Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü:
- "Türkiye’deki 67 bin ihracatçının ilk bini, toplam ihracatımızın yaklaşık yüzde 60’ını gerçekleştiriyor" - "1 milyar dolar barajını geçen sadece 10 firma bulunuyor. Bu sayının en az 50'ye ulaşmasını hedefliyoruz" - “Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun'la, özel sektörün Ar-Ge ve tasarım alt yapısının oluşması ve inovatif fikirlerin desteklenmesi için, ciddi anlamda harcama yapıyoruz" - "Temsil ettiğimiz siyasal akıl, teknolojiyi ve bilimi içselleştirmiş bir akıldır"
İSTANBUL (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Türkiye’deki 67 bin ihracatçının ilk bini, toplam ihracatımızın yaklaşık yüzde 60’ını gerçekleştiriyor. 1 milyar dolar barajını geçen sadece 10 firma bulunuyor. Bu sayının en az 50'ye ulaşmasını hedefliyoruz." dedi.
Teknoloji Transferinin Hızlandırılması Projesi'nin kapanış konferansına katılan Özlü, burada yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Programı (IPA 1) Kapsamında Teknoloji Transferinin Hızlandırılması Projesi boyunca emeği olan bütün paydaşlara teşekkür etti.
Özlü, İPA Projeleri ve Rekabetçi Sektörler Programı'nın başta KOBİ’ler olmak üzere, birçok Türk firmasının Ar-Ge ve inovasyon kapasitelerinin artmasına fayda sağlayacağını söyledi.
- "Yüksek katma değerli ihracat, vazgeçilmez bir
hedeftir"
Teknoloji Transferinin Hızlandırılması Projesi'nin, Avrupa
Yatırım Fonu (EIF) tarafından Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Avrupa Komisyonu iş
birliğinde yürütüldüğünü aktaran Özlü, proje kapsamında fikri
mülkiyet temelli projeler, üniversitelerin bilgi ve becerilerini
ticarileştirmek amacıyla kurulan şirketler ve KOBİ’lerin
desteklendiğini kaydetti.
Programın Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mali iş
birliğine katkılar sunacağını belirten Özlü, programla işletme ve
girişimcilere rekabet gücü sağlamayı hedeflediklerini ifade
etti.
Özlü, şöyle konuştu:
"Net olarak belirtmek isterim ki; Türkiye’nin tercihi, elbette
hazır teknoloji kullanmak değil, üretmektir. Bu bizim için hayati
bir öneme sahiptir. Bu perspektiften baktığımızda, ülkemiz için
yüksek katma değerli ihracat vazgeçilmez bir hedeftir. Bu hedefin
sahiplenilmesi ve geliştirilmesi, hayati bir öneme
sahiptir.
Biz, hükümet ve bakanlık olarak bu hedefi sahiplendik. Şunu
içtenlikle ifade etmek istiyorum, temsil ettiğimiz siyasal akıl,
teknolojiyi ve bilimi içselleştirmiş bir akıldır."
- "Küresel katma değer zincirinden, daha büyük bir pay almayı
hedefliyoruz"
Faruk Özlü, bilimsel akıl ve bilimle desteklenmiş teknolojinin
2023 hedeflerinin omurgası olduğunu ifade ederek, bu omurganın
amansız mücadelenin sürdüğü küresel rekabette, Türkiye'yi dik
tutacağını kaydetti.
"Küresel katma değer zincirinden, daha büyük bir pay almayı
hedefliyoruz." diyen Özlü, ihracatta araştırma ve geliştirmenin
önemine işaret ederek şunları söyledi:
"İhracatçılarımızın potansiyelini geliştirmek, ihracat kalitemizi artırmak için birçok projeyi, eş zamanlı olarak yürütüyoruz. Bakın, Türkiye’deki 67 bin ihracatçının ilk bini, toplam ihracatımızın yaklaşık yüzde 60’ını gerçekleştiriyor. 1 milyar dolar barajını geçen sadece 10 firma bulunuyor. Bu sayının en az 50’ye ulaşması gerekiyor. Bu sayının en az 50'ye ulaşmasını hedefliyoruz.
Bunun tek yolu ise, yüksek katma değere sahip ürünlere
odaklanmaktır. Bu da ancak Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma
ile mümkün olacak. Tüm bu kavramları, bütün üretim ve pazarlama
süreçlerinin merkezine koymak durumundayız."
- "44 bin personel istihdam edilmekte"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre ihracatçı ilk
bin firmanın, yalnız 174’ünde Ar-Ge Merkezi bulunduğunu anımsatan
Özlü, firmaların toplam Ar-Ge harcama tutarının ise 5,2 milyar lira
civarında bulunduğunu aktardı.
Ar-Ge’nin toplam cirodan aldığı payın ise yüzde 2 seviyesinde
kaldığını söyleyen Özlü, bu rakamların yetersizliğine değindi. Özlü
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türk özel sektörü, Ar-Ge’ye harcadığı parayı, yük olarak,
külfet olarak görmemelidir. Firmalarımız, Ar-Ge ve inovasyona
ayırdıkları kaynakları, her koşulda artırmalıdır. Hem kamu, hem
özel sektör olarak Ar-Ge ve inovasyona mecburuz.
Bu anlamda, “Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun”
son derece önemlidir. Bu kanunla, özel sektörün Ar-Ge ve tasarım
alt yapısının oluşması ve inovatif fikirlerin desteklenmesi için,
ciddi anlamda harcama yapıyoruz. Kanun çerçevesinde faaliyet
gösteren Ar-Ge ve Tasarım Merkezi sayımız 800’e ulaşmıştır. Bu
merkezlerde, 44 bin personel istihdam edilmektedir. Bundan sonra da
Ar-Ge’ye yatırım yapmaya, özel sektörümüzü ve üniversitelerimizi
desteklemeye devam edeceğiz."
- "43 ilde 44 projeyi başarıyla gerçekleştirdik"
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış
İlişkiler Genel Müdürü Oğuz Hamşioğlu ise Rekabetçi Sektörler
Programı'nın yeni döneminde temalarını imalat sanayi, inavasyon,
teknoloji transferi ve ticarileştirme, hizmetler ve yaratıcı
sektörler olarak belirlediklerini ifade etti.
Bu konudaki ilk çağrıya nisan ayında çıktıklarını aktaran
Hamşioğlu, çağrı kapsamında kendilerine 178 proje ulaştırıldığını
söyledi.
Bu projeler ile ilgili değerlendirme sürecinin halihazırda
sonlandığını açıklayan Hamşioğlu, sözlerine şöyle devam
etti:
"Önümüzdeki günlerde ise seçilen projeleri sizlerle
paylaşacağız. Rekabetçi sektörler programının birinci döneminde
Türkiye'nin Sinop'tan Hatay'a bir çizgi doğrultusunda doğusunda
kalan 43 ilde 44 projeyi başarıyla gerçekleştirdik. 43 ilin
seçilmesinin önemli nedeni Türkiye milli gelir ortalamasının yüzde
75'in altında olan illerdi. Şehirlerimiz arasındaki gelişmişlik ve
milli gelir düzeyini dengelemek adına önemli bir çalışmaya imza
attığımızı düşünüyorum."
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Gabriel
Munuera Vinals ise Teknoloji Transferini Hızlandırma Türkiye
Projesi gibi projelerin ülkelerdeki gelişmişlik düzeyi
farklılıklarını azaltığını belirterek, buna benzer çalışmaların
artmasını umduğunu kaydetti.
Yorumlar