Çocuk yetiştirmede dikkat etmeniz gereken doğru ve yanlışlar
Çocuk eğitiminde önemli olan yanlış yapıp sonra onu düzeltmek değil, önemli olan baştan itibaren yanlış yapmamaktır. Yanlış yapmamak için de bilmek gerekir.
Çocuk eğitiminde önemli olan yanlış yapıp sonra onu düzeltmek
değil, önemli olan baştan itibaren yanlış yapmamaktır. Yanlış
yapmamak için de bilmek gerekir. İşte size çocuk yetiştirmede doğru
ve yanlışlar
Anne baba çocuğun gözünde itibar kaybettikçe, tesir gücünü
kaybeder. Çocuğuna söz geçiremeyen anne babalar, itibar kaybetmiş
anne babalardır.
Eşini çocuğunun yanında aşağılayan bir eş, çocuğuna tesir gücünü
kaybeder. Eşler birbirlerine itibar ettikçe çocuk da anne babasına
itibar eder.
Çocuk, annesinin kıymetini babasının ona değer vermesiyle öğrenir.
Eşine değer vermeyen baba, bir süre sonra çocuğunun gözünde kendi
değerini yitirir.
Cezalandırmak, çocuğu aşağılamaktır. Aşağılanmışlık hissi, kişilik
gelişiminin önündeki en büyük engeldir.
Kişilik bozuklarının neredeyse tamamına yakını çocukluk döneminde
yaşanılan olumsuz anılardan oluşmaktadır.
Affedilmiş çocuk, affedici olur. Affı bilmeyen çocuk ise
cezalandırıcı olur. Çocuğunuzu affedin ki affetmeyi öğrensin.
Bir anne babanın çocuğuna en büyük iyiliği onun yavaşlığını
korumak; vereceği en büyük zarar da onu acele ettirmektir.
Algısı açık olsun diye çocuk fıtraten yavaş yaratılmıştır. Bu
yavaşlığa paralel hareket etmek gerekir. Örneğin konuşmalar tane
tane, dokunuşlar yumuşak, yedirme ve içirmeler yavaş olmalıdır.
Bir çocuğa verilebilecek en ağır ceza, onu yok kabul edip onunla
konuşmamak ve ona karşı küsmektir.
Saldırganlık psikolojisi aşağılanmışlık hissinin dışa vurmuş
halidir. Aşağılanan çocuk saldırgan, saygı duyulan çocuk ise
problem çözen olur.
Duygusal yoksunluk yaşayan ve sürekli aşağılanan çocuk, yılışık
davranışlar içerisine girer.
Cezalandırmak, çocuğu aşağılamaktır. Aşağılanmışlık hissi kişilik
gelişiminin önündeki en büyük engeldir.
Aşağılanmış çocuklar potansiyel şiddet uygulayıcısıdır. Çocuğu
aşağılamanın en incitici yolu onu kalabalıklar içinde
cezalandırmaktır.
Çocuğa ne söylediğinden daha çok, nasıl söylediği daha önemlidir.
Anne babalar çocuğa karşı üslubuna dikkat etmelidir.
Çocuklarda bağımlılık bir doyamama halidir. Çok ilgilenilen değil,
ihmal edilen çocuk anne baba bağımlısı olur.
Narsist (kendini beğenen) anne babaların çocuklarında duyarsızlık;
kibir sahibi anne babaların çocuklarında ikiyüzlülük; gösteriş
hastalığı olan anne babaların çocuklarında da kişilik bozukluğu
görülür.
Çocuğa mükâfat ile iş yaptırmayı değil, beklentisiz yaşamayı
öğretmek gerekir. Beklentisiz yaşayanlar kişilik sahibi
olurlar.
Çocuğun kusurlarının sürekli söylenmesi hayâ perdesinin
yırtılmasına neden olur. Kusur gören değil, örten olmak gerekir.
Yapılan yaramazlıklar, her yaramazlık esnasında değil de,
uygun bir zaman ve zeminde, uygun bir üslupla dile
getirilmelidir.
Baskı altında çocuk yetiştirmek, çocuğun heves ve neşesini yok
eder, onu tembelliğe iter.
Anne babanın duyarsız bakışlarına maruz kalan duyarlı bir çocuk
tırnaklarını yemeye, ellerini ovuşturmaya başlar.
Hiperaktif (hızlı hareket eden) çocukların birçoğu baskı ve şiddet
gören veya ihmale uğrayan çocuklardır.
Ceza alan çocuk ceza vermeyi öğrenir. Ceza ile terbiye olmuş
kişilerin ilk cezalandıracağı kişi eşi ve çocukları olmaktadır.
Çocuğa zeki olduğunu söylemek onu tembelliğe iterken, karakaşlım,
prensesim, yakışıklım gibi ifadeler de şımartır.
Eşyaya nüfuz edebilen çocuk güçlü bir ruha sahip olur. Oyuncak
sayısı arttıkça çocuğun eşyaya nüfuz etmesi azalır, dikkat
dağınıklığı artar.
Çocuğa sürekli; akıl veren, koruyan, araya girip müdahale eden
olmamak gerekir. Çok konuşmak algıda zayıflığı duyarsızlığı meydana
getirir.
Çocuğu şımartmamak gerekir. Şımartılmış çocuk ya ilgisiz ya da
sevgisiz kalmış çocuktur.
Yetişkin yoruldukça yavaşlar, çocuk yoruldukça hızlanır. Hızlanan
çocuk agresifleşir ve etrafına zarar verir hale gelir.
Çocuğun en mutlu olduğu anlar, davranışlarının denetlenmediği ve
kendisi gibi olmasına izin verildiği anlardır.
Kendisini değerli hissetmeyen çocuğun çocukluk hatıraları oluşmaz.
Hatırlanmayan çocukluk yılları çoğu defa değersizlik
hissindendir.
Ulaşılması zor hedefler koymak çocuğu hırs ve agresifliğe sevk
eder. Önemli olan hedefe azimle adım adım yürümesini öğretmektir.
Çocuğa hırs ile değil, azim ile başarı kazanmayı öğretmek gerekir.
Hırs, başarıyı getirse de ruhu bozar.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar