Cumhurbaşkanı Erdoğan: AB'ye üyelik süreci bizi yoruyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2018'in ilk yurtdışı ziyaretini Fransa'ya gerçekleştirdi. EUROSAM ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı arasında Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesi Aşama-B Sözleşmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un huzurunda imzalandı.
Anlaşmaların imzalanmasının
ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel
Macron ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ortak
basın toplantısı düzenlendi. İşteo toplantıdan satır başları;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:
Fransa'yı ziyaret etmekten mutluluk duyuyorum. Bu ziyaretimizde 500
yılı aşkın bir mazisi olan dostluğumuzun bugün çok daha farklı
şekilde attığımız adımlarla yaptığımız anlaşmalarla güçlenerek
devam ettiğini görüyorum.
Her şeyden önce tabi Türkiye AB süreci içerisinde ne
yazık ki sene 63 sene 2017. 54 yıldır bu kapıda bekletilen bir
ülke. Şu anda tabi Fransa'da AB'nin önemli bir ayağını oluşturuyor.
Türkiye gibi bir başka ülke AB'de yok. AB bize gerekçe de sunamıyor
ve öyle ki ilk zamanlar 15 fasıl üzerinden bizi engellerken, daha
sonra bize yönelik bu fasılların sayısı 35'e çıktı. Ve bu 35 fasıl
daha sonra da farklı yaklaşımla faslın açılması ama kapatılması
noktasına gelince, kapatılması da olmadı. Bunları da yaşadık, hala
da yaşıyoruz.
"FRANSA'DAN SÖYLÜYORUM, 'BİZİ ALIVERİN' DİYECEK HALİMİZ
YOK"
Tabi bu bizi ciddi manada yorduğu gibi milletimi de ciddi manada
yoruyor. Belki de bizi bir karara doğru sürükleyecektir. Sürekli
olarak 'ne olur artık bizi de alıverin' diyecek halimiz de pek yok.
Bunu Fransa'dan söylüyorum, buradan sesleniyorum.
Tek tek ele aldığımızda bir NATO'da beraberiz. Bizim stratejik ortaklığımız da var. Bugün Eurosam ile anlaşmayı imzaladık, bu da çok önemli bir adım. İtalya'yı da içine alacak şekilde üçlü bir anlaşmanın adımını da atmış olduk. Bundan sonrası süratle yola çıkmak, üretimine geçmek.
Hedef 20 milyar euro gibi bir ticaret hacmine ulaşabilmek. Fransa Türkiye el ele verdiği zaman yapılmayacak bir ticaret hacmine ulaşmak değildir, bunu başarabiliriz. Bütün mesele ilgili birimlerimizin dayanışma içerisinde atacakları adımdır.
Tabi bir başka adım da özellikle THY ve Airbus arasındaki imza
altına alışımız, bu da önem arz ediyor. Aselsan, Roketsan ve
Eurosam konsorsiyumu olarak adımı atmış bulunuyoruz. Her iki ülke
için hayırlı olsun.
"TERÖRLE MÜCADELEDE CİDDİ BEDELLER ÖDEDİK"
Biz teröre 40 yıldır çok ciddi bedeller ödedik. Fransa'nın da tabi
terörle mücadelede ödediği bedelleri biliyorum. Fakat Türkiye'de şu
anda Suriye'deki mültecilere yönelik, insan sayısı 3,5 milyona
ulaşmıştır. Ayrıca 270 bin insan da çadırlarda ve konteynır
kentlerde barınıyor. Bunların bakımı bize ait. STK'larımıza ait. Ve
biz bunlara yönelik şu ana kadar 30 milyar dolar harcama yaptık.
AB'nin vermiş olduğu söz vardır, bu söz yerine gelmemiştir.
Kendileriyle görüşmemizde 'verdik veriyoruz' demişlerdir,
verdikleri bir şey yok. Verdikleri rakam 900 milyon
eurodur.
"ŞİMDİ DOSTLARIMIZA SESLENİYORUM"
Ülkemizin içinde DEAŞ'a karşı mücadelemiz var. Sınırımızda
Suriye'ye karşı mücadele var. Şu anda da her an DEAŞ ile
mücadelemiz süreceğimiz gibi, şimdi dostlarımıza sesleniyorum. Aynı
şekilde PYD YPG, PKK'nın yan kollarıdır. Bunlara karşı da aynı
mücadeleyi bizim beraber vermemiz gerekir. Maalesef bazı
dostlarımız hala YPG'yi PYD'yi yanlarına almak suretiyle DEAŞ'a
karşı mücadele ettiklerini sanıyorlar. Halbuki yeni yeni
planlamalar yapılıyor, onlara daha farklı yaşam zemini
hazırlanıyor.
Tabi Fransa'da nüfusu 700 bin civarında olan soydaşlarımız var,
vatandaşlarımız var. Ve onların bir köprü görevi görmesi de bizi
mutlu etmektedir.
"HAKLI DEĞİLSENİZ, GÜÇLÜ DEĞİLSİNİZ"
Bugünkü görüşmemizde bu konularda sınırlı kalmadık. Suriye'yi,
Irak'ı, Filistin'i görüştük. İsrail-Filistin ilişkilerini görüştük.
İki devletli Filistin meselesini görüştük. Fakat son dönemde BM'de
yapılan oylamanın getirisini götürüsünü de görüşme imkanımız olmuş
oldu. Biz olaylara duygusal yaklaşmıyoruz. Ama olayları
değerlendirirken de hakkın teslim edilmesi gerektiğini ortaya
koyuyoruz. Yani burada 'ben güçlüyüm, güçlü olduğuma göre haklıyım'
Hayır. Güç haktan gelir, haklıysanız güçlüsünüz, haklı değilseniz
güçlü değilsiniz.
Bir diğer konu Fransa'da FETÖ mensuplarına yönelik hassasiyet çok
önem arz ediyor. Dernekleriyle vakıflarıyla kurumsallaşıyorlar. PKK
kurumsallaşıyor. Buralardaki hassasiyet gözden kaçırılırsa
inanıyorum ki yarın sıkıntısı çok farklı olacaktır. Biz bunları
ağır ödedik. 15 Temmuz'da 251 şehidimiz oldu. FETÖ terör örgütü
bize maalesef bu bedeli ödetti. 2 bin 193 vatandaşımız gazi oldu.
Bu terör örgütü bize bu bedeli ödetti. Artık dostlarımız aynı
bedeli ödesin istemiyoruz. Bizi içerde FETÖ ile de mücadeleyi
veriyoruz, PKK ile de DEAŞ ile de mücadeleyi veriyoruz.
Kararlıyız.
Türkiye bir hukuk devletidir. Batı her zaman bizse şunu söylüyor.
"Yargı bağımsızdı" E Türkiye'de yargı bağımlı değil ki, Türkiye'de
de yargı bağımsız. Yargı kendisi kararını veriyor. Bununla ilgili
sayın cumhurbaşkanı bazı isimler verdi. Ben adalet bakanımızdan
bilgileri temin ederek kendilerine göndereceğim. Fakat şunu
bilmelerini isterim. terör kendi kendine oluşmuyor. Terörün ve
teröristin bahçıvanları vardır. Bu bahçıvanlar düşünce adamı diye
bakılanlardır. Onlar gazetelerinin köşelerinden orayı sularlar.
Oranın bahçıvanı olarak onları yetiştirirler. Bir gün gelir
bakarsınız bu insanlar karşınıza terörist olarak çıkarlar. Biz
bunun bedelini 35 bini aşkın şehit vererek ödedik. Temenni ederim
ki Fransa böyle bir bedeli ödemez.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron:
"Geçtiğimiz Mayıs ayından bu yana sürekli görüşüyoruz. Ve NATO
zirvesi çerçevesinde görüşmüştük, düzenli olarak görüşüyoruz. Her
iki tarafta vatandaşlarımızın, Fransız ve Türk vatandaşlıklarını
yaşarken karşılaştıkları konular var. İkili çözmemiz gereken
sorunlar var. İkili, uluslararası sorunlarda ortak çıkarlarımız
var. Birlikte çözmemiz gereken çok sorun var. PKK ile mücadele
ediyoruz. Ve her türlü teröre karşı mücadele ediyoruz. DEAŞ ve
bütün terör gruplarıyla mücadele ediyoruz. Terörle mücadeleyi
birlikte sürdüreceğiz. Bunu ortaklık çerçevesinde
gerçekleştireceğiz.
Birlikte Sinop Nükleer Santrali projesini de görüştük. Son aylarda
çok önemli gelişmeler gösteren bir alan, gıda ve tarım alanı. Tarım
bakanlarımızın yoğun çalışmaları sonucunda birlikte sığır eti
konusunda önemli mesafeler kat ettik. 5 bin 700 ton et ihracata
açıldı ve bu da önemli bir konu. Tavuk eti, kanatlı hayvan ve
meyvalar konusunda ilerleme kaydetmek istiyoruz.
Geçen yılın sonunda ABD'nin beyanatı sonucundaki açıklamamı
tekrarladım. Sükunet ve istikrar istiyorum. İsraillilere ve
Filistinlilere karşı bir şey yapmak söz konusu değildir, iki
devletin barış içerisinde, uluslararası hukukun hudutları koruması
konusunda çözüm bulmasını istiyoruz. Fransa'da işlenen saldırıların
planları Suriye'den geldi. DEAŞ'a karşı mücadele ediyoruz.
Suriye'deki iç savaşın Türkiye'de 3 milyon göçmeni ağırlamasıyla
sonuçlandığını da biliyorum. Bir çok konuda görüş birliğimiz
olduğunu da tespit edebildim bugün.
Türkiye geçen Şubat ayında bir inisiyatif başlattı yeni yol
haritası noktasında da birlikte çalışmak isteriz. Suriye halkı
nasıl geçiş dönemi istediğini seçer, bizler de bütün hassasiyetleri
dikkate alabiliriz. Türkiye'ye Lübnan'a Avrupa'ya kaçmış olanların
da temsil edilebilmesini sağlarız. Bu şekilde faydalı ve kalıcı bir
çözüm getiririz Suriye'ye.
Türkiye ile AB ilişkilerine daha geniş bağlamda değindik. Şunu
hatırlattım Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, benim gözümde Türkiye'nin
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi içinde kalması çok
önemlidir. Kuşkusuz bir iki yüzlülükten çıkmak gerekir artık.
Yani kendiliğinden yeni başlıkların açılması gibi bir şey mümkün
olmayacaktır.
"ORTAK ŞEKİLDE HAREKET EDİYORUZ"
Temel haklar konusunda da görüştük. Açık ve net olmak isterim, çok
büyük bir saygı duyuyorum. Ve Türkiye'nin yaşadığı zorlukların
bilincindeyim. Terörle mücadele, darbeci istikrarsızlaştırma
hareketleri söz konusu oldu, bu konuda bir şey söylemek bana
düşmez. Ama terörle mücadelede ortak bir görüşümüz vardır. Ortak
bir şekilde hareket ediyoruz.
"ERDOĞAN'A BİR LİSTE İLETTİM"
Mutabık olmadığımız konular da olabiliyoruz. Bireysel
özgürlükler konusunda farklı görüşlerimiz olabiliyor. Bazı
konulardan bahsettim. Biz bu konuda diyalog içinde olmaya devam
edeceğiz. Bir gazeteci ve gazetecilik öğrencisi hapse
düştüğünde olumlu diyaloğun sonucunu aldık. Galatasaray
Üniversitesi konusunu gündeme getirdim, 'endişe taşıyoruz' dedim.
Hem akademisyenlerin hem öğrencilerin dava konusu olmasıyla ilgili.
Başka gazeteciler ve STK mensupları konusunda da çeşitli konuları
dile getirdim. Bir liste ilettim Erdoğan'a, bu konuda görüşmeye
devam edeceğiz, çözebileceğimiz her şeyi çözebilmemiz
için.
Biz şuna çok inanıyoruz. Çok ince bir yolda ilerliyoruz. Kendisini
özgürlüklerden bir dönem mahrum olduğunu biliyorum. Türk halkı
kendisine güvendi, o da ince bir yolda ip üstünde ilerlemekte.
Bütün bu konularla ilgili somut çözümler bulacağımıza inanıyorum.
Bahsettiğim bir kaç isimle ilgili olarak konuları çözebileceğimize
inanıyorum. Bazı yanlış anlamalar olabiliyor, bu diyaloğun gücüne
çok inanıyorum. İşler kolay olsaydı ne siz ne biz bu noktada
olmazdık. Gayet talepkar bir diyalog çerçevesinde, hem anlaştığımız
hem anlaşamadığımız noktaları dile getirerek anlaşmak isteriz."
Yorumlar