Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Akademik Yıl Açılışı

- Başbakan Yıldırım: (3) - "Türkiye medeniyetleri birbiriyle çatıştıran değil, barıştıran, birleştiren bir rol oynuyor. Bunu görmezden gelip, kısa vadeli ikbal hesaplarıyla ırkçı söylemlere, İslam düşmanlığı söylemlerine rağbet ederseniz sonunda pişman olursunuz, hüsrana uğrarsınız" - "Sanayide, savunmada, caydırıcılıkta, eğitimde, sanatta, tarımda hayatın bütün alanlarında kendi kendimize yeterli hale geleceğiz. Güçlü olmanın, güçlü kalmanın yolu budur. Bugün bazı şeylere ihtiyacımız oluyor, hiçbir sebep yokken örtülü ambargo uygulanıyor. 1974'te bu açık ambargoydu şimdi örtülü uygulanıyor. Bu bize bir mesaj vermek istiyor. Nedir mesaj? Muhtaç olmayacaksın. Kendi göbeğini kendin keseceksin. Allah'a şükür Türkiye bu yolda çok mesafe katetti" - "Yıl içi her sömestre üç yazılı var, ikinci sömestre üç yazılı var, bunlardan birer tanesi merkezi olarak yapılıyor, buna da TEOG deniliyor. Bunun öğrenciler üzerinde ve veliler üzerinde oluşturduğu bir gerilim var, bir stres var. Kaderini bir sınava öğrencinin bağlamayalım diyoruz"

Google Haberlere Abone ol
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Akademik Yıl Açılışı

ÇANAKKALE (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye medeniyetleri birbiriyle çatıştıran değil, barıştıran, birleştiren bir rol oynuyor. Bunu görmezden gelip, kısa vadeli ikbal hesaplarıyla ırkçı söylemlere, İslam düşmanlığı söylemlerine rağbet ederseniz sonunda pişman olursunuz, hüsrana uğrarsınız." diye konuştu.

Yıldırım, Troia Kültür Merkezi'nde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin (ÇOMÜ) Akademik Yılı Açılışı ile fahri doktora tevcih töreninde yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği'nden (AB) gelecek vizyonunu belirlemelerini istediklerini ifade etti.

"Nereye gitmek istiyorsunuz, kiminle gitmek istiyorsunuz? Türkiye mecbur değil size." diyen Yıldırım, Türkiye'yi AB'ye dahil etmenin Avrupa'ya, Türkiye'den daha fazla faydasının olacağını söyledi.

Ortadoğu'nun kan gölüne döndüğünü, otorite boşluğunun oluştuğunu hatırlatan Yıldırım, "Binlerce yabancı savaşçı, terör unsuru... Eğer Türkiye burada onları durdurmasa Avrupa'da bugün hayat zehir olur, sokağa çıkamazlar. Bunu Avrupalılar da biliyor. Onun için Avrupa'nın tekrar başını öne eğip geleceğine karar vermesi lazım. Yola nasıl yürüyeceğine karar vermesi lazım. Ona göre biz her zaman Avrupa ile ilişkilerimizi geliştirmekten yanayız. Türkiye hem Avrupalıdır hem Asyalıdır. Coğrafi olarak da böyle, geçmiş olarak da böyle, geleceği olarak da böyle. İşte Çanakkale, İstanbul boğazları, Marmara denizini ayırıyor. Avrupa tarafımız da var Asya tarafımız da var." diye konuştu.

Türkiye'nin Avrupa ile Asya arasında hem fiziki hem de medeniyet köprüleri kurduğunu kaydeden Yıldırım, "Türkiye medeniyetleri birbiriyle çatıştıran değil, barıştıran, birleştiren bir rol oynuyor. Bunu görmezden gelip, kısa vadeli ikbal hesaplarıyla ırkçı söylemlere, İslam düşmanlığı söylemlerine rağbet ederseniz sonunda pişman olursunuz, hüsrana uğrarsınız." ifadelerini kullandı.

- "Örtülü ambargo uygulanıyor"

Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin zor bir bölgede olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Coğrafya kaderdir. Biz coğrafyamızı değiştiremeyiz ama ne yapabiliriz? Burada dimdik ayakta kalabilmek için yapacağımız şeyler var. Kendi kendimize yeterli hale gelmek... Sanayide, savunmada, caydırıcılıkta, eğitimde, sanatta, tarımda hayatın bütün alanlarında kendi kendimize yeterli hale geleceğiz. Güçlü olmanın, güçlü kalmanın yolu budur. Bugün bazı şeylere ihtiyacımız oluyor, hiçbir sebep yokken örtülü ambargo uygulanıyor. 1974'te bu açık ambargoydu şimdi örtülü uygulanıyor. Bu bize bir mesaj vermeli. Nedir mesaj? Muhtaç olmayacaksın. Kendi göbeğini kendin keseceksin. Allah'a şükür Türkiye bu yolda çok mesafe katetti. Bugün Türkiye, savunma sanayinde 5 milyar dolarlık bir cirodan 35 milyar dolarlık bir ciroya erişti. İHA'larını, caydırıcı silah ve mühimmatlarını, mekanize araçlarını yapabilir bir hale geldi. Daha da güzel olacak. Daha güzel şeyler yapacağız ama bütün bunlar, düşmanlık için değil, yayılmak için değil, herhangi bir tehdit, iç, dış tehdit olduğunda 'Bir dakika kardeşim biz buradayız.' demek için. Operasyonel kabiliyetiniz kadar başarınız vardır. O bakımdan Türkiye, bu kabiliyetini geliştirmek için her türlü adımı atmaya kararlıdır."

- ÇOMÜ'ye tebrik

Üniversitenin bugün 25. yılında 52 bin öğrenciye ulaştığını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bin 500 akademik personel, bin idari personel, 14 fakülte, onlarca meslek yüksekokulu, enstitülerden oluşan adeta büyük orta ölçekli bir şehir haline gelmiş. Üniversitenin bu hale gelmesinde herkesin emeği var. Başta kuruluşunda merhum Demirel ve merhum Erdal İnönü ve bütün görev yapan arkadaşları tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Değerli rektörümüz Yücel hocam gerçekten 2 yıl içerisinde müthiş bir çalışma içerisine girdi. Bir yandan üniversite içinde yuvalanan FETÖ mikroplarını temizlerken diğer yandan da üniversitenin gelişmesi ve akademik sıralamada daha ileri bir noktada yer alması için gayret gösterdi, bu gayretlerinden dolayı teşekkür ediyorum."- "Yabancı öğrenci sayısı istediğimiz düzeyde değil"

AK Parti'nin göreve başladığında Türkiye'de 76 üniversite bulunduğunu bugünse bu rakamın 186'ya ulaştığını aktaran Yıldırım, bugün her ilde üniversite bulunduğunu ve bu konuda iyi bir noktaya ulaşıldığını söyledi.

Başbakan Binali Yıldırım Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"7 milyon 200 bin öğrencimiz var. Bazı ülkelerin nüfusları bunun altında. Belki en az 40-50 tane BM'ye üye ülke nüfusu Türkiye'deki üniversite nüfusundan küçük ama burada bir eksiklik görüyorum. Yabancı öğrenci sayısı istediğimiz düzeyde değil, 108 bin... Halbuki normal şartlarda bizim minimum 350 bin öğrencimiz olması lazım. Bundan sonraki çalışmalarda bu konuya biraz daha eğilmenizi istiyorum. Bu hem maddi katkıdır ama onun da ötesinde burada okuyan her öğrenci bu ülkenin vatandaşı gibi gittiği yerde ülkemizin gönüllü elçisidir. Bu çok önemli bir şey. Bu tecrübeyi yaşamış biri olarak söylüyorum. 2 sene İsveç'te kaldım. İsveç hakkında benim kafamda yer etmiş şeyler var. İşte bu bizim milyarlar harcayarak yapamayacağımız bir iştir. FETÖ bunu yaptı ama ihanet etti ama onlar bu duygularımızı kötüye kullandılar. Bayrağımızı istismar ettiler, Atatürk'ü istismar ettiler, değerlerimizi, dinimizi, kutsalımızı istismar ettiler. Şimdi omuz omuza, rükuda duran iki insan birbiri hakkında şüphe duyuyor. Yaptıkları en büyük kötülüktür bu. Acaba bu ne? Onun için bu değişik ülkelerden şu anda bin kadar öğrencimiz var, 62 ülkeden. Fena değil ama bu sayıyı minimum üniversite nüfusunun yüzde 5'i olmalı. Size bir hedef. 10 demiyorum. 2 bin 500 yeter. Bunun için gayret ederseniz ülke için de üniversite için de Çanakkalemiz için de güzel bir hizmet olur. Buraya gelen burayı gören herkes mutlaka gittikten sonra tekrar gelir. Çünkü, 'Öğrencilikte bir şey anlamadım der bir daha gideyim bakayım Çanakkale'ye eski hatıralarımı tekrar yaşayayım.' diye tekrar gelirler."

(Sürecek)


Yorumlar