- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)
- "Halep'in üzerinde bir hesaba girmek doğru olmaz. Çünkü bizim Halep'le tarihi, kültürel, akrabalık bağlarımız var. Halep'te böyle bir işgal yapılacak olursa, bu insanların gideceği tek yer var, Gaziantep, Kilis"
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Halep'in
üzerinde bir hesaba girmek doğru olmaz. Çünkü bizim Halep'le
tarihi, kültürel, akrabalık bağlarımız var. Halep'te böyle bir
işgal yapılacak olursa bu insanların gideceği tek yer var,
Gaziantep, Kilis." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde
gerçekleştirilen "29. Muhtarlar Toplantısı"nda Adana, Ardahan,
Balıkesir, Bilecik, Çorum, Erzurum, Kars, Kırklareli, Mersin, Rize,
Siirt, Sinop, Tekirdağ ve Tokat'tan gelen muhtarlara hitap
etti.
Erdoğan, geçen haftaki Muhtarlar Toplantısı'nda Türkiye'nin yeni
güvenlik anlayışı üzerinde durduklarını, artık tehditlerin kapıya
dayanmasını beklemeyeceklerini, tehditleri kaynağında imha
edeceklerini ifade ettiğini anımsattı.
Bu yeni güvenlik anlayışının Türkiye'nin, Suriye ve Irak'ta niçin
bulunduğunun, daha etkin şekilde yer almak istediğinin en açık
ifadesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık iş kapıya
geldikten sonra müdahale döneminin bittiğini, şimdi ise bataklığı
kurutma döneminin yaşandığı bir sürecin içinde bulunulduğunu
kaydetti.
Erdoğan, demokrasiyle ilgili açılım süreci başlatıldığını, milli
birlik denildiğini, çözüm süreci denildiğini ve netice alınmadığını
vurgulayarak, bunların hepsinin birer adım olduğunu, Türkiye'nin
anlaşılamadığını bildirdi.
Gaziantep'teki bir düğün töreninde, canlı bomba saldırısında 56
kişinin öldüğünü, 100 kişinin yaralandığını anımsatan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Bu olay artık bu işin bitiş noktası oldu." dedi.
Erdoğan, "Hemen 'Madem ki DEAŞ denilen bu terör örgütü burada böyle
bir adım attı, şimdi biz, Suriye'ye yaptığımız ön hazırlıklardan
sonra Cerablus'tan gireceğiz.' dedik ve Özgür Suriye Ordusu önde,
arkasında lojistik destek bizde olmak üzere, Cerablus'a girildi.
Cerablus'a, Cerablus halkı yerleşti." değerlendirmesinde
bulundu.
Ardından Rai'ye girildiğini, Dabık'a doğru inildiğini ve DEAŞ'ın
orada çok ciddi bir direnç gösterdiğini anlatan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, Dabık'ın da aşıldığını ve DEAŞ'ın orayı da terk etmek
zorunda kaldığını vurguladı.
- "Halep'le ilgili sorunumuz yok ama itirazlarımız var"
Erdoğan, şimdi ise Dabık'tan El Bab'a doğru gidildiğine işaret
ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu arada bir terör örgütü, PYD-YPG, ona karşı da gerekli mücadele
nerede karşımıza çıkarsa o da veriliyor. Şimdi El Bab'tan Münbiç'e
doğru... Bizim Halep'le ilgili şu anda bir sorunumuz yok ama
itirazlarımız var. Bunu da muhataplarımıza söylüyoruz. Bunu Sayın
Putin ile de görüştüm, 'Halep halkını artık huzura kavuşturalım.'
dedim. Halep'te terör grupları... Bu terör gruplarına karşı
müşterek mücadeleyi verelim ama Halep, Haleplilerindir. Bunu
açıklamamız lazım. Halep'in üzerinde bir hesaba girmek doğru olmaz.
Çünkü bizim Halep'le tarihi, kültürel, akrabalık bağlarımız var.
Halep'te böyle bir işgal yapılacak olursa bu insanların gideceği
tek yer var, Gaziantep, Kilis."
Türkiye'deki Suriyeli ve Iraklı sığınmacılara da işaret eden
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kişilerin bakımını Türkiye'nin
üstlendiğini, bunu birilerinin talimatıyla değil insani, vicdani,
İslami bir görev olarak gördükleri için yaptıklarını aktardı.
Erdoğan, Batı'nın bu noktada bir destek vermediğine işaret ederek,
"Başka yerlere veriyor ama Türkiye'ye verdikleri bir ciddi destek
yok, söz verdikleri halde. Avrupa Birliği'nin verdiği söz var,
ortada ciddi bir şey yok." dedi.
Şu anda Türkiye'nin harcadığı paranın faturalı olarak, 13-14 milyar
doları bulduğuna dikkat çeken Erdoğan, bir o kadar da sivil toplum
kuruluşları ve belediyelerin yaptığı harcamaların olduğunu
bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Destek gelse de gelmese de biz bu
bombaların altındaki kardeşlerimize kesinlikle bu desteği
vereceğiz. Hatta şu anda çadır kentlerde, konteyner kentlerde
bulunanlara vatandaşlık kapısını gerekirse açacağız dedik."
ifadesini kullandı.
- "Her ne hikmetse meselenin üzerine gidilmemiş"
Türkiye'nin, 1984'ten beri Irak ve Suriye merkezli bölücü terör
tehditleriyle başa çıkabilmenin yollarını arayan bir ülke olduğunu
kaydeden Erdoğan, yakın tarihe kadar tedbirlerin hep eylemlerin
ardından alınmaya çalışıldığını anlattı.
Asker ve polislerle mücadele yürütmeye gayret edildiğine işaret
eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Halbuki terör örgütleri hem ülke içindeki hem de Irak ve Suriye
gibi yerlerdeki üslerinde, serbestçe elemanlarına eğitim veriyor,
lojistik yığınak yapıyor, hakimiyet alanları tesis ediyor. Bunlar
ilk defa bizim tarafımızdan teşhis edilmiş, dile getirilmiş
sorunlar değildir ama her ne hikmetse meselenin üzerine gidilmemiş,
gereken önlemler alınmamıştır."
3 Kasım 2012 seçimlerinden bu yana ülkeyi yönetme sorumluluğunu
üstlenen kadronun başında bulunduğunu aktaran Erdoğan, Başbakan ve
Cumhurbaşkanı olarak, ülkenin diğer meseleleri gibi güvenlik
anlayışının değiştirilmesi konusunda da çok mücadele verdiğini
anımsattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her seferinde karşılarına
farklı engellerin çıkartıldığını, farklı mazeretlerin
getirildiğini, bu arada 1 Mart 2003'te, Irak'ta başlayacak
operasyona aktif şekilde katılınmasının önünü kapatan "Hükümet
tezkeresinin reddi" gibi hataların yapıldığını belirtti.
"Çünkü ben özellikle oraya katılmamızın gereğine inanmıştım." diyen
Erdoğan, o dönemde bunun çok büyük bir hata olduğunu ifade ettiğini
aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Meclis'te öyle bir irade ortaya
çıktığı için Irak'taki gelişmelerin dışında kalındığını
vurguladı.
(Sürecek)
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar