Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Fetullahçı Terör Örgütü'ne
(FETÖ) yönelik operasyonlarda mağdur edildikleri iddiasıyla yapılan
başvurularla ilgili, "Çoğunlukla örgütün talimatı çerçevesinde bu
müracaatlar yapılıyor. Sadece sayıdan anlamıyoruz. Dilekçelere
baktığımız zaman hepsi tek kalemden çıkmış gibi, şablon başvurular.
Cümleler, kelimeler hemen hemen aynı." dedi.
Canikli, Kanal 7 televizyonundaki Başkent Kulisi programında
gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik operasyonlar hakkında
konuşan Canikli, örgütün ana omurgasının çökertildiğini söyledi.
FETÖ'nün artık karar alma ve uygulama kapasitesine sahip olmadığını
dile getiren Canikli, örgüt üyelerinin kendi aralarındaki
iletişimin de büyük oranda ortadan kaldırıldığını ifade etti.
Söz konusu gelişmelerin, yapının tümüyle çökertildiği anlamına
gelmediğini belirten Canikli, "Süreç devam ediyor. Biz sadece ana
yapının çökertildiğini söylüyoruz. Özellikle bu tür terör
yapılanmalarında gizlilik esas olduğu için küçük ve tespit
edilemeyen birimler halinde kalıntılar, kripto kişiler olabilir ama
bunu karamsarlığa meydan verilsin anlamında söylemiyorum.
Kesinlikle böyle bir tehlike söz konusu değil." diye konuştu.
Operasyonlarda orta ve alt düzeydeki örgüt üyelerinin dışındakilere
dokunulmadığı yönünde bir algı oluşturulmaya çalışıldığını kaydeden
Canikli, "Bu kesinlikle doğru değil. Çok daha büyük oranda çatıyı
çökerttik. Şu anda bütün yönetim kademesi ya gözaltında tutuklu ya
da firar etmiş vaziyette. Dolayısıyla şu anda kripto üst
seviyedekiler ve diğer kademedeki yöneticiler tespit ediliyor."
ifadelerini kullandı.
TSK İÇİNDEKİ YAPILANMA
Canikli, örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki
yapılanmasına yönelik çalışmalar hakkında da bilgi vererek, üst
yönetim kademesinde, kontrol edilebilir hale getirilmesini
sağlayacak düzeyde temizlik yapıldığını söyledi.
Örgütün genel olarak kurmay subaylar üzerine yatırım yaptığını dile
getiren Canikli, "Önceki dönemde general olabilmek için mutlaka
kurmaylık sıfatına haiz olmak gerekiyordu. Dolayısıyla bütün
yatırımlarını kurmay subaylar üzerine yapmışlar. Diğer sınıf
subaylarında herhangi bir çalışma yapmamışlar ya da ihmal
etmişler." dedi.
FETÖ'nün sınıf subaylarla ilgilenmemesinin kendileri açısından
avantaj oluşturduğunu kaydeden Canikli, bu durumun kendilerine
hareket kabiliyeti sağladığını dile getirdi.
Canikli, örgütün askeri okullara giriş sürecini çok büyük oranda
kontrol ettiğini belirterek, önceki yıllarda askeri okuldan mezun
olanlardan aktif olarak örgüte üyeliği tespit edilenleri de
temizlediklerini vurguladı.
Kanun hükmünde kararnamelerle sistemi, bu tür darbe girişimleri ve
oluşumlara meydan vermeyecek hale getirdiklerini anlatan Canikli,
bu kapsamda askeri harekat görevleri dışında kuvvet
komutanlıklarının Milli Savunma Bakanlığına bağlandığını
hatırlattı. Canikli, personel alımı ve eğitimini ise Milli Savunma
Bakanlığının üstleneceğini ifade etti.
TSK'nın artık savaş, muhabere ve askerlik gibi konulara kafa
yoracağına dikkati çeken Canikli, "Bu herkesin kendi alanlarıyla
ilgili güçlerin optimal kullanılması anlamına geliyor. Bu, TSK'nın
gücünü inanılmaz şekilde artıracak." değerlendirmesinde
bulundu.
FETÖ soruşturmaları sırasında mağdur olduklarını iddia edenlere
ilişkin de konuşan Canikli, bu konudaki çağrılarından önce bu
anlamda başvuruda bulunanların azlığına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adalet vurgusu ve illerde
gerçekten mağdur olanların başvurularının en geniş şekilde
incelenmesi talimatından sonra görevine son verilenlerin sayısından
daha fazla müracaat sayısına ulaşıldığını belirten Canikli, şöyle
devam etti:
"Çoğunlukla örgütün talimatı çerçevesinde bu müracaatlar yapılıyor.
Sadece sayıdan anlamıyoruz. Dilekçelere baktığımız zaman hepsi tek
kalemden çıkmış gibi, şablon başvurular. Cümleler, kelimeler hemen
hemen aynı. Bu, müracaatların çoğunda kişi 'Ben FETÖ üyesi değilim'
demiyor. Diyor ki 'Ben ByLock'u kullandım ama ByLock gizli, saklı
değil. Böyle olsaydı yasaklanırdı.' Bu, 17-25 Aralık'tan sonra yani
FETÖ'nün 'Bank Asya'da hesap açın, para yatırın' çağrısından sonra
bu çağrıya uyarak para yatıranlar içinde geçerli. Onlar da 'Biz
para yatırmadık' demiyorlar. Diyor ki 'Bank Asya resmi bir banka.
Kurallara göre, ülkenin kanunlarına göre faaliyette bulunan bir
banka. Biz de para yatırdık.' Genel müracaatların çok büyük bölümü
bu şekilde. Aslında bu dilekçeler itiraf. 'Biz mensubu değiliz'
demiyor. Sadece kendisine bir savunma mekanizması, bir kanal açmaya
çalışıyorlar."
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "1 milyon civarında mağdur
insan olduğu" yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Canikli,
mağduriyetin söz konusu olmadığının altını çizdi.
Ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit edecek kadar gözü dönmüş,
ilkesiz, kuralsız, ahlaksız bir örgütle mücadele ettiklerini ifade
eden Canikli, "15 Temmuz başarıya ulaşmış olsaydı tek parça bir
devlet söz konusu değildi." dedi.
Canikli, darbeden birkaç gün sonrasından dışarıda binlerce bölücü
terör örgütü mensubunun Türkiye'ye girme hazırlığı yaptığına
ilişkin istihbarata sahip olduklarını belirterek, "Böyle bir
durumdan bahsediyoruz ama ona rağmen adaletsizlik olmasın, en az
seviyede minimize edelim, yaş ile kuruyu ayıklayalım hassasiyeti
içinde hareket ediyoruz ama maalesef Sayın Kılıçdaroğlu, adeta
terör örgütünün ekmeğine sürecek, onlara moral olacak şekilde bazı
açıklamalar yapıyor. Bunlar doğru açıklamalar değil. Kesinlikle
gerçeği yansıtmıyor." değerlendirmesinde bulundu.
İDDİA SAHİPLERİNE 'BELGE' TALEBİ
AK Parti bünyesinde de örgütle irtibatlı kişiler bulunduğu
iddialarına ilişkin de konuşan Canikli, teorik olarak toplumun her
kademesinde bu tür kişilerin olabileceğini söyledi.
Örgütün bütün alanlara nüfuz etme politikası uyguladığını
vurgulayan Canikli, "Dolayısıyla, bu bütün siyasi partiler için de
geçerli. Bu çerçevede, teorik olarak bu yapı her yerde... Oranı
azdır, çoktur o ayrı konu. Bu, AK Parti için de geçerli. Zaten
bugüne kadar hiç kimse biz de FETÖ mensubu yoktur demedi, deme
imkanı da yok." ifadelerini kullandı.
Canikli, darbe girişiminin en büyük hedeflerinden birinin AK Parti
olduğunu belirterek, böyle bir saldırı ile karşı karşıya kalmış bir
yapının örgütle mücadelede zafiyet göstermesinin mümkün olmadığını
söyledi.
Tespit ettikçe kim olursa olsun gereğini yaptıklarını kaydeden
Canikli, "Şu kadar bakan var, şu kadar milletvekili var. Bu
iddialarda bulunanlar ellerindeki bilgi, belgeleri bizimle
paylaşsınlar biz de gereğini yapalım. Yapmazsak o zaman
konuşsunlar. Şu ana kadar isim zikretme, delil yok." diye
konuştu.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar