
Hacı Abdullah Halife'nin Trabzon'daki Gülbahar Hatun'a bağlı bir şahsiyet olduğunu belirten İltar, "Karadeniz bölgesinin Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında her vadi boyunca Hacı Abdullah Halife gibi değişik dervişler yerleştirilmiş ve bu Türk dervişleri çevrede bir takım ilim, irfan, irşat faaliyetlerini sürdürmüşlerdir" dedi.

Mera sınırlarını ayırmak ve yaban hayvanlarından korunmak için yapılan duvar hakkında ise İltar şunları söyledi:

"O dönemlerde de bu bölgedeki temel geçim kaynağı hayvancılıktır. Hayvancılık ise olmazsa olmaz olan geniş meralardır. Dolayısıyla bu bölgede yaşayan insanların en büyük sorunu ise meradır. Bu yüzden bölgede günümüzde dahil olmak üzere sınır kavgaları yaşanır. İşte bu nedenle Yağlıdere ile Alucra yaylalarını birbirinden ayırma özelliğine sahiptir." 400 yıldır ayakta kalan duvarın ilginç bir özelliği de harç kullanılmadan yapılması olduğuna dikkat çeken İltar, "6,5 kilometre uzunluğa sahiptir yığma taş usulü ile inşa edilip, herhangi bir harç kullanılmamıştır bu nedenle 400 yıldır ayakta olması çok önemlidir. Bu duvarın ilginç bir yanı da bir tarafından yerleşim söz konusuyken diğer tarafından yoktur" ifadelerini kullandı.