Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 aylık maaşını bağışladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs ile mücadele kapsamında Kızılay üzerinden başlatılan kampanyaya 7 aylık maaşını bağışlayarak destek oldu.

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 aylık maaşını bağışladı

ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından "Millete Sesleniş" konuşması yaptı. Kabinenin 25. toplantısını az önce tamamladıklarını belirten Erdoğan, Kovid-19 hastalığına karşı aldıkları tedbirler sebebiyle, bu toplantıyı telekonferans yöntemiyle gerçekleştirdiklerini söyledi. Toplantıda, bakanlarla sağlık önlemleri, gıda güvenliği, kamu güvenliği gibi hususlarını etraflıca ele aldıklarını ifade eden Erdoğan, salgının ilk günlerinden itibaren, Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturdukları Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda, sağlık tedbirlerini eksiksiz hayata geçirdiklerini belirtti. Milli Dayanışma kampanyası başlattıklarını duyuran Erdoğan, "7 aylık maaşımı bağışladım" dedi.

"Hemen her ihtiyacımızı kendimiz karşılayabiliyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Sağlık altyapımız, gerek personel, gerek ilaç ve malzeme, gerekse yoğun bakım yatağı açısından, hamdolsun, diğer ülkelere göre oldukça iyi durumdadır. Maskeden tanı kitine ve bağışıklık sistemini güçlendirici kimi ilaçlara kadar hemen her ihtiyacımızı kendimiz karşılayabiliyoruz. Şu ana kadar hastanelerimiz ile diğer sağlık birimlerimize, 24 milyon cerrahi maske, 3 milyonun üzerinde N-95 maske, bir milyonun üzerinde koruyucu tulum, 181 binin üzerinde koruyucu gözlük dağıttık. Bu malzemelerin üretimlerini daha da artırma imkanına sahibiz."

Mevcut hastaneleri güçlendirme yanında, yeni hastaneleri de süratle hizmete açtıklarını aktaran Erdoğan, "Gerçekten çok modern bir sağlık tesisi olan, Şehir Hastanelerimiz özellikle bu evsaftaki standartlarda 600 yataklı Okmeydanı Hastanemiz bugün itibariyle hizmet vermeye başladı. Burayı daha önce eğitim araştırma hastanesi olarak planlamıştık fakat öyle bir evsafa sahip oldu ki biz burayı süratle şehir hastanesine dönüştürelim. Bugün şehir hastanesi olarak açılışı yapıldı." dedi.

Yine Şehir Hastanesi statüsündeki 1.150 yatak kapasiteli Kartal Hastanesi’ni de bir süre önce hizmete sunduklarını hatırlatan Erdoğan, İkitelli Şehir Hastanesi’ni ise, 520’si yoğun bakım olmak üzere 2 bin 682 yatak kapasitesiyle mayıs ayında hizmete açmayı planladıklarını aktardı.

Türkiye’nin en modern hastanelerinden biri olacak 1.000 yataklı Göztepe Şehir Hastanesi’nin inşasında da sona yaklaştıklarını, onu da eylül ayında hizmete alacaklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Böylece Türkiye, sağlık altyapısında zaten güçlü olan yerini, daha da sağlamlaştırmış olmaktadır. Kovid-19 hastalığı sürecinde tedbirlerimizi, hamdolsun, pek çok ülkeden daha erken aldık ve hayata geçirdik. Aşama aşama ilave tedbirleri de yürürlüğe sokuyoruz. Gıda konusunda da herhangi bir sıkıntımız yok. Ülkemiz, tüm temel gıda maddelerini kendisi ürettiği için, hem stoklarımız, hem de tedarik zincirlerimizin işleyişi, ihtiyacımızı karşılayacak düzeydedir. 

Kamu güvenliği konusunda ise milletimizin dirayetli tutumu ve emniyet birimlerimizin gayretleri neticesinde, kayda değer bir sıkıntı yaşamıyoruz. Bu vesileyle, tüm sağlık görevlilerimize, güvenlik güçlerimize, gıda ve ihtiyaç malzemelerinin halkımıza ulaştırılmasını sağlayan esnafımıza, üretimi devam ettiren sanayicimize ve işçilerimize şükranlarımı sunuyorum."

 "Salgın sürecinde en önemli hususlardan biri sağlık sistemini ayakta tutmak"

Türkiye'nin, Avrupa ve Amerika’ya kıyasla, bu hastalığın yayılmasının üstesinden gelmeye en yakın ülkelerden biri olduğunu belirten Erdoğan, vatandaşların, her geçen gün daha bilinçli bir şekilde tedbirlere uyduğunu gördüklerini söyledi.

Erdoğan, salgın sürecinde en önemli hususlardan birinin, sağlık sistemini ayakta tutmak olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Sağlık kuruluşlarımızın personel ve araç-gereç imkanlarını ne kadar yüksek oranda Kovid-19 hastalığı ile mücadeleye tahsis edersek, salgınla o derece etkili şekilde baş edebiliriz. Ayrıca, bu tür durumlarda sağlık kuruluşları, salgın merkezi haline dönüşebiliyor. Bunun için vatandaşlarımızın, gerçekten acil olmayan durumlar dışında hastaneye gitmemelerini hassaten rica ediyorum. Okullarda uzaktan eğitime geçerek, kamuda ve özel sektörde evden çalışma yöntemini devreye alarak, yaşlılarımıza özel ihtimam göstererek, sokaktaki hareketliliği büyük ölçüde azalttık. İnsanların toplu olarak bulunduğu tüm mekanların faaliyetlerine ara vermesi de, evde kalma çağrımızın hayata geçmesine önemli katkı sağladı." 

"Günlük test sayısında 10 bini aştık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son olarak, kara, hava ve deniz yollarıyla yapılan şehirlerarası ulaşımı sınırlandırdıklarını anlatarak, "Gerekirse, şehiriçi ulaşımda da benzer yöntemleri devreye sokabiliriz." dedi

Günlük test sayısında 10 bini aştıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Tespit yapılan kişi, hastalık belirlenen vaka, vefat ve taburcu rakamlarımızı, şeffaf bir şekilde her gün milletimizle paylaşıyoruz. Virüsün yayılmasını önlemek için her yola başvurmakta kararlıyız. Halihazırda ülke genelinde köy ve mahalle statüsündeki 41 yerleşim birimimiz karantina altındadır. Benzer örneklerin yaygınlaşmasının önüne geçmenin tek yolu, her birimizin kendi karantinasını kendi uygulamasıdır. Burada en önemli hassasiyetimiz, temel ihtiyaç maddelerinin arzında sürekliliği sağlamak ve ihracatı desteklemek için üretimin kesintisiz sürmesini temin etmektir."

Türkiye'nin, her hal ve şart altında üretime devam etmek, çarklarının dönmesini sağlamak zorunda olan bir ülke olduğuna vurgu yapan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Üretimini sürdüren şirketlerin çalışanlarının sağlığını koruması için gereken tedbirleri en sıkı şekilde almalarını sağlayacağız. Kendimizle birlikte dostlarımızın da ihtiyaçlarını karşılamanın gayreti içindeyiz. Bu çerçevede, içinde bulundukları şu zor günlerde pek çok ülkeye sağlık ve temizlik malzemesi gönderdik. Son olarak, salgından en olumsuz etkilenen ülkelerden biri olan İspanya’ya bir uçak dolusu malzemeyi Çarşamba günü inşallah naklediyoruz. Aynı şekilde sıkıntılı bir dönemden geçen İtalya’ya da yine aynı şekilde bu ihtiyaçları karşılamak üzere, Kızılay aracılığıyla bir gemi dolusu yardım malzemesini de ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Üretimini kendi yaptığımız malzemeleri gönderdiğimiz başka ülkeler de var."

Erdoğan, Türkiye ne kadar güçlü olursa, dostlarına da o derecede fazla yardım eli uzatabileceğini dile getirerek, Türkiye'deki tüm kalkınma ajanslarının, bu hastalıkla mücadele için yapacakları yenilikçi çalışmalara destek vereceklerini söyledi.

Sağlık ve güvenlik için gereken her türlü tedbiri alarak, bu doğrultuda yola devam edeceklerini belirten Erdoğan, "Solunum cihazlarını üretme noktasında yoğun çalışmayı şu anda kurumlarımız devam ettiriyor. Aynı noktada aşıda da bu tür çalışmaları devam ettiriyoruz ve hedefimiz yıl sonuna kadar ciddi sonuçlara ulaşabilmektir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, işi olmayan, zorunluluğu bulunmayan vatandaşların gönüllü karantina ile kendilerini ne kadar evde tutarlarsa, hayatın normale dönme sürecinin de o kadar kısalacağını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Temizlik ve mesafe kurallarına riayet edilmesi, hastalığın kırılma zincirine çok önemli katkı yapacaktır. Nice sıkıntıyı birlikte göğüslediğimiz, nice mücadeleyi birlikte yürüttüğümüz milletimizle ele ele vererek, Rabbimizin yardım ve inayetiyle inşallah bu musibetin de üstesinden geleceğiz. Yeter ki kurallara uyalım, tedbiri elden bırakmayalım, başaracağımıza inanalım. Panik yapmayalım ama tedbiri asla elden bırakmayalım. Hiçbir virüs, bizim birliğimizden, beraberliğimizden, kardeşliğimizden daha güçlü değildir. Hiçbir hastalık, önümüzdeki aydınlık yarınların önüne geçemez. Hiçbir tehdit, bizi hedeflerimize vazgeçiremez. Çünkü biz Türkiye’yiz. Çünkü biz Türk Milletiyiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Reeskont kredilerinin geri ödemelerini 90 gün daha uzatarak 50 milyar liralık bir kaynağı ihracatçılarımızın kullanımına sunduk." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, şöyle devam etti: "Esnafımızın hem nisan, mayıs, haziran ayı ödemelerini faizsiz öteledik, hem de yüzde 4,5 maliyetli 36 aya kadar vadeli bir kredi paketini hayata geçirdik. Kredi Garanti Fonunun limitini 50 bin liraya ve kapasitesini de 850 bin kredi talebini karşılayacak şekilde 450 milyar liraya yükselttik. Sosyal yardım programlarımızda kayıtlı 2 milyon haneye biner lira nakit yardımı yapıyoruz. Yükseköğrenim yurtlarında kalan öğrencilerden, mart ayında yurtta kalmadıkları günlerin ücretlerini iade ediyor, nisan, mayıs ve haziran ayları için de ücret almıyoruz. Sağlıkçılarımıza, 6 milyar liralık ilave bir destekle performans ödemelerini en üst tavandan yapıyoruz."

Yorumlar

Fethi dirsek Kiramı kredi borç mu pazar parasını kim verecek söyleyin bana