BBP YİK Başkanı Öznur'dan açıklama

- "Bu kalkışma bir koalisyondur. Cemaat mensupları ile birlikte birçok yapıların da içinde yer aldığı bir gerçektir. Bu darbe girişiminin içinde bazı cemaatçi askerlerin yanında laikçi, ulusalcı subaylar, makam, mevki, ikbal peşinde koşan sistemin ürettiği subaylar ve değişik grupların da var olduğu bir gerçektir" - "Bazı cemaatler varoluş sebeplerini aşarak siyasi alana müdahale etme, siyaseti şekillendirmeyi tercih etmişlerdir. Siyasete bulaşan cemaat yapıları geçmişten günümüze büyük itibar kaybetmiştir, kaybetmeye de devam etmekteler. Cemaatler sivil alana çekilmelidir"

Google Haberlere Abone ol
BBP YİK Başkanı Öznur'dan açıklama

ANKARA (AA) - BBP Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Hakkı Öznur, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, "Bu kalkışma bir koalisyondur. Cemaat mensupları ile birlikte birçok yapıların da içinde yer aldığı bir gerçektir. Bu darbe girişiminin içinde bazı cemaatçi askerlerin yanında laikçi, ulusalcı subaylar, makam, mevki, ikbal peşinde koşan sistemin ürettiği subaylar ve değişik grupların da var olduğu bir gerçektir." dedi.

Öznur, AA muhabirine, 15 Temmuz darbe girişimi ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapılanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan ve eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun "Gülenizm"e her zaman karşı çıkarak, bu yapıya karşı mesafelerini koruduklarını belirten Öznur, Gülen hareketinin de hiçbir zaman bu iki lidere destek vermediğini bildirdi.

Cemaat denilen Gülen hareketinin, çıkarlarına uygun olan partilere destek verdiğine işaret eden Öznur, "BBP, her zaman demokrasinin ve milli iradenin yanında olmuş ve bundan sonra olmaya devam edecektir. Şehit liderimizin yolunda giden partimiz her türlü kirli ve karanlık yapılarla, şer odaklarla mücadelesini inançla, azimle ve kararlıkla sürdürmeye devam edecektir." diye konuştu.

Merhum Yazıcıoğlu'nun, her zaman Gülen hareketi ve benzeri cemaat yapılanmalarının devleti ele geçirmeye yönelik kadrolaşmalarına karşı çıktığını vurgulayan Öznur, "Devlet içinde devlet olmaya kalkan paralel yapılanmalara artık izin verilmemelidir. İktidarlaşan ve bazı güçlerin gayelerine alet olan cemaatler inandırıcılıklarını yitirmişlerdir. Kesinlikle cemaatler siyasallaşmamalıdır, aşırı politize olmamalıdır. İktidarlarla, çıkar çevreleriyle herhangi bir ilişki içine girmemelidirler." ifadelerini kullandı.

- "NATO'cu zihniyete sahip millet düşmanı teröristler"

Yazıcıoğlu'nun "Liyakatı olmayan insanları devlet kadrolarına yerleştirirseniz ülkede kaos doğar, demokrasi dışı arayışlar meydana gelir." şeklindeki görüşlerine dikkat çeken Öznur, bugün gelinen noktaya bakıldığında Yazıcıoğlu'nun tespitlerinin doğruluğunun ortaya çıktığını belirtti.

Öznur, "15 Temmuz darbe girişimini, mankurtların devleti fethetme kalkışması" olarak değerlendirerek, şöyle devam etti:

"NATO ve Neocon destekli küresel kalkışma, hedefine ulaşamamıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki cunta, terör saçmıştır. Türkiye darbeler tarihinde ilk kez Meclise fiilen saldırıldı. Gazi unvanı taşıyan TBMM, ilk kez bir darbe girişiminde cuntacı askerler tarafından bombalandı. Gazi Meclisi, küresel diktatör ABD'nin 'Bizim çocuklar' dediği, NATO’cu zihniyete sahip, gladyo ile ilişkili, asker kılığına girmiş, darbeci, millet düşmanı teröristler bombalamıştır. 15 Temmuz kalkışmasının başarıya ulaşmasını yeryüzünün en onurlu direnişini gösteren büyük Türk milleti önlemiştir. Silahsız kuvvetler, 'Gülenist ve ulusalcı' silahlı kuvvetleri yenmiştir NATO uşağı darbeci çetelerin kamikaze darbesi yere çakılmıştır."

- "Bu kalkışma bir koalisyondur"

Genelkurmay Başkan Orgeneral Hulusi Akar'ın tutuklanan emir subayı Levent Türkkan'ın, itiraflarında, cemaatin, orduda hangi kritik noktalarda yer aldığını açıkladığını aktaran Öznur, "Cemaat mensubu bazı askerlerin çözüldükleri, verdikleri ifadelerde ortaya çıkmaktadır. Sadece cemaat mensupları değil onlarla ittifak eden laikçi, ulusalcı kesimlerin de kim oldukları daha net şekilde görülecek ve ortaya çıkacaktır. Bu kalkışma bir koalisyondur. Cemaat mensupları ile birlikte birçok yapıların da içinde yer aldığı bir gerçektir. Bu darbe girişiminin içinde bazı cemaatçi askerlerin yanında laikçi, ulusalcı subaylar, makam, mevki, ikbal peşinde koşan sistemin ürettiği subaylar ve değişik grupların da var olduğu bir gerçektir." diye konuştu.

Öznur, cemaat ve tarikatların Gülen hareketinin Türkiye ve İslam'a verdiği zararlardan ders çıkarması gerektiğine işaret etti. Öznur, iradesini cemaat ve cemaat liderlerine teslim edenlerin özgür olamayacaklarını ve ilkeli bir duruş sergileyemeyeceklerini bildirdi.

Gülen hareketine bağlı öğrenci evlerinde "ışık insanlar" yetiştirme adı altında iradesini Gülen'e teslim etmiş kişilerin yetiştirildiğini vurgulayan Öznur, "Devletine değil, Gülenizme biat eden ve 15 Temmuz kalkışmasında yer alan bu darbeci Gülenistler millete değil, sadakatlerini Pensilvanya'ya göstermişlerdir." dedi.

Öznur, cemaatlerin kendilerine bağlı insanları yetiştirip devletin içine yerleştirdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Demokrasiye ve hukuk devletine bağlı olacaklarına başlarındaki insanlara bağlı kaldılar. Cemaatler açıkça devlet içinde kadrolaşmaya gittiler. Devlet içinde devlet olmaz. Bazı cemaatlerin siyasal pratiği devleti devletin içinden kuşatma hesabına dayanmıştır. Tümü değil ama bazı cemaatler varoluş sebeplerini aşarak siyasi alana müdahale etmeyi, siyaseti şekillendirmeyi tercih etmişlerdir. Siyasete bulaşan cemaat yapıları geçmişten günümüze büyük itibar kaybetmiştir, kaybetmeye de devam etmekteler. Cemaatler sivil alana çekilmelidir, kamusal alana kesinlikle sokulmamalıdır."

Yorumlar