"Cari açıkta iyileşme süreci 2. yarıda başlayabilir"

- AA Finans Analisti ve ekonomist Bürümcekçi: - "Önceki yıl cari açığı artıran faktörlerin başında gelen enerji ve altın ticaretindeki gelişmelerin 2018'de devam edip etmeyeceği kritik olacaktır" - Halk Yatırım Araştırma Direktörü Tokalı: - "Mayıs ayına ilişkin gümrük dış ticaret verileri çerçevesinde, yıllık açıktaki artış hızı önemli oranda yavaşlayabilir. Özellikle, kur ve talep gelişimini dikkate aldığımızda, yıllık açığın yılın ikinci yarısından itibaren düşmeye başlaması beklenebilir" - QNB Finansinvest Başekonomisti Kanlı: - "Cari açıktaki artışta son bir yılda gücünü koruyan altın ithalatı ve artan enerji fiyatlarının temel dinamikler olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte, yılın ikinci yarısında iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın ithalat talebini düşürmesini ve cari dengede bir iyileşme sürecinin başlamasını bekleyebiliriz"

Google Haberlere Abone ol
"Cari açıkta iyileşme süreci 2. yarıda başlayabilir"

İSTANBUL (AA) - BELGİN YAKIŞAN MUTLU - Son 12 aylık cari açık 57 milyar doların üzerine çıkarken, ekonomistler verideki kötüleşmede artan enerji ve altın ticaretinin etkili olduğunu, yılın ikinci yarısından itibaren cari dengede iyileşme sürecinin başlayabileceğini belirtiyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, cari işlemler açığı nisanda geçen yılın aynı ayına kıyasla 1 milyar 706 milyon dolar artarak 5 milyar 426 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bunun sonucunda, on iki aylık cari işlemler açığı 57 milyar 73 milyon dolar oldu.

Söz konusu gelişmede, hizmetler dengesinden kaynaklanan net girişlerin 375 milyon dolar artmasına rağmen, dış ticaret açığının 1 milyar 817 milyon dolarlık ve birincil gelir dengesi açığının 279 milyon dolarlık yükseliş kaydetmesi etkili oldu.

AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, nisan ayı ödemeler dengesi verilerinin piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleştiğine işaret ederek, son 12 aylık cari açığın 57,1 milyar dolarla milli gelirin yüzde 6,7'sine denk geldiğini, ayrıca Mart 2014'ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını söyledi.

Enerji dışı cari açığın 22,0 milyar dolarla, enerji ve altın dışı cari açığın ise 7,8 milyar dolarla daha sınırlı yükseldiğine dikkati çeken Bürümcekçi, "Türkiye ekonomisinin güçlü büyüme dönemlerinde çekirdek açıkta belirgin artış eğilimi görmek normalken, Ocak-Ağustos 2017'de bu beklentinin tersine enerji ve altın dışı açık gerileme eğiliminde olmuştu. Takip eden dönemde çekirdek açığın belirgin yükselişe geçmesi ekonominin bilinen dinamiklerine döndüğünü ve potansiyel büyümesinin üzerinde seyrettiğini gösteren bir gelişme olmuştu. Mart ayından itibaren başta Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) olmak üzere yavaşlama sinyallerinin yoğunlaşması ise enerji ve altın dışı açıkta artış eğiliminin yavaşlayabileceğini düşündürmektedir ki bu durum mayıs verisinde kısmen gözlenmiştir." diye konuştu.


- "Cari açığın 2018 sonunda 56 milyar dolar olmasını bekliyoruz"


Haluk Bürümcekçi, cari açıkta nisan ayında gözlenen kötüleşmede, dış ticaret ve birincil gelir dengesinin geçen yıldan yüksek açık vermesinin ana etken olduğunu, hizmetler dengesinin bu yıl fazla vermesinin ise bu kötüleşmeyi sınırladığını ifade etti.

Dış ticaret açığının nisanda yıllık yüzde 35,7 arttığını, buna karşılık hizmetler dengesi içinde turizm gelirlerinin geçen yıla göre yüzde 32,1 yükseldiğini belirten Bürümcekçi, turizm giderlerinin ise yıllık bazda yüzde 1,7 ile belirgin bir şekilde hız kesmesine dikkati çekti.

Bürümcekçi, bavul ticaretinde yıllık bazda yüzde 22,3 ve taşımacılık gelirlerinde yüzde 34,4 artış kaydedildiğini vurgulayarak, ağırlıklı olarak doğrudan yatırımlara ilişkin gelir-gider dengesinden oluşan birincil gelir dengesinin ise 1,49 milyar dolarla geçen yıla göre yüksek açık verdiğini dile getirdi.

Finansman tarafında cari açığın fazlasıyla finanse edilmesi nedeniyle resmi rezervlerde 2,8 milyar dolar artış gözlendiğini aktaran Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"Cari dengenin 2018 sonunda 56 milyar dolar açık vermesini beklemekteyiz, ancak riskler yukarı yönde. Önceki yıl cari açığı artıran faktörlerin başında gelen enerji ve altın ticaretindeki gelişmelerin 2018'de devam edip etmeyeceği kritik olacaktır. Petrol fiyatlarının son dönemde yükselerek halen 2017 ortalamasının (55 dolar) belirgin üzerinde seyretmesi cari açığı artırıcı etkide bulunmaya devam edecektir. Altın ticaretinde ise geçen yıl 10 milyar dolar açık vermemiz lehte baz etkisi oluşturabilir. Ancak daha ilk dört ayda 5,5 milyar dolar daha açık verdiğimiz izlenmektedir.

Buna karşılık, ilk çeyrek öncü verilerinden görüldüğü kadarıyla yıla güçlü bir giriş yapan ekonomik aktivitenin ne boyutta bir yavaşlama göstereceği de kritik belirleyici olacaktır. Öte yandan, AB pazarı ve genel olarak küresel çapta büyümenin güçlenmiş olması şu ana kadar ihracat açısından destekleyici olmuştu. Bu bağlamda bu bölgelerden gelen yavaşlama sinyallerinin ne ölçüde ihracatı etkileyeceği takip edilecektir. Buna karşılık, turizm gelirlerinin, turist sayısının artış eğilimini korumasıyla toparlanma göstermeye devam edeceği beklenmelidir."


- "Yıl sonu cari açık tahminimizi 53,5 milyar dolar olarak koruyoruz"


Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı da mayıs ayına ilişkin gümrük dış ticaret verileri çerçevesinde, yıllık açıktaki artış hızının önemli oranda yavaşlayabileceğini, kur ve talep gelişimini dikkate aldıklarında yıllık açığın ikinci yarıdan itibaren düşmeye başlamasının beklenebileceğini belirterek, "Bu çerçevede, yıl sonuna ait cari açık tahminimizi 53,5 milyar dolar olarak koruyoruz." dedi.

Bavul ticaretinde kısmi toparlanmaya karşılık, navlun gelirlerinin zayıf kalmaya devam ettiğini vurgulayan Tokalı, doğrudan yatırımlara yönelik kar transferleri ile portföy yatırımlarına ait giderlerde mart ayında başlayan hızlanmanın nisanda da etkili olmayı sürdürdüğünü bildirdi.

Tokalı, turizm gelirlerinin cari dengeyi destekleyen olumlu unsur olmaya devam ettiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Finansman tarafında doğrudan yatırımların devam eden katkısı, 2 milyar dolarlık Eurotahvil ihracı, yabancı yatırımcıların DİBS'te net alım pozisyonuna geçmeleri, bankaların yurt dışı muhabirlerindeki döviz mevduatlarının düşüş yönünde kalması, bankaların uzun vadeli net borçlanmasının artıya dönmesi gibi gelişmelerin yarattığı iyimserliğe karşın; yabancı yatırımcıların hissede net satış tarafında kaldığı, yatırım eğilimini gösteren reel sektörün uzun vadeli borçlanmasının daha da zayıfladığı görülüyor.

Net hata ve noksan kalemi altında döviz girişleri nisanda 264 milyon dolarla sınırlı kalırken; martta 4,8 milyar dolarlık ciddi düşüş yaşayan resmi rezervler nisanda 2,8 milyar dolarlık artışa işaret ediyor. Ancak, TCMB verilerinden bu eğilimin kalıcı olamadığını ve mayıs ayında rezervlerde 4 milyar dolara yakın bir erime gözlenebileceğini görüyoruz. Kurdaki değer kaybı ve büyümedeki yavaşlama, cari açıktaki artışın hız kesmesi açısından destekleyici olmakla birlikte; küresel normalleşmenin gelişen piyasalara yönelik sermaye akımında yarattığı baskı, finansman koşulları açısından dış dengenin sürdürülebilirliğini gündemde tutacaktır."


- "Cari açıktaki artışta altın ithalatı ve enerji fiyatları etkili"


QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise cari açık tarafında artışın sürdüğüne işaret ederek, "Bu gelişmede, son bir yılda gücünü koruyan altın ithalatı ve artan enerji fiyatlarının temel dinamikler olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte, yılın ikinci yarısında iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın ithalat talebini düşürmesini ve cari dengede bir iyileşme sürecinin başlamasını bekleyebiliriz." değerlendirmelerini yaptı.

DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Stratejisti Orkun Gödek, cari açığın piyasa beklentilerinin hafif üzerinde gerçekleştiğini belirterek, nisanda ödemeler dengesi kapsamına giren ihracatın yüzde 10 gerilerken, ithalatın yüzde 4 ile sınırlı düzeyde düşüş gösterdiğini söyledi.

Parasal olmayan altının ise nette 1,1 milyar dolarla negatif performansını devam ettirdiğine dikkati çeken Gödek, "Nisan ayı rakamlarına göre, parasal olmayan altın hesabı hariç cari açık 4,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Mal dengesi toplamda 5,4 milyar dolar açık verilmesine neden oldu. Hizmet dengesi nette 1,4 milyar dolar fazla verirken, mal ve hizmet dengesi 3,9 milyar dolar açığa işaret etti." diye konuştu.

Gödek, ödemeler dengesinin 12 ay kümülatif hesaplamada bir önceki ay 53,3 milyar dolar açık verdiğine işaret ederek, bu rakamın nisanda 57 milyar dolar seviyesine genişlediğini ifade etti.

Yorumlar