Cumhurbaşkanı: Erdoğan sizin demenizle mi ölecek?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsviçre parlamentosu önünde açılan pankarta değinerek, "Be dangalaklar, Erdoğan sizin demenizle mi ölecek" dedi.

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanı:  Erdoğan sizin demenizle mi ölecek?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Halk oylamasını yapıyoruz, Kılıçdaroğlu çıkmış diyor ki 'Hayır diyenler teröristtir' diyormuşuz. Kılıçdaroğlu, yine yalan söylüyorsun. Biz demokrasiye öylesine inanmışız ki bağlı olmuşuz ki milletin iradesi bizim için en saygın tepe noktadır. 'Evet' diyen ne kadar saygınsa 'hayır' diyen de o kadar saygındır." dedi.

Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen toplu açılış törenindeki konuşmasında, 15 Temmuz'da şehit olanlara Allah'ta rahmet, yakınlarına başsağlığı, gazilere ise şifalar diledi.

"İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür / İmansız olan paslı yürek sinede yüktür" dizelerini paylaşan Erdoğan, Ankaralıların imanlarıyla darbeci imansızlara gereken dersi verdiği bildirdi.

Konuşmasını, İstiklal Marşı'nın "Ruhumun senden İlahi, şudur ancak emeli / Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli / Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli / Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli." dizeleriyle sürdüren Erdoğan, "İşte siz bu anlayışla, bu inançla yürüdünüz. O gece bu gazi şehre uzanan namahrem elleri kırdınız. Türkiye'nin izzetini kurtardınız. Biliyoruz ki izzetini kaybeden zillete düçar olur. İşte siz bu izzeti kurtardınız." ifadesini kullandı.

"Erdoğan sizin demenizle mi ölecek"

Erdoğan, 15 Temmuz'da Türk milletinin izzetine canı pahasına sahip çıktığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Şu anda her taraftan üzerimize gelenler var ya, işte onların tek derdi sizlerin teslim olmak yerine direnmeniz ve zafere ulaşmış olmanızdır. Ondan dolayı çıldırıyorlar, kuduruyorlar. Siz onların tüm hesaplarını, tür planlarını, tüm beklentilerini yerle yeksan ettiniz. Milletimizin vurduğu sille onları öyle bir sersemletti ki parlamentonun önlerini alnımıza silah dayanmış pankartlarla gösteri yapan teröristleri teslim edecek kadar muvazeneyi kaybetmiş durumdalar. İşte İsviçre Parlamentosunun önünde büyük bir pankart. Benim resmim ve benim şakağıma dayanmış bir silah. Ne diyor, 'Erdoğan'ı öldürün.' Be dangalaklar, Erdoğan sizin demenizle mi ölecek? Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Rabbimin takdiri neyse o olacak. Ne bir an ileri ne bir an geri. Onun değiştiremezsiniz. Siz o sokaklarda sosyalist partinizi dolaştırarak, PKK'lıları dolaştırarak, sol terör örgütlerini dolaştırarak, kendi polislerinizle onları koruma altına alarak Türkiye'nin şanından, izzetinden bir şeyleri söküp alacağınızı mı zannediyorsunuz? 16 Nisan geliyor, Türk milleti 80 milyon inşallah bütün bu Batının liderlerine en büyük dersi verecek."

AB ile ilgili sözlerinin haklılığının ortaya çıktığını belirten Erdoğan, "Bakın Vatikan'da Avrupa Birliği üyesi ülkelerin liderleri kuzu kuzu orada oturdular Papa'yı dinlediler. Avrupa Birliği'ne Türkiye'yi 54 yıldır niye almıyorlar anladınız mı? Olay tamamıyla açık ve net söylüyorum, Haçlı İttifakıdır. 16 Nisan aynı zamanda bu kararı değerlendirme günü olacaktır. Çünkü 14 senedir bunlarla masaya oturduk, konuştuk hep yalan söylediler. Yalan üstüne yalan söyledir. Hala yalan söylemeye de devam ediyorlar." ifadesini kullandı.

"Onun döneminde hastanelerimizin halini annelerinize sorun"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan, "Halk oylamasını yapıyoruz, Kılıçdaroğlu çıkmış diyor ki, 'Hayır diyenler teröristtir' diyormuşuz. Kılıçdaroğlu, yine yalan söylüyorsun. Biz demokrasiye öylesine inanmışız ki bağlı olmuşuz ki milletin iradesi bizim için en saygın tepe noktadır. 'Evet' diyen ne kadar saygınsa 'hayır' diyen de o kadar saygındır. Ancak bizim 'evet'i anlatırken bir uyarı görevimiz var. Nedir o? Kim 'hayır' diyor. Kandil 'hayır' diyor mu, bölücü başı 'hayır' diyor mu, Pensilvanya 'hayır' diyor mu, Avrupa'da bir kısım liderler 'hayır' diyor mu. Düşünün Avrupalı parlamenterler, liderler Avrupa'da hayır kampanyası yapıyor. Türkiye'den baro başkanı Avrupa'ya gidip kampanya yapıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, "Kişi sevdikleriyle beraberdir" ve "Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu" sözlerini aktararak, "Şimdi anladın mı Kılıçdaroğlu ne söylemek istediğimi." ifadesini kullandı.

Gençlere, Kılıçdaroğlu'nun SSK'da uzun süre genel müdürlük yaptığını hatırlatan Erdoğan, onun dönemindeki hastanelerin halini annelerine, dedelerine sormalarını isteyerek, "Bu zatın beş koyunu bile güdemeyeceğini size söylerler." dedi.

"Anayasa kitapçığı fırlatılacak bir başbakan olmasın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin damdan düştüğünü, daha hızlı yürümek ve daha büyük hizmetler yapmak istediklerini belirterek, şu görüşlere yer verdi:

"Şimdi Ankara 16 Nisan'da bu ülkeye ve millete müstemleke gözüyle bakanlara şöyle sağlamından bir Osmanlı yan gözüyle bakmaya 'evet' mi? Ankara, terör örgütleri üzerinden kendisine mesaj gönderenlere cevabını 16 Nisan'da sandıkta 'evet' diyerek vererek verecek mi? (Vatandaşların 'evet' cevabı üzerine) Ankara bitirdi bu işi, bitirdi. Ankara sadece 1950 yılından bugüne 48 hükümetin kuruluşuna şahitlik etti. Koalisyon hükümetleri kurulurken nerelerde ne pazarlıklar yapıldığını, ne dolaplar döndüğünü en iyi bu şehir bilir. O Güneş Motel'ler, ne pazarlıklar, hangi bakanlığı alırsın, ne kadar para istersin? Neler döndü, neler... Biz, Türkiye bu zilletten kurtulsun, artık hükümetler böyle gizli saklı pazarlıklarla değil doğrudan sandıkta kurulsun istiyoruz. Ankara ne cumhurbaşkanı-başbakan kavgaları görmüş bir şehirdir. Aynı zihniyette olmalarına rağmen cumhurbaşkanı Sayın Sezer'in merhum Ecevit'e Anayasa kitapçığı fırlatmasını hatırlıyoruz değil mi? İşte diyor ki artık bu tür anayasa kitapçığı fırlatılacak bir başbakan olmasın."

Ülke yönetiminde iki başlılık olmaması için yeni düzenlemeyle artık başbakanlık makamının olmayacağını vurgulayan Erdoğan, sadece cumhurbaşkanlığı makamının olacağını bildirdi.

Kılıçdaroğlu'nun "Cumhurbaşkanının Meclisi feshedeceği" yönündeki iddialarını anımsatan Erdoğan, fesihin söz konusu olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Çık bunu ispat et. Böyle bir şey yok. 'Fesih' diye bir şey söz konusu değil. Hem kanun hazırlama tekelini ona bırakarak hem denetim yetkileriyle tahkim ederek hem milletvekili sayısını artırarak biz Meclis'i daha da güçlendiriyoruz. Yalan konuşma. Cumhurbaşkanının kanun yapma hakkı bile yok. Cumhurbaşkanı sadece bütçe teklifi yapabilir. Onda da Meclis kabul etmediği takdirde bir önceki yılın bütçesiyle devam ediliyor. Olay bu."

Yorumlar