FETÖ mensubu askerlerin başlattığı darbe girişimi sırasında bir grupla birlikte semt karakolunu korumaya çalışırken birçok arkadaşını şehit veren Çengelköy'deki tarihi Çınaraltı Çay Bahçesi'nin işletmecisi o kanlı geceyi anlattı.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu askerlerin başlattığı darbe
girişiminde Çengelköy esnaflarından Fikret Morgül ve arkadaşları
semt karakolunu korumak için canları pahasına etten bir duvar
ördü.
Çengelköy'de sabaha kadar süren demokrasi mücadelesinde en ön
saflarda yer alan Morgül, o gece yaşadıklarını AA muhabirine
anlattı.
Morgül, Çengelköy'de tarihi Çınaraltı Çay Bahçesi'nin işletmecisi
olduğunu belirterek, akşam saatlerinde bahçede bir hareketlilik
başladığını ve herkesin telefonlarından bakarak "darbe olmuş"
şeklinde konuşmaya başladığını söyledi.
Saat 21.00'dan sonra bahçede kimse kalmayınca oğullarıyla birlikte
caddeye çıktıklarında karakol önünde bir hareketlenme olduğunu
gördüklerini ve oraya gittiklerini ifade eden Morgül, "Muhtar da
karakoldaydı. Birkaç memur arkadaş, 'Kuleli Askeri Lisesi'nden
gelen takviyeleri önlememiz gerekiyor' dedi. O an bir fikir
alışverişi yapıldı, bir yandan halk çağrıldı bir yandan da barikat
yapıldı. Saksıları, çiçekleri caddelere indirdik. Bu yarım saat
sürdü. Saat artık 22.00 olmuştu. Kalabalık çoğalmaya başladı
yaklaşık 70-80 kişi olduk. Bu arada Kuleli Askeri Lisesi'nden bir
yüzbaşı geldi. 'Karakolu teslim alacağız, barikatları kaldırın,
kanı durdurmaya geldik. İhtilal oldu, ordu idareye el koydu. Bundan
sonra bize tabisiniz, kaldırın bunları' dedi. 'Kan durduracaksanız
PKK'nın akıttığı kanı durdurun buraya ne demeye geldiniz?' diye
sorunca tartışma çıktı. Yüzbaşı baktı ki kalabalığı aşamayacak,
havaya ateş açarak Kuleli Askeri Lisesi'ne geri döndü." diye
konuştu.
"Muhtarımız vuruldu"
Morgül, aradan yarım saat geçtikten sonra oldukça kalabalık bir
asker grubunun caddeye indiğini vurgulayarak, askerlerin önce
plastik mermi attığını sonra keskin nişancıların yaylım ateşine
başladığını kaydetti.
O saldırı sırasında muhtarlarının vurulduğunu aktaran Morgül,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir anda kasığından mermi girdi. Ardından kan akmaya başladı.
Arkadaşlar kendisini hastaneye götürdü. Bu olaydan sonra
vatandaşların yoğunluğu daha da arttı. Askerler sürekli ateş
ediyorlar ancak karakoldaki barikatı aşamıyorlardı. 500-600 kişilik
grup halinde üzerilerine yürümeye başladık, bu sırada önde
olanlardan birkaç kişi vuruldu. Geri çekilip tekrar üzerilerine
yürüdük. Mahallemizde ruhsatlı silahı olan arkadaşlar silahlarını
yanlarına almış olmalarına rağmen kimse askere bir mermi atmayı
düşünmedi. Kimse onlara ateş etmedi sadece havaya ateş ettiler. Bu
sırada vatandaşlar 'asker kışlasına gitsin' şeklinde bağırmaya
başladı. Ana caddeyi aşamayan askerler arkadan Kuleli Askeri
Lisesi'nden Çengelköy'ün arka sokaklarına girdiler ve vatandaşları
vurmaya başladılar. Bu sırada 20 şehit verdik, 100'ün üzerinde de
yaralımız oldu."
Morgül, o kadar çok yaralı karşısında ne yapacaklarını
bilemediklerini dile getirerek, onları götürecek araç bulmakta
zorlandıklarını söyledi.
Çatışmaların sabah saat 03.00'e kadar devam ettiğinin altını çizen
Morgül, bu saatten sonra vatandaşları Havuzbaşı parkına doğru
yönlendirdiklerini ifade etti.
"Kafasını gösterene ateş etmeye başladılar"
Morgül, park civarında da keskin nişancıların ortaya çıktığını
vurgulayarak şunları kaydetti:
"Sokağa çıkana, kafasını gösterene ateş etmeye başladılar. Bu
sırada askerler bizi yakalayıp karakolun orada yere yatırdı. Okul
komutanı diye bildiğimiz Albay, bize ağzına geleni söyledi, hakaret
etti. Talimatlar veriyor, '10 kişilik grup görürseniz mutlaka ateş
edin, topla ateş edin, top sesi duymak istiyorum. Boğaziçi ve Fatih
Sultan Mehmet Köprülerinin üstünü yakın. Kimse kalmasın bu itleri
yok edin' diyordu. Geleni gideni dövüyorlardı. Yakaladıklarını
getirip perişan ediyorlar, yakalayamadıklarını da uzaktan
vuruyorlardı. Böyle bir sıkıntı içinde sabahı ettik. Sabaha doğru
darbenin püskürtüldüğünü görünce askerleri geri çağırdılar ve polis
otosuyla birlikte tekrar Kuleli'ye doğru gittiler."
Morgül, darbecilerin kendilerine karşı çıkan vatandaşları yok etmek
için ellerinden geleni yaptığını ancak başarısız olduklarını
belirterek, "Çengelköy insanı bu konuda çok ciddi bir mücadele
verdi. Eğer ülke genelinde direniş olmasaydı biz o gece o
darbecileri durduramazdık ama Allah'a şükür bu çorbada bizim de bir
parça tuzumuz oldu. Yaralılarımız iyileşiyor, ölülerimizi
defnettik. Herkes kendi acısıyla baş başa. Allah bir daha böyle bir
acı yaşatmasın." dedi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar