"Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Buluşmaları"

İSTANBUL (AA) - Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, tek tipleştirici çocuk modernleşmesine teslim olunduğunu belirterek, "En azından iki asırdır böyle. Dolayısıyla bizim şu anda kullandığımız medeniyet bilgisinin de güncellenmesi, sınanması gerekir. Aksi takdirde büyük oranda kullandığımız çocuk modernleşmesi literatürüne devam ederiz." dedi.

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesinde gerçekleştirilen, "Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Buluşmaları"na katılan Şirin, edebiyat kavranmadıkça yol almanın mümkün olmadığını söyledi.

İlk buluşmayı "çocuk ve ilk gençlik edebiyatı" çerçevesinde ele aldıklarını belirten Şirin, "Bir yönüyle, okul öncesi eğitime ve çocuk edebiyatına özellikle bir temel oluşturma anlayışının değerlendirmesi esasına dayanan bir soru: Bir medeniyet için çocuk ve ilk gençlik edebiyatının anlamı nedir? Bu sorular ne yazık ki çok fazla sorulmadı." diye konuştu.

Edebiyat çevreleri ile çocuk entelektüellerinin de çocuk ve ilk gençlik edebiyatının anlamını çok fazla sormadığını belirten Şirin, akademik çevrelerin ise sadece eğitim, bilim üzerinden alan edebiyatını değerlendirdiğini ve bunun da çok sınırlı bir anlayışı ortaya çıkardığını kaydetti.

Mustafa Ruhi Şirin, mayısa kadar yedi etkinlik yapılacağını açıklayarak, şunları anlattı:

"Sezai Karakoç'a göre medeniyetin üç idealinden söz edilebilir. Birincisi bilimin ilgileneceği doğruluk ideali. İkincisi ahlakın ilgileneceği iyilik ideali, üçüncüsü sanatın ilgileneceği güzellik ideali. Öteden beri bunların, sadakat ahlakı ve adalet duygusu olmadıkça hiçbirinin gerçekleşmeyeceği inancını taşıyorum. Sadakat ahlakı, doğru bilgiye ve insana saygıya dayanır ve tabii ki yaratıcıya olan teslimiyeti esas alır."

- "Her medeniyetin yaklaşımı farklı"

Her medeniyetin farklı bir yaklaşımının olduğuna işaret eden Şirin, Hint medeniyeti için "barış", Çin medeniyeti için "eşitlik arzusu", Batı medeniyeti için "özgürlük", İslam medeniyeti için ise "adalet" arzusunun çok önemli olduğunu dile getirdi.

Şirin, "Bütün medeniyetlerin insan için değer ürettiğinden hareket ettiğimizde, aslında Hz. Adem'den bu yana gelen medeniyetin adı, insanlık medeniyetidir. Bu medeniyet bütün insanlık içindir. Dolayısıyla biz de kendimizi gerçekleştirmekle sınırlı kalırsak bunun adı medeniyet değil, bu daha çok bireysel tatmindir. Oysa aynı zamanda kendimizle beraber bütün insanlık için ortak iyiye ulaşmamız gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

Çocuğun Allah'ın emaneti olduğunu vurgulayan Şirin, "Bu bütün dinlerin ortak kabulüdür ama seküler zihniyetin böyle bir ön kabulü yoktur. Çocuk sadece bireydir. Ne yazık ki medeniyet pedagojisini yitirdiğimiz için rehberimiz, kılavuzumuz yok. Bir arayış dünyası içindeyiz hepimiz." dedi.

- "Medeniyet bilgisi güncellenemedi"

Çocuk Vakfı Başkanı Şirin, medeniyet bilgisinin çok eskide kaldığını ve güncellenemediğini aktararak, şöyle devam etti:

"Üretimde çocuk modernleşmesini kullandık. Onun bilgilerini, paradigmasını kullandık. Tek tipleştirici çocuk modernleşmesine teslim olduk. En azından iki asırdır böyle. Dolayısıyla bizim şu anda kullandığımız medeniyet bilgisinin de güncellenmesi, sınanması gerekir. Aksi takdirde büyük oranda kullandığımız, çocuk modernleşmesi literatürüne devam ederiz. Bu bilim, kültür ve akademik alanda böyle. Çocukların bugün tükettiği popüler kültür alanında da böyle. Çok ilginç, çocuk modernleşmesinin en önemli enstrümanı olan bu medeniyet bilgisi, Batı uygarlığına aittir ve beş yılda bir güncellenen bir bilgi bu ama biz güncelleyemiyoruz, üretemiyoruz."

İslam medeniyetinin hayat çemberinin devam ettiği kanaatinde olduğunu vurgulayan Şirin, "Buna karşın kavramlaştırmaya ve medeniyet bilgisi çerçevesinde güncellemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Yani bu bilginin lügatlardan çıkarılması, hayat içinde sınanması gerektiğini düşünüyorum." dedi.