Benzin neden zamlanıyor, motorin, lgp akaryakıt fiyatları neden artıyor?

Benzin neden zamlanıyor, akaryakıt fiyatlarında artış neden yaşanıyor, motorin, LPG fiyatı artış sebebi nedir?

Google Haberlere Abone ol
Benzin neden zamlanıyor, motorin, lgp akaryakıt fi

Benzin neden zamlanıyor, akaryakıt fiyatlarında artış neden yaşanıyor, motorin, LPG fiyatı artış sebebi nedir? Son günlerde benzin ve motorin fiyatlarına art arda gelen zamlar merak konusu oldu. Önceleri doların yükselişi nedeniyle akaryakıt fiyatları da paralel olarak yükseliş kaydediyordu. Şu anda döviz fiyatları yerinde saydığı halde akaryakıttaki artış sürüyor. Bu nedenle vatandaşın kafasında soru işaretleri de giderek artıyor. Dolar artmadığı halde akaryakıt neden artıyor, benzin neden zamlanıyor?

Dolar armadığı halde benzin fiyatlarının artmasının en büyük nedeni şu anda devame den Ukrayna-Rusya savaşıdır. Çünkü, dünyanın en büyük petrol üreticisi konumunda bulunan Rusya'nın savaşın taraflarından biri olması dünya genelinde petrol fiyatların uçurmaya başladı. Savaş öncesinde 90 dolar olan brent petrol varil fiyatı şimdilerde 110 doların üzerinde seyrediyor. Yüzde 20'lik artış kaydeden petroldeki fiyat artışı hala devam ediyor. Küresel çapta petrol fiyatları artınca haliyle Türkiye'de de fiyatlar yükseliyor. 

Petrol ve akaryakıtta neredeyse tamamen dışa bağımlı olan Türkiye'de akaryakıt fiyatları Türkiye'deki gelişmelerden bağımsız olarak durmadan zamlanıyor. Özellikle mazot fiyatlarındaki artış taşımacılığı doğrudan etkilediğinden pek çok üründe fiyat artışına neden oluyor.

Benzin neden zamlanıyor?
Benzin neden zamlanıyor?

 

Eşel mobil kelimesi aslında Fransızca “échelle mobile” (hareketli ölçek) teriminin dilimize geçişiyle kullanılmaya başlandı. Fiyat veya ücret belirmesinde hareketli bir ölçeği ifade ediyor. Akaryakıt sektöründe ise döviz kurundaki dalgalanmadan akaryakıt pompa fiyatlarının etkilenmemesi için iniş çıkışların ÖTV’den karşılanması anlamına geliyor. Ancak sürekli artan döviz kuru akaryakıttaki ÖTV payını artık tüketti. Benzin, motorin ve LPG’de artık dövizdeki her artış doğrudan pompa fiyatına yansıyacak. Bu sene eşel mobil uygulaması nedeniyle 45 milyar liradan fazla vergiden feragat edildiği hesaplanıyor.

EPDK’nın 2020 raporuna göre petrol ithalatında en büyük pay yüzde 55 ile 2006’da skandal bir özelleştirme ile Koç Holding'e satılan TÜPRAŞ’ın. İkinci en büyük pay ise yüzde 25 ile Azeri SOCAR firmasına ait Star Rafineri'nin. Bu iki büyük devi yüzde 5’lik paylarıyla Koç ortaklığındaki Opet, İtalyan Vitol firmasının Petrol Ofisi ve Shell & Turcas oluşturuyor. Akaryakıt istasyonlarında ise en büyük pay sırayla Petrol Ofisi, Opet, Shell&Turcas ve BP’ye ait.

Elbette artışın tek sebebi döviz kuru değil. Detayları bu yazının kapsamını aşmakla beraber genel olarak ABD’nin Rusya’yı (ve Venezuela’yı da diyebiliriz) sıkıştırmak üzere 2013’ten bu yana baskıladığı petrol fiyatları artık baskılanamaz hale geldiği için petrol varil fiyatının beklenen olağan seviyesine yükselmesi de akaryakıt fiyatlarını etkiliyor.

2008 yılında 143 doları gören petrol fiyatlarının geçtiğimiz yıl 10 doların altına inip inmeyeceği tartışılıyordu. Geçtiğimiz günlerde 2014 yılından beri en yüksek seviyesini gören petrol fiyatı, yüksek döviz kuru ile de birleşince peşpeşe zamlar gelmeye başladı.

Özetle; Türkiye’de döviz arttığında, dünyada petrolün varil fiyatı yükseldiğinde akaryakıt zamlanıyor.

Şu andaki artışın temel ve ana nedeni dünyada petrol fiyatlarının artmasıdır. Türkiye ile birlikte dünyanın her yerinde akaryakıt fiyatları artıyor.

Akaryakıt fiyatlarının yükselmesi taşımacılık sektörünü doğrudan etkiliyor. Buna bağlı olarak gıda başta olmak üzere pek çok ürün ve hammaddede dolaylı olarak fiyat artışlarına neden oluyor. Dolayısıyla dönemin Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın dediği gibi dolarla maaş almasak da dolarla borcumuz olmasa hatta doların ne olduğunu bilmesek bile döviz kurundaki artış yurttaşların aldığı her ürüne başta artan akaryakıt fiyatları ve ithalata bağımlı genel ekonomik yapı nedeniyle yansıyor.

Bundaki en büyük etkenlerden biri de Türkiye sermayesinin ve ona hizmet eden hükümetlerin Menderes döneminden beri Türkiye’yi karayolu taşımacılığına mahkum hale getirmesi.


 

Yorumlar