"Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye'nin beklediği itici rüzgardır"

İSTANBUL (AA) - İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, Cumhurbaşkanlığı sisteminin Türkiye'nin 100 yıldır beklediği itici rüzgar olduğunu söyledi.

Kopuz, İSTİB'in şubat ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı sisteminin, iş dünyasının yıllardır talep ettiği yapısal reformların en önemlisi olduğunu belirterek, "Ben Ali Kopuz olarak, üstüne basa basa Cumhurbaşkanlığı sistemine 'evet' diyorum." dedi.

İş dünyası olarak yıllardır yapısal reform taleplerinin olduğunu aktaran Kopuz, devlet ve ekonomi mekanizmasının daha verimli çalışabilmesi ve şoklara karşı daha dayanıklı hale getirilebilmesi için yeniden yapılandırılması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye için en önemli yapısal reformun halkın oylarına sunulacağını ifade eden Kopuz, "Bu süreçte toplumda kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dilden uzak olmalıyız. Hiç kimse 'evet' ya da 'hayır' diyor diye suçlanamaz. Ülkemizin menfaati için bu sisteme geçilmekte geç kalınmamalı. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte Türkiye yeni bir yöne doğru yol almanın hazırlığı içinde. Cumhurbaşkanlığı sistemi, Türkiye'nin tam 100 yıldır beklediği itici rüzgardır." diye konuştu.

Kopuz, Cumhurbaşkanlığı sisteminin ülkede verimlilik dönemini başlatacağını, içeride güçlü ve dirayetli bir yönetimi tesis eden Türkiye'nin dışarıda da yeni başlangıçlar için ihtiyaç duyduğu kuvvete sahip olacağını söyledi.

İş dünyası açısından en önemli hususun ise Türkiye'de koalisyonlar döneminin bir daha geri gelmemek üzere kapanması olduğunu bildiren Kopuz, bu sistemin ekonomik gelişmenin önündeki en önemli engel olan siyasi istikrarsızlık devrini sona erdireceğini ifade etti.

- İstihdam seferberliğine destek

Ali Kopuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan istihdam seferberliği çağrısının çok önemli olduğunu belirterek, "Biz İstanbul Ticaret Borsası olarak bu çağrıya gönülden 'evet' diyoruz." dedi.

Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini ifade eden Kopuz, "Bir yandan terör diğer yandan ekonomik tetikçiler ve uluslararası derecelendirme kuruluşlarının saldırıları sürerken bizlere düşen bu ülkenin selameti için sadece elimizi taşın altına koymak değil tüm varlığımızı koymaktır." şeklinde konuştu.

Kopuz, istihdam destekleriyle ilgili her taleplere İSTİB'in yardımcı olacağını belirterek, şöyle devam etti:

"İşbaşı Eğitim Programı var. Bu teşvikten en az iki çalışanı olan işletmeler faydalanıyor. Çalıştıracağınız kişiye 160 iş günü iş yerinizde eğitim veriyor işi öğretiyorsunuz cebinizden bir kuruş para çıkmıyor. Eğitime katılan işçi ise İŞKUR'dan günlük 50 lira alıyor. Bu eğitim tamamlandıktan sonra eğer bu kişiyi işe alırsanız bu işe aldığınız işçiler için 2017 yılı sonuna kadar hiçbir vergi ve sigorta pirimi ödemeyeceksiniz. 2018 yılından itibaren ise işveren sigorta primi ödemiyorsunuz. Bu destek işçinin işe alım tarihinden itibaren imalat sanayisi sektöründe iseniz 42 diğer sektörlerde iseniz 30 aylık süreyi kapsıyor."

- "Üyelerimize 20 milyon lira daha kredi açacağız"

Ali Kopuz, "TOBB Nefes Kredisi" kapsamında İSTİB üyelerine verdikleri kredinin 6,5 milyon liraya ulaştığını aktararak, "Borsamıza ayrılan limit doldu. Daha çok üyemizin bu düşük faizli kredi imkanından yararlanmasını sağlamak üzere yönetim kurulu olarak karar aldık ve haftaya 20 milyon lira daha kredi açmış olacağız." dedi.

Talep eden üyelerin en çok 150 bin lira olmak üzere bu krediye başvurabileceğini duyuran Kopuz, Nefes Kredisi'nin KOBİ'lere uygun kaynak sağlamanın yanında, diğer bankaları da düşük faizli krediler açmaya teşvik etmesini umduğunu dile getirdi.

Başbakan Binali Yıldırım tarafından tanıtımı yapılan Cazibe Merkezleri Projesine de değinen Kopuz, Doğu ve Güneydoğu'daki 23 ilde kurulacak merkezlere yatırım yapmak isteyene sıfır faizli yatırım kredisi ve birçok alanda devlet desteği verildiğini kaydetti.

Kopuz, bu projeyle Doğu ve Güneydoğu'da 19 milyar 600 milyon liralık yatırım ve 112 bin kişiye istihdam sağlanmasının beklendiğini belirterek, "Bu programın özellikle terörün yıprattığı illerimizde uygulanacak olması önemlidir. Doğunun kalkınması, Türkiye'nin de kalkınması demektir." ifadelerini kullandı.

- "Merkez Bankası döviz manipülasyonuna izin vermedi"

Döviz fiyatlarındaki spekülatif hareketler karşısında Merkez Bankasının faiz koridorunun üst bandını yüzde 9,25'e, geç likidite borç verme faizini de yüzde 11'e yükseltmesine de değinen Kopuz, "Merkez Bankamız piyasadaki likiditeyi kıstı ve faizleri de bir miktar yükseltti. Merkez Bankası bu kararı ile 2017 yılında en önemli önceliklerinden birinin büyüme olacağını ve ucuz Türk lirası ile döviz manipülasyonuna izin vermeyeceğini de göstermiş oldu." değerlendirmesinde bulundu.

Para politikası ile eş güdümlü bir maliye politikası uygulayarak makro ihtiyati tedbirler ve yapısal reformlarla büyümeyi destekleyici adımlar atılması gerektiğine inandığını belirten Kopuz, hükümetin iç talebi canlandırmak için hamlelerinin sürdüğünü söyledi.

Kopuz, "Halkımızın en fazla harcama yaptığı gıda ürünlerinde KDV hala yüzde 8 ila 18 arasında. Gıda ürünlerinde de vergi indirimine gidilmesi ekonomimizin canlanmasına katkıda bulunacaktır. İç piyasadaki canlılığı bu şekilde artırabiliriz." yorumunu yaptı.

Bakanlar Kurulu kararıyla bazı kamu şirketlerinin Hazineye ait hisselerinin Varlık Fonuna devredildiğini hatırlatan Kopuz, fona yapılan hisse devirlerinin mali piyasaların derinleşmesi için olumlu ve milli bir adım olduğuna inandığını ifade etti.

Ali Kopuz, şunları söyledi:

"Geçtiğimiz haftalarda hepimiz dolardaki değişime şahit olduk. Kimsenin dolara rağbet göstermediği halde böyle dalgalanmalar neden yaşandı? Çünkü küçük paralarla büyük dalgalar meydana getirdiler. Varlık Fonu, bana göre hem piyasaların derinleşmesine katkı yapacak hem de mega projelerin finansmanında daha sağlıklı adımlar atılmasını sağlayacaktır."

Türk-Mısır İş Forumu için 35 iş adamıyla gittiği Kahire izlenimlerini de aktaran Kopuz, "Mısır ile ilişkilerimiz 2013 yılından beri kesintiye uğramış durumdaydı. Bu ziyaret ile iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde yeniden bir canlanma olacağını umuyorum. İnşallah 2012 yılında 5 milyar doların üzerine çıkarak rekor seviyeye ulaşan ticaret hacmimize yeniden ulaşır ve bunu daha da ileriye götürebiliriz." değerlendirmesini yaptı.