Bitki türleri "botanik bahçesi"yle korunacak

- Adana'da, Çukurova Üniversitesi bünyesinde açılan botanik bahçesinde, yok olma tehlikesindeki türler toplanarak koruma altına alınacak - Botanik bahçesi müdürü Prof. Dr. Çakan: - "Burası aslında bir nevi geleceğimizin garantisi. Burası sadece eğitim alanı değil, koruma alanı. Yok olmaya yüz tutan türler toplanarak koruma altına alınacak ve gelecek nesillere aktarılabilecek. O açıdan burası bir gen merkezi gibi de görev yapacak"

Google Haberlere Abone ol
Bitki türleri "botanik bahçesi"yle korunacak

ADANA (AA) - İBRAHİM ERİKAN - Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) bünyesinde açılan Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi'nde, yok olma tehlikesindeki bitki türlerinin toplanarak koruma altına alınması hedefleniyor.

Açılışı geçen hafta yapılan ve dört ana bahçede yaklaşık bin bitki türünün yer aldığı botanik bahçesi, ÇÜ yerleşkesindeki 200 dönüm araziye kuruldu. ÇÜ Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi Müdürü Prof. Dr. Halil Çakan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bahçenin toplam alanının onda birlik kısmının açıldığını söyledi.

Botanik bahçesinin etap etap açıldığını anlatan Çakan, ilerde tamamının hizmete sunulacağını ancak ziyarete açık olduğunu belirtti.

Bahçenin şu anda dört kısımdan oluştuğunu ifade eden Çakan, şunları kaydetti:

"Tıbbi bitkiler bölümü var, yaklaşık 8 dönümlük alana yayılmış durumda. 100'ün üzerinde farklı bitki türü var, bu türlerin büyük çoğunluğu geçmişte tedavi amacıyla kullanılan bitkiler. Bunun dışında palmiye bahçemiz var. Şu anda iddialı bir bahçe. Türkiye'deki en zengin koleksiyona sahip. 37 türe ait yaklaşık 100'ün üzerinde bitki var burada. Bu türler bazıları 'cüce palmiye' dediğimiz 10-20 santim, bazıları da 40-50 metreye kadar boylanabilen palmiyeler. Maki vadisi dediğimiz bir bahçemiz var. Daha çok eğitim amaçlı kullanacağımız için çocuklara ve vatandaşlara bu bölgenin bitki örtüsünün ne olduğunu anlatma ve tanıtmada çok önemli. Çocuklar, maki denince daha çok ağaç türü zannediyorlar ama buraya geldiğinde makinin ağaç türü olmadığı, farklı bitki türlerinden, susuzluğa dayanıklı dikenli bitkilerden oluştuğunu görüp bunu yaşayarak anlayacaklar."

- "Bahçede yaklaşık bin bitki türü var"

Çakan, doğayı taklit ederek bir kaya bahçesi oluşturduklarını söyledi. Burada 50'den fazla bitki türü bulunduğunu aktaran Çakan, "Daha çok kaktüsgiller dediğimiz bitki örtümüz var. İnsanlar buraya gelip doğada bitkilerin hangi zor şartlarda yaşadığını görebiliyorlar. Bu da eğitimin bir parçası. Ayrıca ibreli bitkiler dediğimiz bir bölge var. Türkiye ormanlarının çoğu ibreli bitkiler dediğimiz çam ağaçlarından oluşuyor." dedi.

- "Çocuklarımız artık bitkileri marketlerde görebiliyor"

Betonlaşmaya işaret eden Çakan, şöyle konuştu:

"Etrafımız betonlarla sarıldı. Çocuklarımız artık bitkileri marketlerde görebiliyor, meyve ve sebze olarak. Onların nerede, nasıl yetiştiğini bilmiyorlar. Bu çocuklar ileride karar vericiler olacak. Bu çocuklarda doğal farkındalığı arttırabilirsek, doğayı koruma bilincini verebilirsek bunlar gelecekte doğamızı korumayı garanti altına almış olacaklar. Doğaya duyarlı birey yetiştirilmesi bizim geleceğimiz açısından da çok önemli."

- Vatandaşlar için eğitim alanı

Bahçedeki bitkiler hakkında bilgi veren Çakan, envanterde 500 adet çalı ve ağaç türlerinden oluşan koleksiyon bulunduğunu belirtti. Bunun dışında 500'e yakın otsu bitkilerin yer aldığı koleksiyon olduğunu kaydeden Çakan, burada şu anda bine yakın bitki türü bulunduğunu söyledi.

Maki vadisinde 400'e yakın çalı türü olduğu bilgisini veren Çakan, şunları dile getirdi:

"Burası aslında bir nevi geleceğimizin garantisi. Burası sadece eğitim alanı değil, koruma alanı. Yok olmaya yüz tutan türler toplanarak koruma altına alınacak ve gelecek nesillere aktarılabilecek. O açıdan burası bir gen merkezi gibi de görev yapacak. Bahçe açılır açılmaz çok sayıda okuldan bize talep gelmeye başladı. Eğitimcilerimiz de bu alanın öneminin farkındalar. Çocuklardaki çevre bilincini arttırmak için botanik bahçesi önemli bir argüman. O çocuklara burada eğitim programlarıyla beraber doğa bilinci aşılanacak. Üniversitedeki farklı bölümler, araştırma kurumları burayı kullanarak bitkilerle ilgili araştırmalarını rahatlıkla sürdürecekler. Burası yok olma tehlikesindeki türlerin korunduğu bir yer olacak."

Prof. Dr. Halil Çakan, botanik bahçelerinin ilgiyle ayakta kalabileceğini belirterek, yetkililerden ve halktan buraya destek verilmesini istedi.

Yorumlar