Borajet kimin, sahibi kimdir?

Borajet kimin, sahibi kimdir, kim tarafından kuruldu, kime satıldı, şu anda kimin elinde bulunuyor? İşte Borajet hakkında merak edilen bilgilerden bazıları:

Google Haberlere Abone ol
Borajet kimin, sahibi kimdir?

Borajet kimin, sahibi kimdir, kim ne zaman, nerede kurdu, kime satıldı, şu anda sahibi kimdir? İşte Borajet hakkında merak edilen bilgilerden bazıları: 

Borajet'in gündeme gelmesi Sezgin Baran Korkmaz'ın yakalanmasıyla birlikte oldu. 

Borajet'in ilk sahibi Yalçın Ayaslı'dır. İş adamı Ayaslı, Borajet'i 2016 yılında Sezgin Baran Korkmaz'ın sahibi olduğu SBK Holding'e sattı. 

Ancak Ayaslı, daha sonra Sabah gazetesine verdiği bir röportajında, Borajet'in zorla elinden alındığını ileri sürmüştü. 

Borajet'in satış işlemleriyle ilgili olarak 2016 yılında Hürriyet'te şöyle bir haber yer alıyor: 

BORAJET'in yeni sahibi, 260 milyon dolar ödeyen SBK Holding oldu. Satın alma görüşmelerinin son 10 günde hız kazandığı belirtildi. Tarafların bugün hisse devrine ilişkin el sıkıştıkları öğrenildi..

İş adamı Yalçın Ayaslı'ya ait Borajet Havayolları satıldı. Türkiye'nin yurt için yurt dışı birçok noktaya uçuşu bulunan havayolu şirketini Amerikalılar satın aldı.

Taraflara yakın kaynaklardan edinilen bilgiye göre Borajet'in satın alınması fikri, Eylül ayı sonunda New York'ta yapılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldı BM Genel Kurulu toplantıları sürecinde gündeme geldi.

Anılan süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın önde gelen bir çok büyük şirketin yöneticileriyle buluşmuştu.

Bugün karara bağlanan Borajet'in satın alınması işlemi anılan toplantının sonuçlarından biri olarak değerlendirildi.

Bünyesinde 12 yolcu uçağı ve bir de iş jeti bulunan Borajet'te 500 kişi çalışıyor. İş adamı Yalçın Ayaslı'nın sahibi olduğu yüzde 100 hissenin tamamının SBK Holding'e geçtiği öğrenildi.

Adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak, "ABD'lilerin bu satın almayı yapmasındaki en temel neden, 3. havalimanı projesi. ABD'liler bu satın alma ile havacılık alanında önemli bir pozisyon elde etmek istiyor" dedi.

Aynı kaynak son dönemlerde Türkiye'ye yabancı yatırımcı girişinin azaldığına dikkat çekerek söz konusu satın almanın önemine işaret etti.

AYASLI BİR YIL SONRA İLGİNÇ AÇIKLAMALARDA BULUNUYOR

Borajet'in SBK Holding'e satılmasından sonra şirketin ilk sahibi Ayaslı, şirketinin elinden zorla alındığını ileri süren demeçler vermeye başlıyor. Daha önce FETÖ firarisi iki iş adamıyla ortak olmakla gündeme gelen Ayaslı, yapılan satış işlemlerinde kendisine hileyle fatura çıkarıldığını ileri sürüyor. 

Sabah gazetesinde yer alan o demeci şöyle: 

Geçtiğimiz yılın sonlarında SBK Holding'e satılan ve 2017 yılının nisan ayında operasyonlarını durduran Borajet'in eski sahibi Yalçın Ayaslı sessizliğini bozdu. Hakkında karalama kampanyası yapıldığını ve şirketini bilabedel satmak zorunda kaldığını söyleyen Ayaslı, ''Baskıyla mallarımı haczettiler'' dedi.

Borajet'in eski sahibi Yalçın Ayaslı, şirketin satışı ve iflasa giden süreciyle ilgili sessizliğini bozdu. Sabah gazetesinden Dilek Güngör'e konuşan Asyalı, kendisi hakkında kampanya yapılarak mallarına bila bedel el konulduğunu iddia etti.

 Ayaslı, Güngör'ün sorularına şu yanıtları vedi:

Siz NASA'ya teknoloji üreten bir bilimadamısınız. Neden havacılığa girdiniz? FETÖ firarileri Faruk Bayındır ve İbrahim Halil Koca ile ortaklığınız nasıl oldu? Neden bu isimleri tercih ettiniz?

Amerika'da 1985'te kurduğum ve 20 sene yönettiğim Hittite Microwave adlı şirket 2005'te Nasdaq'ta halka açıldıktan sonra, kendimi emekli ettim. Şirket hisselerinden elime geçen paranın büyük bir bölümünü (400 milyon dolar) Türkiye'ye yatırım için harcadım. Bu süreç içinde Türkiye'de gerekli emlak alımı, tapu, vakıf şubesi açma gibi hukuki işlemler için Taksim'de vakıf ofisimizin yan komşusu olan Koca Hukuk bürosunu kullandık. Benim Halil Koca ile tanışmam bu şekilde oldu. Kendisi o zaman ve sonrasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün avukatıydı ve polis kimliği vardı. Türkiye'de ülkeye yararlı olacak yatırım imkânlarını aradığımı öğrendiği için beni Faruk Bayındır ile tanıştırdı. Mali zorluklar içinde olduğu söylenen hem hava taksi lisansı hem de pilot yetiştiren bir uçuş okulu bulunan Adana merkezli OvaAir adlı şirketi alarak İstanbul'da daha büyük boyutlarda bu işleri yapabilmek için beni ikna ettiler. Bu ilişkiyi kurdukları için, başlangıçta onlara da ufak bir hisse verdim. (Yani 2 bin hisse içinde 1'er hisse) Bu duyulduktan sonra, işi daha da büyütüp bölgesel havayolu olmak ve daha kapsamlı yatırımlara gitmek icin çok ısrarlar aldım. Sonucunda uçuş okulunu Faruk Bayındır'a devredip her ikisini de hissedarlıktan çıkartıp Borajet olarak 8 yıl önce bölgesel havacılık işine girdim.

KARALAMA KAMPANYASI YAPTILAR

Daha sonra adınız sıkça FETÖ ile anıldı. Neden hiç açıklama yapmadınız?

Böyle bir soruya muhatap olmak bile beni son derece üzüyor. Ben ne Pensilvanya'ya gittim, ne başka yerde gördüm veya tanıştım, ne konuştum ne de yazdım. Bank Asya ile ilgim olmadı. Benim kim olduğumu, nerede durduğumu ve Türkiye için neler yapmaya çalıştığımı Türk devletinin en üst makamlarına kadar herkes biliyor. Medyada beni ve Borajet'i FETÖ ile ilişkilendirmek, maksatlı olarak ve büyük bir gayretle yapılan adımı ve şirketimi karalama projesinin bir parçasıdır. Projenin 2016'da yapılan ilk ayağında Borajet'in piyasa değeri düşürülmüş, şirket bila bedel ele geçirilmiş, bu yetmediği gibi 2017'de karalama projesinin ikinci ayağında da Türkiye'deki bütün mal varlıklarımın listesi çıkartılmış ve bunları vermem için bir baskı unsuru olarak kullanılmıştır. Bu yalanlar ile devletin savcı ve hakimleri hala meşgul edilmektedir. Ben hayatımda gazetecilere beyanat vermedim. Yaptığım yatırımlar, kurduğum vakıf ve hayır işleri ile orada burada kendimi hayırsever işadamı diye satmaya çalışmadım. Şimdi mahkemelerde bana yapılanlar sorgulanacak, adalet yerini bulacak.

Bildiğim kadarıyla Borajet ile yabancı firmalar da görüşüyordu. Ama siz SBK ile ortaklık yaptınız. Neden?

Ben ve şirketimle ilgili medyada karalama kampanyası başlamadan önce Borajet'e ilgi gösteren birkaç yabancı alıcı ile görüşülüyordu. Karalama kampanyasıyla Borajet, THY, bankalar ve piyasa açısından çalışamaz hale getirildiğinde şirketin zor günler geçirdiği artık ortalıkta konuşulan bir konu haline gelmişti. Bu süreçte geçen sene kasım sonu aralık başında Sezgin Baran Korkmaz, Borajet Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Fatih Akol'a ulaşmış ve şirketi devir almak arzusunu bildirmiş. Ben bu kişi ile hiç tanışmadım ve konuşmadım. Bütün ilişki ve devir süreci iki üç hafta içinde Fatih Akol tarafından gerçekleştirildi. Bana kendisi Borajet'in o günkü şartlarda artık yürütülemeyeceğini, Sezgin Baran Korkmaz adlı yatırımcının geniş ilişkileri ile Borajet'i alıp, büyütüp 3. Havaalanı açılışına kadar götürebileceğini belirtti. Bu nedenle, banka borçlarını da üzerime alarak ve 220 milyon dolardan fazla yatırım yaptığım şirketimi bila bedel olmak üzere şirketin devamlı ve ileride olacak bir satışdan yüzde 25 kâr hissesi almak şartıyla devrettim.

HARAÇ KESMEK İSTEDİLER

Şirket bilabedel devredildi diyorsunuz ama SBK 253 milyon TL'lik bir alacaktan bahsediyor? Bu nasıl oluyor?

Çalışanlardan aldıkları ifadelerle SBK, '253 milyon TL alacağımız var' diye bir rakam ortaya atıyor. Borajet her sene bağımsız mali denetimlerden geçiyordu, gizli saklı hiçbir şey yoktu. Nasıl oluyor da bila bedel devir alanlar, şirketi devraldıktan sonra aniden 253 milyon TL'lik yolsuzluk keşfediyorlar, kendi çalışanlarına itiraf ettiriyorlar ve Yalçın Ayaslı'dan bu rakamı ödemesini talep ediyorlar? Bütün mal varlıklarımın listesini çıkarıp avukatıma gösterdiler. Bunların hepsini bu çıkardıkları borca karşılık devretmemi istediler. Bana kesilen haraç buradan kaynaklanıyor.

İRAN'A UÇUŞ AMBARGOSU YOKTU

Borajet'in İran şubesiyle ambargoyu deldiği iddiaları da ortaya atıldı. Borajet'in İran'daki şehirler arasında yurtiçi uçuş yapabilmesi ilginç değil mi?
Van havaalanının İran, Ermenistan ve Kuzey Irak bölgesinden uçuşlar ile bir merkez haline getirilmesi için o zamanki valinin çalışmalarına Borajet olarak katkı vermek istedik ve uçuşlar başladı. Türk havayolu şirketlerinin İran'a uçmasına engel olacak bir Amerikan ambargosu da yoktu ve başka havayolları da zaten İran'a uçuyordu. Konuyu Amerika'daki avukatlarıma da sordum. Onlar 'risk almayalım, uçmasanız daha iyi olur' cevabı verince bir hafta içinde uçuşları durdurdum. Mesele bundan ibarettir. Bu, beni hem Türkiye hem de Amerika'da karalamak icin nelere tenezzül edildiğinin bir örneğidir.

ODEABANK'A TAZMİNAT DAVASI AÇTIM

Odeabank'tan aldığınız kredinin erken çağrılma mevzusu var. O nedir? Mega Varlık işe nasıl müdahil oldu?

Odeabank kredisi için ben bankaya tazminat davası açtım. Bu banka daha vadesi gelmemiş bir Borajet kredisini Jacob Kingston'un sahibi olduğu Mega Varlık şirketine satıyor. Mega Varlık bu krediyi hemen geri çağırıyor ve benim Amerika'da haberim bile olmadan Türkiye'deki bütün mal varlıklarıma ve banka hesaplarıma haciz koydurtuyor. Bu krediyi cezası ile ödeyerek haczi kaldırttım. Diğer bankalar üzerinden de aynı oyunu oynamak istediler. Eğer bunda başarılı olsalardı, bugün bütün mal varlıklarım bu kişilere geçmiş olacaktı.

Hakkınızda çıkarılan yakalama ve tedbir kararı kaldırıldı mı?

Savcılığa verilen şikayet dosyalarından biri için Türkiye'deki bir adrese tebligat yapılıp, bir hafta icinde ifade vermeye gelmedim diye savcılıktan böyle bir yakalama kararı alınıp hemen medyaya servis yapılmış. Halbuki benim Amerika'da yaşadığım ve adresim devlet kayıtlarında var. Amerika ve Türkiye arasındaki ikili anlasmalar ile de ifadenin nasıl alınabileceği belirlenmiş. Ben daha sonra ifademi Türk Konsolusluğu vasıtası ile yolladım ve yakalama kararı kaldırıldı.

ÇALIŞANLARA FİZİKSEL SALDIRIDA BULUNDULAR

Savcılığa SBK aleyhine yaptığınız suç duyurusu dilekçesinde çalışanlarınızın zorla yalan beyanda bulunduğunu öne sürmüşsünüz. Bunu kim yaptırıyor?

Borajet çalışanlarına baskı ve hatta fiziksel saldırı yapıldığını savcılık dosyamızda belirttik. Ayrıca bazı çalışanların evlerine haciz konularak ellerinden beni suçlayan ifadeler alındığını ve bunlarla devletin savcılarının meşgul edildiğini biliyoruz. Bunun delillerini verdik. Ayrıca ben ve ailem de SBK'nin hakaret ve tehditlerine maruz kaldık. Bana kestikleri bu haracı ödemem icin baskı oluşturmak için bana bir ticaret, üç ceza davası açıldı. Dört defa bütün mal varlıklarıma haciz talepleri oldu.

THY'YE SATMA PLANI YAPTILAR

Bilançoların makyajlandığı söyleniyor…

Bila bedel yapılan devir anlaşmasının ertesi günü Hürriyet gazetesinde SBK'nın Borajet'i 260 milyon dolara satın aldığı haberi çıktı. Burada makyajlamanın kimin tarafından yapıldığını açıkça görüyorsunuz. Benim edindiğim bilgiler, Fatih Akol ve SBK'nin bu hayali rakamlar ile THY'na gidip, sahip olduklarını iddia ettikleri ilişkiler ile şirketi 360 milyon dolara THY'ye satma planları olduğu şeklinde. Yani aslında şirketi yürütme niyetiyle almamışlar, yürütecek bir kapasiteleri de yok. Şirketin faaliyetine devam etmesi ve çalışanların maaşlarının verilmesi için ben her ay 5 ila 7 milyon arası doları kendi cebimden yollamak durumunda kalıyordum. Bu gizli bir bilgi değil, şirketin defterlerinde, banka hesaplarında gözüküyor. Şirketin yeni sahiplerinin de 3. Havaalanı'nın açılmasına kadar bu seviyede bir yatırım katkısında bulunulması gerektiğini bilmemelerine imkan yok. Başka türlü bu kadar yaratılmış varlığı ve marka değeri olan bir şirketi bila bedel almaları nasıl mümkün olabilirdi? Ancak THY'ye hemen devir ile çabucak kâr edip işten çıkma planları yürümeyince, panik halinde şirket çalışanları, tazminatları bile ödenmeden işten çıkartılıyor, uçakların uçması icin gereken normal harcamalar yapılmıyor ve aldıktan sadece 3.5 ay sonra Nisan 2017'de uçuşlar durduruluyor. Devir işlemi gerçekleştikten sonra, Fatih Akol ve Tolga Üzümcü'den (devir sürecinde SBK ile paylaşılan bütün bilgileri hazırlayan kişiler) "verdiğimiz bilgiler doğru değildir, makyajlanmıştır" diye ifadeler alınıyor.

BİLABEDEL DEVRETMEK ZORUNDA KALDIM

SBK şirketi devraldıklarında teknik iflasta olduğunu söylüyor. Siz 2016'da değerinin 377 milyon dolar olarak ölçüldüğünü savunuyorsunuz. Açıklamalar çelişkili…

Bahsettiğiniz 377 milyon dolar şirket değerlendirilmesi Haziran 2016'da Ata Invest tarafından yapılmıştı. Henüz daha benim ve Borajet üzerinde medya kampanyası başlatılmamıştı. Kâr etmeyen bir şirket olmasına rağmen, uçakları, hangarları, lisans ve uçuş slotlarıyla özellikle 3. Havaalanı'nın açıldığı zaman düşünüldüğünde ciddi bir istikbal vaad ediyordu. Bazı Borajet uçakları, Anadolujet altında uçuyordu. Bunu değerlendiren ve yeni uçakları ile Türk piyasasına girmek isteyen Bombardier ve Embraier şirketleri ile 1.6 milyar dolar seviyesinde ucak alım ve kira ön anlaşmaları yapılmıştı. 2016'da yapılan asılsız karalama yazıları ile durum değişti. Borajet'i benim sahipliğimde devam ettirmek imkânsız hale geldi, ben de bila bedel devretmek durumunda kaldım.

BORAJET'İN İLK SAHİBİ YALÇIN AYASLI KİMDİR?

Yalçın Ayaslı, 1946 yılında Ankara'da doğdu. Ankara Atatürk Lisesi’nden sonra 1968 yılında ODTÜ Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun olmuş, 1973 yılında Boston'da Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde master ve doktora eğitimini tamamlamıştır.

Borajet kimin sahibi kimdir
Borajet'in eski sahibi Yalçın Ayaslı

 

Dr. Ayaslı daha sonra altı yıl boyunca ODTÜ'de Elektrik Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi ve bölüm başkan yardımcısı olarak görev yapmıştır. Dr. Ayaslı 1979 yılından itibaren, Massachusetts eyaletindeki Raytheon firmasının araştırma bölümünde mikrodalga monolitik entegre devre (MMIC) teknikleri, GaAs “field effect transistor” ve ilgili aygıtlar üzerinde teorik ve deneysel çalışmalar yapmıştır. Dr. Ayaslı çalışmalarıyla ilgili 15 adet patente sahip olup çok sayıda teknik makale yazmıştır.

1987 yılında IEEE Mikrodalga ve Milimetre Monolitik Devre sempozyumuna başkanlık yapmıştır. 1985 yılında Chelmsford, MA'de, Nasdaq borsasına kayıtlı olan Hittite Microwave Corp. isimli firmasını kurmuştur. Firma, RFIC karışık sinyal ve mikrodalga ve milimetre dalga entegre devre parçaları ve dünyada kablosuz ve telekomünikasyon pazarlarına yan sistemler üretmektedir. Dr. Ayaslı firmada 20 yıl boyunca CEO ve yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüttü. Halka açtığı ve NASDAQ'a kayıtlı şirketi 2014 yılında Analog Devices Inc. isimli şirket tarafından 2.45 milyar dolara satın alındı.

Dr. Ayaslı şu anda Boston, Washington, DC ve İstanbul'da ofisleri bulunan kar amacı gütmeyen iki kuruluşun; Türk Kültür Vakfı (Turkish Cultural Foundation) ve Amerika-Türk Koalisyonu (Turkish Coalition of America) kurucusu ve başkanıdır. Bu kuruşlar Türk kültürünün, Türk müziğinin ve Türk yemek kültürünün dünya çapında milyonlarca kişiye ulaşması için çalışmaktadır.

Dr. Ayaslı ayrıca Istanbul'da Yemek Sanatları Merkezi (YESAM) ve Doğal Boya Araştırma ve Geliştirme Laboratuvarı (DATU)'yu kurmuş, mezun olduğu ODTÜ Elektrik Mühendisliği bölümüne 2012 yılında Ayaslı Araştırma Merkezi’ni bağışlamıştır. Dr. Yalçın Ayaslı, Dünya Türk İş Konseyi Yüksek İstişare Kurulu üyesidir. Kurul son olarak 7 Haziran 2012 tarihinde İstanbul’da toplanmıştır. Bunlara ek olarak Dr. Ayaslı’nın Türkiye ve ABD'de; Borajet Armaggan ve Narmarkalarıyla çeşitli yatırımları da bulunmaktadır.

Yorumlar