Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya gezisinde İsrail-Filistin konusunda açık ve net konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Scholz ile düzenlenen ortak basın toplantısında, İsrail-Filistin çatışmasına ve bölgesel gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısındaki konuşmasında, "Burada da açık ve net konuşacağım. Çünkü 7 Ekim tarihi bir başlangıç olarak anlatılıyor. 7 Ekim'den sonraki süreç hiç konuşulmuyor. Şu an itibarıyla malum 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı ne yazık ki öldürülmüştür. Bunun yanında artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı, her taraf yerle yeksan oldu. Şu anda yatıyorlar, kalkıyorlar, Hamas, Hamas, Hamas... Hamas'ın silah varlığı ve gücü ile acaba İsrail'in silah varlığı, gücü mukayese edilebilir mi? Şu anda İsrail'in nükleer silahı var mı? Var ama bunu İsrail'e sorarsanız 'var' demez. Çünkü onlar yalanı çok iyi kullanırlar. Bütün bunlarla beraber şu anda şu kadar mali destek verildiğinden bahsediliyor. Peki, Hamas'a böyle bir mali destek veriliyor mu? Böyle bir şey söz konusu mu? Hayır, böyle bir şey de yok. Filistin'in kendisine verilmesi gereken destekler de verilmiyor." dedi. 

Erdoğan, İsrail'in nükleer silah sahibi olduğunu ve bu konuda İsrail'in yalan söylediğini ifade etti. Ayrıca, Filistin ve İsrail savaşını değerlendirirken borçluluk psikolojisinden kaçınılması gerektiğini vurguladı.

Özellikle Gazze'deki duruma dikkat çeken Cumhurbaşkanı, "Artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı, her taraf yerle yeksan oldu. 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı öldürülmüş durumda." diyerek, bölgedeki trajediye işaret etti.

Erdoğan, Almanya ve Türkiye'nin birlikte insani ateşkes sağlama potansiyeline değinerek, bu durumun bölgeyi ateş çemberinden kurtarabileceğini belirtti. Ayrıca, İsrail'in elindeki tutsakların da göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.

Savunma sanayisi işbirliği ve Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecine de değinen Erdoğan, Almanya ile işbirliğinin önemine ve vize serbestisi konusuna değindi.

Cumhurbaşkanı, İsrail-Filistin çatışmasının çözümü için 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğunu ve Gazze'de önceliğin ateşkes ve insani yardımların akışı olduğunu vurguladı.

Almanya Başbakanı Scholz ise, Türkiye'nin Ukrayna'dan tahıl ihracatı konusunda oynadığı yapıcı ve önemli role dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkürlerini iletti.

Bütün bunların yanında hastanelerin vurulmasının, çocukların öldürülmesinin Tevrat'ta olmadığına işaret eden Erdoğan, şunları söyledi: "Tevrat'ta bunların hiçbirisi yoktur. Yapamazsın. İnsan hakları beyannamesinde yapamazsın. Ama burada görüldüğü gibi bu çocuklar nasıl vuruluyor? Hastanelerde bunlar nasıl öldürülüyor? Bunlar karşısında biz elimiz, kolumuz bağlı mı duracağız? Buna karşı hiç sesimizi çıkarmayacak mıyız? Eğer burada elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı kalırsak bunun tarihe hesabını veremeyiz. Onun için bir borçluluk psikolojisi içerisinde İsrail-Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir. Bakın ben rahat konuşuyorum. Çünkü bizim İsrail'e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Ama borçlu olanlar, rahat konuşamıyorlar. Biz Holokost cenderesinden geçmedik. Öyle bir durumumuz da yok. Çünkü insana saygımız bizim çok çok farklıdır. Başbakanlığım döneminde ben ilk defa antisemitizm noktasında tavır koymuş bir liderim. Dünyada hiçbir başbakan bu tavrı koymamıştır. Ama ben koydum. Ta o zamanda. Bundan dolayı da kimseye borcumuz yok."