Bu garip yapılar tartışma konusu oldu
Mudurnu'da Körfez sermayeli bir şirket tarafından yapılan termal kaplıca devremülkleri sahipsiz kaldı. Şirketin iflas etmesiyle birlikte devremülkler olduğu gibi ortada kaldı. Bine yakın devremülkün bulunduğu alanın ne yapılacağı merakla beklenirken, alandaki binaların mimarisi ise tartışma konusu oldu. Bazı vatandaşlar binaları Drakula Evlerine benzetti.
Bolu’nun Mudurnu ilçesinde şirket iflas edince yapımı duran şato
tipi evler tartışma konusu oldu. 750 bin metrekare arazi üzerinde
200 milyon dolar yatırımla hayata geçirilen projede 732 binaya
ruhsat verildi. Mevcut 587 binanın ise yüzde 80'i tamamlansa da
şato evler atıl halde bekliyor. Belediye Başkanı Mehmet İnegöl
yatırımcıların gelmesi gerektiğini belirtirken, bazı vatandaşlar
projedeki evleri "Dracula’nın memleketine benziyor" diye
eleştirdi.
Bolu’nun ‘Sakin Şehir’ ünvanına sahip Mudurnu ilçesinde 2011
yılında Burj Al Babas projesiyle başlanan şato tipi evlerin yapımı,
ekonomik nedenlerden dolayı durdu. Mudurnu'da 750 bin metrekare
arazi üzerinde 200 milyon dolar yatırımla hayata geçirilen projenin
sahibi şirket için mahkeme iflas kararı verdi. Geçen haziran ayında
İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurarak konkordato
talebinde bulunan Sarot Group bünyesindeki Burj Al Babas Termal
Turizm Pazarlama İnşaat Taahhüt Limited Şirketi'ne 3 ay süre
verildi. 9 Kasım günü yapılan duruşmada komiser heyetinin
gönderdiği raporu dikkate alan mahkeme heyeti, konkordatonun
başarıya ulaşma şansı olmadığını belirterek iflas kararı verdi.
Vatandaşlar tarafından Mudurnu’nun tarihi yapısına uymadığı gerekçesiyle eleştirilen proje ile ilgili konuşan Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl, “Bu tip projeyle yurt dışı satış odaklı termal tesis yapacaklarını belirttiler. Bize müracaatında şu an 732 binaya inşaat ruhsatı verdik. Şu an mevcut 587 tane binanın yüzde 80’i yapıldı. Uydu görüntüsü ve yataydan çekim yapıldığı için sık gibi gözüküyor. Ama 3194 sayılı İmar Kanunu'na göre her parsel 320 metre, binanın oturumu 90 metre” dedi.
Şato tipi evlerin yapıldığı bölgenin ilçe merkezine 3 kilometre uzaklıkta olduğunu ve sakin şehirle bir alakası olmadığını belirten İnegöl, “Ben 35 senelik belediyeciyim. Burası 1992’de sit alanı ilan edilen bir yer. Bizim zaten belediye başkanlığına geliş amacımız da kültür varlıklarını koruyup, yaşatıp, gelecek kuşaklara aktarmak. Adam ilçe merkezine 3 kilometre dışarıda bir vadide yer alıyor. İlçeden zaten görünümü de müsait değil. Yani Bursa’da Ulu Camii’nin başına 15 katlı binalar yapılırken itiraz yok da bu tip binalara mı var. Adam bu şekilde bir projeyle müşteri bulabildiği için bunu yapıyor. Merkez nüfusumuz 5 bin. Dışarıdan bu şekilde söylemekle buradaki esnafı, halkı nasıl barındıracaksınız. Şu an gençlik kalmadı. En gencim 60 yaşında. Buraya yatırımcıların kesinlikle bu dokuyu bozmayacak şekilde gelmeleri lazım. Sakin şehirle kesinlikle alakası yok. Sakin şehir ilçenin belli bir bölgesinde sağlanan bir ortam” ifadelerini kullandı.
"DRACULA'NIN MEMLEKETİ GİBİ"
Mudurnu’da yaşayan Ali Tepelioğlu ise, yapılan şato tipi evlere ilginç bir benzetme yaparak, “Mudurnu’ya yakışmadı. Zaten tamamlayamadılar projeyi. Yazık oldu bu kadar toprağa. Tarihi dokuya uymadı. Bizim Osmanlı mimarisine uymayan bir yer. Dracula’nın memleketine benzetiyorum. Orayı beğenmemiş, buraya gelmiş” dedi.
Yorumlar