Cumhuriyet yöneticileri, PKK ve FETÖ'nün hiyerarşik yapılanmasına dahil olmadıkları ancak son 3 yıllık süreçte darbe girişiminde bulunan FETÖ ve etnik kökene dayalı devlet kurmayı amaçlayan PKK'nın amaçları doğrultusunda yardım ettikleri, örgütlerin propagandasını yaptıkları öne sürüldü
Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, "PKK/KCK ve
FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir oldukları" iddiasına ilişkin
soruşturma kapsamında hakimliğe sevk edilen, aralarında gazetenin
genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu'nun da bulunduğu 11 şüpheli
hakkındaki suçlamalar belli oldu.
Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca,
şüpheliler hakkında hazırlanan sevk yazısında, terör örgütleri
FETÖ/PDY ve PKK'nın Türkiye'deki örgütlenmelerine ilişkin bilgi
verilerek, FETÖ'nün 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunduğu
anımsatıldı.
Manipülasyonun tanımına yer verilen sevk yazısında, medya
aracılığıyla manipülasyon yapıldığı vurgulanarak, ''Medyanın görevi
bilgi ve haber aktarmaktır. Manipülasyonla gerçeği perdeleyip terör
örgütlerinin amacına uygun hareket etmek, iç kargaşa çıkartmak ve
ülkeyi yönetilemez hale getirmek gazetecilik değildir.''
denildi.
Yazıda darbeye teşebbüs etmenin, devletin güvenliğine ilişkin,
siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri
casusluk maksadıyla temin etme ve açıklamanın basın özgürlüğü
olmadığı, bizzat "basın özgürlüğü" adı altında psikolojik operasyon
olduğu kaydedildi.
ZAMAN GAZETESİ İLE AYNI MANŞET
''Tüm bu çerçevede Cumhuriyet gazetesinin son 3 yıldır yaptığı
manipülasyonla gerçeği perdeleyip, terör örgütleri FETÖ/PDY ve
PKK/KCK'nın amacına uygun hareket ederek, iç kargaşa çıkartmaya ve
ülkeyi yönetilemez hale getirmeye yönelik haberlere imza attığı''
belirtilen sevk yazısında, dosyada delil olarak bulunan haberlerin
gazetede yayımlandığı, FETÖ'nün yayın organı Zaman gazetesi ile
aynı başlıkları manşet attıklarına işaret edildi.
Cumhuriyet Vakfına ilişkin bilirkişi raporuna da yer verilen yazıda
18 Şubat 2014'te yeterli sayıya ulaşmadan yapılan toplantıda alınan
kararla oluşturulan yönetim kurulu üyelerinin seçilmemiş sayıldığı,
bu nedenle de vakfın fiil ehliyetini kaybettiği değerlendirilerek,
vakfın fiil ehliyetini kazanabilmesi için vakıf senedine göre
yeniden toplantı yapılması ve yönetim organının oluşturulması
gerektiği aktarıldı.
Sevk yazısında bilirkişi raporuna dayanılarak, "Cumhuriyet Vakfının
yönetim kurulunun ele geçirilmeye çalışıldığı" ifade edildi.
Dosyadaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin
silahlı terör örgütleri PKK ve FETÖ'nün hiyerarşik yapılanmalarına
dahil olmadıkları ancak son 3 yıllık süreçte darbe girişiminde
bulunan FETÖ ve etnik kökene dayalı devlet kurmayı amaçlayan
PKK'nın amaçları doğrultusunda yardım ettikleri ve bu örgütlerin
propagandasını yaptıkları öne sürüldü.
ABANT TOPLANTILARINA DA KATILMIŞLAR
Sevk yazısında, gazetenin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu ile
yazar Aydın Engin'in, FETÖ bünyesinde faaliyet gösteren Gazeteciler
ve Yazarlar Vakfının Abant toplantılarına katıldığı vurgulandı.
Şüphelilerden Aydın Engin ve Hikmet Çetinkaya'nın, Gazeteciler ve
Yazarlar Vakfı Başkanı Erkan Tufan Aytav ile görüştükleri, görüşme
sonrasında ''Fuat Avni'nin'' yazdıklarını manşetlere taşıdıkları
belirtilen sevk yazısında, şüpheli Çetinkaya ve Engin'in köşe
yazılarında silahlı terör örgütlerini övücü ve destekleyici
ifadelere yer verdikleri kaydedildi.
Çetinkaya'nın Zaman gazetesine verdiği röportajda, ''40 yıldır
izliyorum, Gülen hareketi terör örgütü değildir. Gülen cemaatine
yapılan operasyon baskıcılığın, daha açıkcası faşizmin
göstergesidir'' şeklinde beyanlarda bulunduğu bildirilen sevk
yazısında, aynı soruşturma kapsamında haklarında yakalama kararı
bulunan Can Dündar ile Akın Atalay'ın yurt dışında firari olmaları,
bu nedenle şüphelilerin de kaçma ihtimali bulunduğu için
tutuklanmaları yönünde karar verilmesi talep edildi.
SAĞLIK VE YAŞ DURUMLARI DİKKATE ALINARAK
BIRAKILDILAR
Şüpheliler Murat Sabuncu, Güray Tekin Öz, Ahmet Kadri Gürsel, Hacı
Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Turhan Günay, Hakan Karasinir,
Önder Çelik ve Bülent Utku'nun, ''örgüte üye olmamakla birlikte
örgüt adına faaliyette bulunmak'' suçundan tutuklanmaları talep
edilen sevk yazısında, şüpheliler Engin ve Çetinkaya'nın ise
yaşları ve sağlık durumları göz önüne alınarak adli kontrol
talebiyle serbest bırakılmaları istendi.
ihsan
ne ile suçlanıyor herkes açık açık biliyor görüyor dış güçlerin ajanı vatan haini bir gazete hangi devlet buna müsaade eder alman müsaade edermi 24 satte kapatır
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar