Bergusi’den ‘su içmeyi de bırakırız’ tehdidi

- İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların açlık grevine öncülük eden Bergusi, "İsrail makamlarının kendisinin ve diğer tutukluların taleplerine karşılık vermemesi durumunda su içmeyi bırakacaklarını" söyledi

Google Haberlere Abone ol
Bergusi’den ‘su içmeyi de bırakırız’ tehdidi

RAMALLAH (AA) - İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların açlık grevine öncülük eden Fetih Hareketi Merkez Konseyi üyesi Mervan el-Bergusi'nin avukatıyla yaptığı görüşmede, "İsrail Cezaevleri İdaresi’nin taleplerine karşılık vermemesi durumunda açlık grevlerinin 30. gününde su içmeyi de bırakacakları" mesajı verdiği bildirildi

Tutukluların Açlık Grevini Takip İçin Basın Komitesinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in kuzeyindeki Celme Cezaevi'nde tutuklu bulunan Bergusi’nin avukatıyla yaptığı görüşmede, İsrail Cezaevleri İdaresi’nin taleplerine karşılık vermemesi durumunda açlık grevlerinin 30. gününde su içmeyi de bırakacaklarını söylediği belirtildi.

Filistinli tutukluların açlık grevlerinin tehlikeli ve hassas bir sürece girdiği belirtilen açıklamada, İsrail Cezaevleri İdaresi’nin Filistinli tutukluların hayatlarından sorumlu olduğu vurgusu yapıldı.

İsrail hapishanelerindeki bin 500'den fazla Filistinli, "İsrail'in keyfi uygulamaları ve hak ihlallerine son verilerek, tutukluluk şartlarının iyileştirilmesi" için 17 Nisan'da açlık grevine başlamıştı.

Filistin Esirler Cemiyetinin de aralarında bulunduğu kurumların hazırladığı rapora göre, İsrail hapishanelerinde 481'i işgal altındaki Doğu Kudüs'ten olmak üzere 57'si kadın, 300'ü çocuk yaklaşık 7 bin Filistinli tutuklu bulunuyor.

- Mahkumların talepleri

İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklular, İsrail'e tepkilerini en etkili şekilde ortaya koyup, seslerini duyurmak için onlarca yıldan beri sık sık açlık grevine başvurmak zorunda kalıyor. İsrail güçleri ise Filistinli mahkumları serbest bırakılmalarından kısa bir süre sonra yeniden tutuklayarak "yıldırma politikası" uyguluyor.

Sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, aile ziyaretlerine kısıtlama getirilmemesi, hücre hapsi ve idari tutukluluk uygulamalarına son verilmesi Filistinli mahkumların talepleri arasında yer alıyor.

İsrail, İngiliz manda yönetimi döneminden kalan "idari tutukluluk" politikası kapsamında Filistinlileri suç isnat etmeksizin aylarca hatta yıllarca parmaklıklar ardında bırakıyor. İsrail yönetimi tüm uluslararası tepkilere ve mahkumların düzenlediği açlık grevlerine rağmen Filistinlilerin korkulu rüyası haline gelen "idari tutukluluk" uygulamasını yaygın bir şekilde sürdürüyor.

Yorumlar