"Bütün Boyutlarıyla Din” sempozyumu

- Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yılmaz: - "'İslam eşittir terör' algısını oluşturan canilere rağmen İslam'ın rahmet iklimini, merhamet ve şefkat algısını anlatmaya devam etmek zorundayız. Gerçeğe, tevhide, tevhidi imana eren, gönül gözlerinin her varlığı ve canı onun eseri olarak gören tavrını söylemeye devam etmeliyiz"

Google Haberlere Abone ol
"Bütün Boyutlarıyla Din” sempozyumu

İSTANBUL (AA) - Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, "İslam eşittir terör" algısını oluşturan canilere rağmen İslam'ın rahmet iklimini, merhamet ve şefkat algısını anlatmaya devam etmek zorunda olduklarını belirtti.

Yılmaz, Kur'an Çalışmaları Vakfı ile Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi iş birliğinde Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen "Bütün Boyutlarıyla Din" sempozyumunda, dinin hükümlerine ve hikmetlerine dair yorumların, dinin doğumdan ölüme hayatı anlamlandıran projeksiyonların ele alınacağını söyledi.

İslam adına yaptıkları "akıl almaz çılgınlıklarla" bütün Müslümanların başını öne eğdiren ve zor durumda bırakan, kılık, kıyafet ve söylemleriyle Müslüman olduklarını iddia ederek kelle kesen, kan içen, terör yapan canilerin en büyük iki probleminden birinin içinde bulundukları ruh hali, diğerinin de İslam'ın ayet ve hadislerine parçacı yaklaşmaları olduğunu anlatan Yılmaz, konuşmasının şöyle sürdürdü:

"Metodoloji sorunu yaşayan bu zavallıların, tarihin her döneminde bulunduğunu yani usulsüzlüğün vusulsüzlüğe götürdüğünü belki bir kere daha birlikte yaşayacağız. 'İslam eşittir terör' algısını oluşturan canilere rağmen İslam'ın rahmet iklimini, merhamet ve şefkat algısını anlatmaya devam etmek zorundayız. Gerçeğe, tevhide, tevhidi imana eren, gönül gözlerinin her varlığı ve canı onun eseri olarak gören tavrını söylemeye devam etmeliyiz. Kötülüklerin ortadan kaldırılmasının yolunun da Allah'ın bize öğrettiği Fussilet Suresi'ndeki ayette gizli olduğunu yeniden idrak etmeliyiz. Allah'ın hayra çağıran, Allah'a çağıran ayetteki ameli salih ve Müslümanlardan olma vurgusunun, eylemle doğrulanması gerektiğini ifade eden, insanların en iyisi olmanın, kendisine iyilik yapana iyilik, kötülük yapana da iyilik yapabilme anlamına geldiğini unutmamalıyız."

Hasan Kamil Yılmaz, Diyanet Vakfının "İyilik Ödülleri"nden birini alan ve Avusturalya'da yaşayan Susan Carland'ın 19 yaşında Müslüman olduğunu, İslamofobi Avusturalya'da da etkisini göstermeye başlayınca "terörist" damgasıyla sosyal medyada hakarete uğradığını kaydetti.

Carland'ın bu ayeti hatırlayarak, sosyal medyada her hakarete uğradığında UNICEF'e 1 dolar bağışladığını, parası bitince bunu duyan bazı insanların hesabına para yatırdığını ve bunu UNICEF'e ilettiğini anlattığını aktaran Yılmaz, "İşte aslında onlara verilecek fiili mesaj, din adına dindarların yapacağı en büyük seferberlik de budur diye düşünüyorum." dedi.

Kur'an Çalışmaları Vakfı Başkanı Fahrettin Yıldız ise Kur'an-ı Kerim'in, Allah'ın kelamının insanın anlayacağı tarzda ifade edilmiş hali olduğunu, hiçbir değişikliğe uğramadan insana ait bir lisanla indirildiği için yoğun ilgiye, araştırma ve incelemeye konu olduğunu söyledi.

Vakfın amacına, ilkelerine değinen Yıldız, sempozyumun din kavramının doğru anlaşılmasına ve insanların zihin dünyasında netleşip, kökleşmesine katkı sağlamayı amaçladığını belirtti.

Dört oturumdan oluşan sempozyumda sunulun tebliğler, katılımcılara kitap olarak dağıtılacak.

Yorumlar