Çavuşoğlu-Gabriel görüşmesi

- Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel: - "Türk tarafı bizim düşüncelerimizi ne şekilde değerlendirirse değerlendirsin, görüş ayrılıkları ne kadar büyük olursa olsun görüşmeler dışında başka alternatif yok. Çünkü ancak bu sayede adım adım yeniden normal ve aslında Türkler ile Almanlar arasında var olan dostane ilişkilere dönebileceğimize inanıyorum" - "Siyasi konularda ne gibi görüş ayrılıklarımız olursa olsun, Türkiye'deki siyasi ihtilafların Almanya'ya taşınmasına izin vermemeliyiz. Türkiye'den gelen insanların ülkemizin kalkınmasına ve refahına büyük katkıları oldu. Almanya'da günümüzde sahip olduğumuz imkanların çoğu Türk işçileri ve iş adamlarının çabaları olmasa mümkün olmazdı"

Google Haberlere Abone ol
Çavuşoğlu-Gabriel görüşmesi

BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye ile şu sıralar gergin olan ilişkilerin görüşmelerle çözülebileceğine, yeniden normal ve dostane ilişkilere dönülebileceğine inandığını söyledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Adlon Hotel’de çalışma kahvaltısında bir araya gelen Gabriel, Almanya Dışişleri Bakanlığına dönmesinin ardından burada bekleyen gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Çavuşoğlu ile görüşmekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Gabriel, "Son zamanlarda ikili ilişkilerdeki gerginlikler ve Türk toplumu içindeki huzursuzluklar konusunda da kendisiyle telefonda görüşmüştük. Bu nedenle burada yüz yüze görüşmek de çok iyi oldu." dedi.

Görüşmenin "iyi, açık, dürüst, dostane, aynı zamanda da zor geçtiğini" belirten Gabriel, "Türk tarafı bizim düşüncelerimizi ne şekilde değerlendirirse değerlendirsin, görüş ayrılıkları ne kadar büyük olursa olsun görüşmeler dışında başka alternatif yok. Çünkü ancak bu sayede adım adım yeniden normal ve aslında Türkler ile Almanlar arasında var olan dostane ilişkilere dönebileceğimize inanıyorum." diye konuştu.

Gabriel, kendisinin de yıllardır Türkiye ve Almanya'da yaşayan Türklerle ilgilendiğini ve halklar arasında büyük ve gittikçe artan ilişki bulunduğunu gördüğünü kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle burada yaşayan Türkler, Türkiye'ye köprü kuran insanlar oldular. Günümüzdeki tüm sorunlara rağmen bu dostluğun ve işbirliğinin ülkemizin kalkınmasına sağladığı büyük başarıları hatırlamamız gerektiğini düşünüyorum. Kültürel, sanatsal alandaki başarıları ve elbette Almanya'daki Türklerin ve Türkiye'deki Almanların sağladığı ekonomik başarıları da hatırlamamız gerektiğini düşünüyorum."

Gabriel, görüşmede, son günlerde tartışmalara yol açan konuları ele aldıklarını belirtirken, bu çerçevede Türkiye’deki anayasa referandumunu, Türk politikacıların Almanya'da toplantılar düzenlemesini ve Türkiye’de tutuklu bulunan Die Welt muhabiri Deniz Yücel’i konuştuklarını bildirdi.

Alman Dışişleri Bakanı, “Türk-Alman ilişkilerinin kalıcı zarar görmesinin hiçbirimizin çıkarına olamayacağı konusunda görüş birliği içerisindeyiz. İlişkilerimizin bu sınavdan çıkması karşılıklı saygı ve esasa dayalı diyalogla mümkün olabilir.” dedi.

Almanya’ya yöneltilen eleştirilerde “Nazi dönemiyle” kıyaslama yapılmasının söz konusu olamayacağını, bugün Almanya’nın dünyanın en demokratik ülkelerinden biri haline geldiğini savunan Gabriel, Türk siyasetçilerin Almanya’da yapmak istedikleri toplantılarda hukuk kuralları çerçevesinde hareket etmeleri gerektiğini söyledi.

Diyaloğu en hızlı şekilde yeniden canlandırmak istediklerini vurgulayan Gabriel, hedeflerinin iki ülke arasında adım adım daha iyi bir ilişki aşamasına gelmek olduğunu, adil, dürüst ve açık bir ortaklık istediklerini kaydetti.

Konuşmasında Türkiye'nin bir turizm ülkesi olarak önemine değinen Gabriel, “Ben oraya düzenli giderim. Daha geçen yıl turist olarak oradaydım ve birçok insanın birbiriyle iyi ilişkileri bulunduğunu ve bunun siyasetle bozulmasını istemediklerini biliyorum.” şeklinde konuştu.

Gabriel, Almanya'da yaşayan Türklere, ülkeye sağladıkları büyük katkılar için teşekkür ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Siyasi konularda ne gibi görüş ayrılıklarımız olursa olsun, Türkiye'deki siyasi ihtilafların Almanya'ya taşınmasına izin vermemeliyiz. Türkiye'den gelen insanların ülkemizin kalkınmasına ve refahına büyük katkıları oldu. Almanya'da günümüzde sahip olduğumuz imkanların çoğu Türk işçileri ve iş adamlarının çabaları olmasa mümkün olmazdı. Kültürel ve sportif, elbette ekonomik zenginliğe de sahip olduk. Bu demek ki, onlar ülkemizin bir parçası. Bunu böyle görmek istiyoruz. Ülkemizin eşit haklara sahip vatandaşları olmalarını istiyoruz. Her şeyden önce de kalkınma çabalarına karşı saygımızı göstermek istiyoruz.

Burası memleketiniz demek istiyoruz. Burası belki geldiğiniz ya da kültürel köklerinizin olduğu ülkeniz değil, bu gerekli de değil ama biz bu ülkede iyi ve barışçıl şekilde yaşamak istiyoruz, tartışmaları demokratik şekilde ele almak istiyoruz. Yani hiç kimseye saygısızca davranmak istemiyoruz. Her halükarda Almanların dostluğuna güvenmenizi, sizi burada istediğimizi bilmenizi, burada kalmanızı ve bu ülkeyi bizimle birlikte geliştirmenizi istiyoruz. Siyasi ihtilafların Almanlarla Türkleri birbirinden ayırmasını önlemek için her türlü çabayı harcayacağız. Bunu başaracağımıza da inanıyorum.”

Yorumlar