamiyeye dışarıdan gelen araçları
kayıt ederiz. Ömer Faruk Özköse, 3 araçla eskort halinde nizamiyeye
giriş yaptı. 15-20 kişi halk kapıya toplandı, tahminen Ahmet Serdar
Topalca ve uzun boylu biri, nizamiyeden ateş etti. 3-4 el ateş
edilmiş, subaylar etmiş denildi."
- "Başkan: Nizamiye yol geçen hanına dönmüş"
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, "Terör saldırısı olduğunu
öğreniyorsunuz, nizamiye yol geçen hanına dönmüş. Nasıl oluyor?"
sorusuna sanık Ünal, "Kara havacılık personeli de o girişten giriş
yapıyordu. O personel çocukları azarlıyordu. Ana baba günüydü
ortalık." diye cevap verdi.
Bir diğer tutuksuz sanık Durmuş Ali Kuyucu da savunmasında, 15
yıllık asker olduğunu, 15 Temmuz’da nöbetçi olduğunu, saat 18.00
sıralarında üzerilerinde ‘’SAR’’ yazılı 3 aracın girişe
yaklaştığını, o sırada alay komutanı Özköse’nin de aracının girişte
olduğunu, birbirleriyle konuştuktan sonra Özköse’nin gelen
araçların kendileriyle olduğunu söylediğini belirtti.
Sanık Kuyucu, araçların kayıtlarını almak istediği sırada
Özköse’nin kendisine buna gerek olmadığını söylediğini dile
getirerek, şunları söyledi:
"Saat 20.00 sıralarında 3 sivil araç geldi. Alay komutanı
'bunlar benim misafirim, kayda gerek' yok dedi, içeri girdiler.
Saat 21.00 gibi personel gelmeye başladı. Saat 23.00-23.30 gibi
askeri araçlar yaklaştı. Bize dikkatli oldun gibi bir şey denmedi.
Araçların arkasından alay komutanı çıktı, arkasından bir Mercedes
marka araçla geri geldi. Gece 02.00 gibi çöp kamyonu geldi, ne
olduğunu anlamadık. Olayın bir darbe girişimini olduğunu, ziyaretçi
kısmında bulunan küçük televizyondan öğrendik. Halk geldi, tepki
gösterdi. 2 subayın ateş ettiğini gördüm. Ben diğer arkadaşları
uyardım, 'sakın bir şey yapmayın' diye. Ne olduğunu anlamadık.
Gelen araçları içeri aldık.’’
Tutuksuz sanık Ramazan Engin de savunmasında, olay günü
nizamiyede beklediğini, rutin mesaisinin devam ettiğini, daha önce
alayının bombalı eyleme maruz kaldığını bu yüzden her şeyden şüphe
ettiklerini, alay komutanından aldığı emirle nizamiye bölgesinde
beklemeye başladığını aktardı.
- ‘’Özköse, kayıt yapmamamızı istedi’’
Sanık Engin, alay komutanının gün içerisinde sürekli giriş çıkış yaptığını, 17.40 sıralarında SAR yazılı 3 aracın nizamiyeden giriş yaptığını ifade ederek, savunmasını şöyle sürdürdü:
"Gelen araçlar, tatbikat yapmak amacıyla geldiklerini söyledi,
tam teçhizatlı personeldi. Biz de onlara yanlış geldiklerini
söyledik. Kara havacılık alayının ileride olduğunu söyledik, onlar
tam dönerken alay komutanı Ömer Faruk Özköse haberi varmış gibiydi.
Konuştular, alay komutanı 'kayda gerek yok', beni takip etsinler,
dedi. Kışla komutanı olduğu için personellere herhangi bir kayıt
yaptırmamalarını söyledi. Tekrardan alay komutanı nizamiyeye geldi,
nöbetimin bittiğini söyledim. Bana biraz daha beklememi söyledi.
Alay komutanı sürekli gelip gidiyordu. Sanki birini bekliyormuş
gibiydi, elinde sürekli telefon vardı. 3 araç geldi, bir kişi
yürüyerek nizamiyeye giriş yaptı. Komutan Ömer Faruk Özköse,
yeniden misafirleri olduğunu söyledi, kayıt yapmamamızı
istedi."
Alarm verildiğini bile dışarıdan gelen personelden öğrendiğini
anlatan sanık Engin, dışarıdaki personelin peyderpey birliğe
girdiğini anlattı.
Tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasının ardından duruşma,
yarına ertelendi.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 23.
Motorlu Piyade Alay Komutanlığı ve Kara Harp Akademisinde görevli
bazı askerlerin, 15 Temmuz'da Kartal Köprüsü ve Samandıra
Gişeleri’ni kontrol altına almaya çalıştıkları bilgisine yer
veriliyor.
Hazırlanan iddianamede, bütün sanıkların, "cebir ve şiddet
kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni
ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye
veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "cebir ve
şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'nin
görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs",
"Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini
yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" ve "silahlı
terör örgütüne üye olmak" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış
müebbet ve 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep
ediliyor.
Mahkeme heyeti, 14 Aralık 2017 tarihindeki duruşmada, Çekmeköy
Kışlası, Samandıra Gişeler ve Kartal Köprüsü’nde görevli sanıkların
dosyalarının ayrılmasına karar vermişti.
Yorumlar