"Bir neslin yeniden kimliğine kavuşması için mücadele ediyorum"

- Oyuncu, avukat ve yazar Yenişehirlioğlu: - "Batılı olmanın çağdaş, aydın, ilerici olmak manasına geldiğine şartlandırılmış, zihni yapısı çoraklaştırılmış (farklılaştırılmış) bir neslin yeniden kendi kimliğine kavuşması, kendi ayakları üzerinde durması için mücadele ediyorum" - "Yazmak, ancak belli bir potansiyelin neticesinde ortaya çıkan bir eylem, aktörlük de öyle. Bir şeyi ortaya çıkarabilmeniz için sizin heybenizin dolu olması lazım" - "Zaman sıçramalı yazdım. Yani yüzyıl öncesini yüzyıl sonrasını aynı anda. 1915'i okurken aynı anda 2015'i okuyoruz. Benim romanlarım genelde böyle"

Google Haberlere Abone ol
"Bir neslin yeniden kimliğine kavuşması için mücadele ediyorum"

İSTANBUL (AA) - AİŞE HÜMEYRA BULOVALI - Oyuncu, avukat ve yazar Bahadır Yenişehirlioğlu, "Kadim değerlerimizden uzaklaştırılmış ve Batı'ya öykünen, Batılı olmanın çağdaş, aydın, ilerici olmak manasına geldiğine şartlandırılmış, zihni yapısı çoraklaştırılmış bir neslin yeniden kendi kimliğine kavuşması, kendi ayakları üzerinde durması için mücadele ediyorum." dedi.

TRT 1 kanalında yayınlanan "Payitaht Abdülhamid" dizisinin başrol oyuncularından Yenişehirlioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yazarlığı ve oyunculuğu belli bir misyon çerçevesinde yaptığını söyledi.

Gençlerin kadim değerlerlerden uzaklaştırıldığına işaret eden Yenişehirlioğlu, "Kadim değerlerimizden utanan ama sürekli Batı'ya öykünen ve Batılı olmanın çağdaş olmak, aydın olmak, ilerici olmak manasına geldiğine şartlandırılmış, zihni yapısı çoraklandırılmış bir neslin yeniden kendi kimliğine kavuşması ve kendi ayakları üzerinde durması için mücadele ediyorum. Yazdığım romanlar, oynadığım karakterler bununla (misyonla) alakalı, ben 55 yaşında bunu başardıysam siz gençler hayli hayli başarırsınız diyorum." ifadelerini kullandı.

Yenişehirlioğlu, gençlere tavsiyelerde bulunduğunu belirterek, "Toplumun yara açmaya yöneldiği ve bunu bir amaç haline getirdiği günümüzde gençlere diyorum ki, 'Siz kadim tarihimizin evlatlarısınız, 2 bin 500 yıllık bir tarihin yeni neslisiniz, siz yara açanlara karşı, sanatla, edebiyatla, kadim kültürümüzle yara sarıcı olacaksınız'. Çünkü geleceğimiz gençlerimizle alakalı. Onlar çok okur, kendine inanır, kendine güvenir, kendi tarihini sahiplenip onun üzerine bir evrensel okuma gerçekleştirirse bu Türkiye'yi kimse yıkamayacak inşallah." diye konuştu.

- "Yazmazsam infilak edeceğimi düşünüyordum"

Çocukluk yıllarında ressam olmak istediğini ama annesinin isteğiyle avukat olduğunu aktaran Yenişehirlioğlu, 30 yıl boyunca kendi mesleğini yaptığını söyledi.

Yenişehirlioğlu, avukatlık kariyerinin zirve noktasında yazarlığa geçiş yaptığına işaret ederek, "Yazmak için tamamen hukuktan vazgeçtim. Türkiye şartlarında zordur. 30 yıl bir kariyer oluşturuyorsunuz, bunun semeresini elde etmeye başladığınız anda 'İstemiyorum' diyorsunuz. Yazıp yazmayacağınız, yazdıklarınızın kitlelere ulaşıp ulaşmayacağı belli değil ama ben ne olursa olsun bunu yapmak istediğimi, eğer yapmazsam infilak edeceğimi düşünüyordum." dedi.

Avukatlık yaptığı zamanlarda farklı kültürleri anlamak için dünyayı dolaşarak araştırmalar yaptığını anlatan Yenişehirlioğlu, şunları kaydetti:

"Yaşadığım gezegeni daha iyi tahlil etmek için toplama dönemimdi sanıyorum o 30 yıl. Yazmak, ancak belli bir potansiyelin neticesinde ortaya çıkan bir eylem, aktörlük de öyle. Bir şeyi ortaya çıkarabilmeniz için sizin heybenizin dolu olması lazım. Heybesi boş olan ya da backgroundu (tecrübe), entelektüel bir donanımı olmayan kişi ya da kişilerin çok evsaflı ve kreatif şeyler üretebileceğini düşünmüyorum. Edebiyat kadimdir, bir kültürü var ya da yok eder, bu kadar güçlüdür. Böyle güçlü bir argümanı kullanmak istedim."

"Aşk Çölü", "Kerime", "Son Hasat", "Kanaviçe" ve "Kara Güneş" gibi eserleri kaleme alan Yenişehirlioğlu, kısa zamanda yeni eserler ürettiğini dile getirdi.

- Yeni kitabı "Tahta At" Kasım ayında okurlarla buluşacak

Yenişehirlioğlu, yeni romanının Kasım'da okurlarla buluşacağına dikkati çekerek, "Çok severek yazdığım, beni çok heyecanlandıran bir kitap geliyor. İsmi de 'Tahta At'. Bir Musa hikayesi. Kötünün elinde büyüyen iyiyi anlatıyorum. Çok metaforları olan, yazarken beni heyecanlandıran bir kitaptı." şeklinde konuştu.

Profesyonel olarak yazmaya 2011'de başladığını anlatan Yenişehirlioğlu, eserlerinde tarihi bir perspektif çizdiğini ifade etti.

Yenişehirlioğlu, tarihi ve siyasi kırılma noktalarının toplum tarafından bilinmesinin önemine değinerek, şöyle devam etti:

"O yüzden doğal olarak yazma tekniğim şöyle gelişti, zaman sıçramalı yazdım. Yani yüzyıl öncesini yüzyıl sonrasını aynı anda. 1915'i okurken aynı anda 2015'i okuyoruz. Benim romanlarım genelde böyle. Bir menkıbeyi okuyoruz ama aynı anda 100 yıl öncesini ve sonrasını okuyoruz."

- "Hollywood standartında bir aktör olduğumu iddia ediyorum"

Oyunculuk kariyerine "Sevda Kuşun Kanadında" dizisiyle başlayan ve "Direniş Karatay" ile "Vecihi Hürkuş" adlı sinema filmlerinde de rol alan oyuncu, canlandırdığı karakterleri yaşayarak oynadığını söyledi.

Yenişehirlioğlu, aktörlüğünün yanı sıra önceliğinin ve kendisini belirleyen faktörün ise edebiyat olduğunun altını çizdi.

Yazarlıkla oyunculuğu birbirine benzeten Yenişehirlioğlu, şunları kaydetti:

"Günümüz Türkiye algısı için diyorum, sokaktaki yakışıklı bir adamı, çok güzel bir kızı getiriyorlar ekranın karşısına. Kimseyi eleştirmiyorum, kimseyi kınamıyorum ama bu aktör denilen artistlere baktığınızda, en ufak bir backgroundlarının olmadığını, içlerinin boş olduğunu fakat görsel olarak çok güzel durdukları için yönetmenler tarafından iyi oyuncular haline getirildiğini (görürsünüz.) Onlara da aktör ya da aktris denilen bir toplumda ben Hollywood standartında bir aktör olduğumu iddia ediyorum."

Yenişehirlioğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimini konu edinen ve kendisinin "sorumluluk eseri" olarak nitelendirdiği son romanı "Kara Güneş"in, 15 Temmuz'dan sonra ortaya konulmuş tek edebi metin olduğunu sözlerine ekledi.

Yorumlar